EMİNE BULUT'UN KATİLİNE İSTENEN CEZA BELLİ OLDU!
Emine Bulut'un katili Fedai B. hakkında canavarca hisle tasarlayarak insan öldürme suçundan iddianame hazırlandı ve ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi.
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı, Emine Bulut'un, eski eşi tarafından kızının gözü önünde öldürülmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Emine Bulut'un, 2013 yılında boşandığı eski esşi Fedai Varan (43) ile karşılaştığı, çıkan tartışma sonucu saldırganın eski eşini bogğaz, sol kol, göğüs kısmından bıçakladığı belirtildi. Emine Bulut'un hastanede yaşamını yitirdiği, eski eşinin yakalanıp, tutuklandığı ve hala cezaevinde olduğu hatırlatılarak şöyle denildi:
"Toplumun veya bireyin üstün ve gözetilmesi gereken hukuki yararını korumak amacıyla kamu sağlığı ve kamu düzeni açısından sosyal medya ve medya kuruluşlarında yayınlanan olay anına ilisşkin şiddet içerikli görüntülere Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'erişimin ve yayınlanmasının kısıtlanması' kararı verilmiştir. Olayla ilgili, Kırıkkale Cumhuriyet Basşsavcılığı tarafından tüm yönleri ile soruşturma yapılıp, şüpheli hakkında 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürme' suçundan Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesine iddianame düzenlenmiştir."
FEDAİ BARAN ÖLDÜ MÜ?
Menderec Caddesi'nde bir restaurantta eski eşi Fedai Baran ile bir araya gelen Emine Bulut'un yanında 10 yaşındaki kızı da vardı. Eski eşler arasında tartışma çıktı, Fedai Baran eski eşini gözü dönmüş bir şekilde defalarca bıçakladı. Kızının gözü önünde kanlar içinde kalan Emine Bulut'un "ölmek istemiyorum" feryadı yürekleri dağladı, talihsiz kız da "anne ne olur" ölme diyerek herkesi ağlattı. Kırıkkale'de bir kafede Fedai Baran, 4 yıl önce boşandığı Emine Bulut ve kızı F.B.B. ile bir araya geldi.
Fedai Baran öldü iddiası hakkında yapılacak açıklama bekleniyor.
EMİNE BULUT'UN KATİLİ FEDAİ BARAN'IN İLK İFADESİ
Fedai Varan yaşanan olayın ardından Kırıkkale'nin Bahşılı ilçesinde gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemede tutuklanan zanlı mahkemede ifadesinde şoke etti. Fedai Varan, "Çocuğumun velayeti konusunda konuşurken bana hakaret edince sinirlenip yanımda gezdirdiğim bıçakla vurdum" dedi. Fedai Varan, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Konuyla ilgili sosyal medyada çığ gibi tepki oluşurken, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından da açıklama yapıldı.
Bakanlık'tan yapılan açıklama şöyle:
Kırıkkale'de 38 yaşındaki E.B'nin eski eşi tarafından öldürülmesine ilişkin olarak sosyal medya ve basın yayın organlarında yer alan görüntü ve haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur;
18.08.2019 tarihinde yaşanan ve hepimizi derinden sarsan cinayetin ardından Kırıkkale Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerimiz olaya anında müdahil olmuştur. Saldırıya tanık olan kızımız yakınlarının yanında ve Bakanlığımız psikologlarının gözetimindedir. Çocuğumuzun ve ailenin durumu olayın yaşandığı andan itibaren ekiplerimizce 7/24 takip edilmektedir.
'CİNAYETİ PLANLADI'
Bir diğer kardeş Kazım Bulut da şunları söyledi:
"Fedai Varan o gün ablamı aramış. Görüşmek istemiş. Sonra sokakta karşılaşmışlar. Aralarında tartışma çıkmış. 'Konuşalım' diyerek ablamı ve çocuğu olayın yaşandığı yere götürmüş. Sonra olay olmuş, kimse müdahale etmemiş. Zaten 4-5 aydır bu işi kuruyormuş. Belinde sürekli ekmek bıçağıyla geziyormuş, 'Ağabeylerini, babanı öldüreceğim' diyormuş. Ablamı bıçakladıktan sonra babamı aramış, 'Seni de öldüreceğim' demiş. Sonra zaten yakalandı. Çocuk 4 yaşına geldiğinde, 'Annesiz, babasız büyümesin' diye onları biz barıştırdık, ablam 4-5 ay denedi ama bu pislikten kurtulamadı. Bunlara insan denilmez. Böyle karaktersizler ancak idamla yargılanır. Bunların hakkı idam. Bu adam ne ceza alırsa alsın yarın bir gün bir af çıkar, dışarıda. Çocuğunu ne zaman isterse görüyordu ama senede 5 defa ancak. Çünkü istemiyordu. Çocuk hiçbir zaman ona 'baba' demedi zaten."
