İşten çıkarıldığını mesajla öğrenen İSFALT A.Ş'de iş makinesi operatörü olarak çalışan Adem Demir, " Sebebpsiz yere bir mesajla işten çıkarıldık. Bunun izahını istiyoruz ama hiçbir yetkili bize bunu açıklayamıyor. Komisyon kuruldu. Bunun sonucunu bekliyoruz. Mücadelemize burada devam edeceğiz. Bizim tek amacımız evimize ekmek getirmek. Başka hiçbir derdimiz yok. Hiçbir neden, sebep yok. İşimize gidip gelen insanlarız. Girişte çıkışta kart basıyoruz. Bize 'bankamatik memuru' diyorlar. Biz bankamatik memuru değiliz" diye konuştu.
"OĞLUMUN İŞİNİ İSTİYORUM"
İSPARK A.Ş'den çıkarılan oğlu için eyleme katılan Zahide Umut ise evde çalışan tek kişinin oğlu olduğunu ve zor durumda olduklarını söyledi. Zahide Umut, "Hastaneye de gidemiyorum. Sinir stres oldum iyice. Hastanelerden çıkamıyorum. Babası da yok. Ben oğlumun işini istiyorum. İmamoğlu duysun. Kılıçdaroğlu hani söz vermişti işten atmayacaktı. Namus sözü nerede kaldı" diye konuştu.
M5 metro hattında temizlik işçisi olarak çalışan Aynur Saman da "28 Nisan'da işe başladık. 28 Ağustos'ta da çıkarıldık. Ne olduğunu anlamadık. Namus sözü verdiler. Kimsenin işine ekmeğine dokunmayacağız dediler. Kredi kartı, kredi borcu var. Buradaki herkes böyle. Gerçekten çalışan insanlarız. Emeğiyle, alın teriyle çalışan insanlarız" ifadelerinin kullandı.
"BİR MESAJLA İŞTEN ATILDIK"
İSFALT A.Ş 'de yol bakım işçisi Sinan Semiz ise engelli raporu olan çocuğuna bakmakta zorluk çektiğini ifade ederek, "'Bankamatik işçileri' diye bir iddia var. Bunları kesinlikle kabul etmiyoruz. Hiç araştırılmadan işten atıldık biz. Burada bakıma muhtaç olan insanlar var. Çocuğu hasta olan aileler var. Benim çocuğum tip 1 diyabet şeker hastası. Engelli raporu var. Çok özel bakım isteyen bir hastalık bu. Çocuğumun ihtiyaçlarını karşılamak için iş buldum. Bunun getirisiyle bakımı sağlıyordum. İşsiz kaldım şimdi ne yapacağım" diye konuştu.
Semiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan İmamoğlu'na, Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Seçim vaatleri vardı. Sandığa gitmeden önce tek bir işçinin hiçbir şeyine dokunmayacağız, dediler. Mesajı görünce beynimden vurulmuşa döndüm. O gün vardiyamızı bitirmiştik. Üstümüz başımız is pas içindeydi. Bir baktık ki mesaj gelmiş. Orada ağlayasım geldi. Böyle bir şey olamaz. İki sevgili arasında bile böyle mesaj gönderilmez. İş kanununda, iş tüzüğünde böyle bir şey yok. Sonradan bize PTT ile bildirge gönderdiler. Mesajı göndermişsin ne yarar ki bu. Zaten işçileri mağdur etmişsin"