Emine Bulut'un annesi Fadime Bulut da kızının öldürülmesine isyan edip şunları anlattı: "Kızım bu caniden ilk ayrılıp yanımıza geldiğinde birkaç yıl bekledi. Resmi olarak boşanmadı. Hep umut ettik barışsınlar diye ama baktık olmuyor, boşandılar. Boşandıktan sonra da bu adam hep kızını gördü. Bir sıkıntı çıkarmadık. Ama bu cani kızımı tehdit ediyormuş. Kızımın hep gizli gizli ağladığını duyuyordum. Sonra öğrendim ki tehdit edildiği için ağlıyormuş, babası kanser olduğu için bu durumu babasına söylemek istemiyordu."
'ANNEANNE AĞLAMA'
Fadime Bulut, "Hani kadınların hakları, kadınları kesip kesip atıyorlar. Ben şuna da üzülüyorum, orada müdahale edecek hiç mi bir Allah'ın kulu, merhametli kimse yoktu. Benim çocuğum 'Ölmek istemiyorum' demiş, kimse duymadı mı yavrumun sesini? Çocuğunun yanında bir baba nasıl bunu yapar? Biz şimdi torunumun yanında hiçbir şey konuşamıyoruz, ağlamamaya çalışıyorum. Torunum bana, 'Anneanne ağlama' diyor. Allah bu acıları kimseye yaşatmasın" diye konuştu.
İDAM CEZASI NEDİR? KİMLERE UYGULANIR?
Ölüm cezası, bir devletin suçun karşılığı olarak bir mahkûmun hayatına son vermesidir. Ölüm cezasına çarptırılan kişinin cezasının infaz edilmesine idam denir. Ölüm cezası suçu cezalandırmak ve siyasi ve dinî ihtilafları bastırmak amacıyla geçmişte çoğu toplum tarafından kullanılmıştır. Tarihsel olarak, ölüm cezaları sıklıkla işkence eşliğinde infaz edilmiş ve halka açık olarak yapılmıştır.
Şu anda, 58 ülkede halen ölüm cezası kullanılmaktadır. 98 ülke ölüm cezasını hukuken (de jure) tamamen kaldırmış, 7'si savaş suçları ve istisnai durumlar dışında kaldırmış, 35'i ise fiilen (de facto) ölüm cezasını uygulamadan kaldırmıştır. Uluslararası Af Örgütü, 140 ülkeyi hukuken ya da fiilen idam karşıtı, 58 ülkeyi idam taraftarı olarak sınıflandırmaktadır. Ölüm cezası en yaygın olarak Asya'da kullanılmaktadır, infazların % 90'ı Asya kıtasında gerçekleşmektedir.
Ölüm cezası tartışmalı bir konudur. Ölüm cezasını destekleyenler, kişiyi suç işlemeden caydırdığını ve cinayet gibi bazı suçlarda hak edilen cezanın verildiğini iddia etmektedirler. Ölüm cezası karşıtları, ömür boyu hapis cezası ile caydırıcılık konusunda hiçbir farkı olmadığını, insan haklarını çiğnediğini, yanlış infazlara yol açtığını, müebbet hapis cezasının yeterli olduğunu iddia etmektedirler.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2007, 2008 ve 2010'da ölüm cezalarını uygulamama çağrısı yapan kararlar almıştır. Avrupa Birliği'nde, Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin 2. maddesi gereği ölüm cezası kullanımı yasaktır. Avrupa Birliği'ne ek olarak, Türkiye ve Rusya'nın da üyesi olduğu Avrupa Konseyi de üyelerinin ölüm cezasını kullanmasını yasaklamaktadır. Bu doğrultuda Türkiye'de ölüm cezası 1984'ten beri uygulanmamakta, 2004'ten beri hukuk sisteminde mevcut bulunmamaktadır.
Ölüm cezası, uygulandığı çoğu yerde, önceden tasarlanmış cinayet, casusluk, vatana ihanet veya askeri adalet kapsamında kullanılır. Birçok ülkede, uyuşturucu kaçakçılığı da kişiyi ölüm cezasına çarptırmaya yetecek bir suç sayılır. Çin'de, insan kaçakçılığı ve ciddi yolsuzluk davaları ölüm cezası ile sonuçlanabilir. Dünya çapındaki askeriyelerde, askeri mahkemeler korkaklık, firar, asilik ve ayaklanma gibi suçlarda ölüm cezasını uygulamıştır.