Petrol fiyatları, Suudi Arabistan'da petrol saha ve tesislerine düzenlenen saldırıların küresel petrol arzını yaklaşık yüzde 5 azaltmasının ardından güniçi rekor artış gerçekleştirerek varil başına 71 doların üzerine yükseldi. ABD saldırıyı İran'ın düzenlediğini iddia etti.
Londra'da Brent petrolü vadeli kontratları, Pazartesi günkü olağanüstü başlangıcında, açılışın hemen ardından saniyeler içinde 12 dolar sıçradı ve bu yükseliş, kontratın 1988'de işlem görmeye başlamasından bu yana dolar bazında en büyük güniçi artışı işaret ediyor. Fiyatlar daha sonra, bu ilk yüzde 20'lik artışın yarısını geri verdi, ancak halen 3 yılı aşkın sürenin en büyük artışını göstermiş durumda.
Üretimdeki bu aksaklık, tarihin en büyük ani arz kesintisini işaret ediyor ve Suudi Arabistan kaybettiği üretimin bir kısmını günler içinde yeniden yerine koyabilirken, bu saldırılar, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan bu ülkenin kırılganlığını işaret ediyor. Saldırılar ayrıca, Orta Doğu'da istikrarsızlığın çapını büyüterek ve ABD'nin İran'a askeri misilleme olasılığını artırarak siyasi risklerin fiyatlar üzerindeki etkisini daha da güçlendirecek.
Credit Suisse Group AG enerji analisti Saul Kavonic, "Petrol piyasasında bu denli bir arz aksaklığı ve böylesine bir fiyat tepkisi görmedik," dedi ve "Siyasi risk primi petrol piyasası gündemine geri döndü" değerlendirmesinde bulundu.
GÜVENLİ LİMAN VARLIKLARI YÜKSELİYOR
Petroldeki bu dramatik hareket finans piyasalarında sarsıntı yarattı. Altın, yen ve ABD Hazine tahvilleri gibi güvenli liman varlıkları, saldırılardan kaynaklanan jeopolitik endişelerden dolayı artan talep ile güçlü yükseldi. Aralarında Norveç kronu ve Kanada dolarının da bulunduğu emtia ile ilişkili para birimleri de değer kazandı. ABD benzin vadeli kontratları yaklaşık yüzde 13 yükseldikten sonra biraz gevşeyerek kazancını yüzde 8 civarına indirdi.
Suudi Arabistan'da devlete ait petrol üreticisi Saudi Aramco Cumartesi günü, 10 adet silahlı insansız hava aracının (SİHA) Abqaiq'deki dünyanın en büyük petrol işleme tesisine ve Krallık'ın Khurais'teki ikinci en büyük petrol sahasına saldırılar düzenlemesinin ardından üretiminin günlük 5.7 milyon varillik kısmını kaybetti.
Bu miktar, petrol piyasaları için en büyük üretim kaybını işaret ediyor ve Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal ettiği Ağustos 1990'da Irak ve Kuveyt'teki üretim kayıplarını da aşmış durumda. Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, bu aksaklık ayrıca, 1979'daki İslam Devrimi sırasında İran'ın üretiminde görülen kaybın da üzerinde.
Singapur'da enerji danışmanlık şirketi Energy Aspects Ltd. analistlerinden Virendra Chauhan, "Tarihsel olarak piyasaya ham petrol akışının istikrarlı bir kaynağı olarak görülen Suudi altyapısının saldırılara olan kırılganlığı, piyasanın uğraşması gerekecek yeni bir paradigma" dedi ve "Şu anda, ham petrol akışının ne zaman başlayacağı bilinmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Nymex piyasasında, Batı Teksas petrolü (WTI) vadeli kontrat işlemleri, hareketin büyüklüğünün piyasa açılışını geciktirmesi ile birlikte yaklaşık iki dakika dondu. Kontrat yüzde 8 yükselerek Londra saati ile 08:04'te varil başına 59.31 dolara çıktı.
TAM KAPASİTEYE ULAŞMAK HAFTALAR SÜREBİLİR
Konu hakkında bilgiye sahip kaynaklara göre, Suudi Arabistan kayıp petrol üretiminin önemli kısmını birkaç gün içinde tekrar yerine koyabilir, ancak tüm üretim kapasitesine ulaşması için haftalar gerekecek. Krallık ya da müşterileri, kısa vadede arz akışını korumak için stokları kullanabilir. Aramco, Abqaiq'te tam kapasiteye ulaşmak haftalar alırsa, mücbir sebepler olarak bilinen adımı atarak bazı uluslararası teslimatta kontratları yerine getiremeyeceğini ilan edebilir.
Bu durum petrol piyasalarını daha da sarsabilir ve dünyanın en büyük ilk halka arzına hazırlanan Aramco'nun planlarını bozabilir. Öte yandan, ABD ve Suudi Arabistan ile Yemen, Suriye ve Lübnan'daki çeşitli vekil grupları destekleyen İran arasındaki gerilim daha da artabilir. Yemen'de İran destekli Husi isyancılar saldırıyı üstlendi, ancak ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo halihazıra doğrudan İran'ı işaret etmiş durumdalar.
ABD'nin İran'ın saldırılarda rolü olduğunun doğrulanmasına bağlı olarak hazırlıklı olduğunu söyleyen Trump, ülkenin acil durumlar için tuttuğu petrol rezervlerinin kullanılması talimatını verdi. Gelişmiş ülkelerin acil akaryakıt stoklarının koordinasyonuna yardımcı olan IEA, durumu izlediğini açıkladı.
Citigroup Inc.'nin emtia araştırma küresel başkanı Ed Morse, hazırladığı araştırma notunda, "Suudi Arabistan'ın petrolü tekrar üretime koymasının beş gün ya da daha uzun sürmesinden bağımsız olarak, bu haftasonu Kraşşol'ın altyapısına düzenlenen saldırılardan çıkan rasyonel bir ana fikir var. Bu altyapı saldırılara karşı yüksek oranda kırılgan ve piyasa petrolü inatçı bir biçimde yanlış fiyatlamakta" dedi.
ABD DAHA AZ ETKİLENDİ
Brent petrolü, Londra merkezli ICE Futures Europe piyasasında yüzde 19'dan fazla yükselerek varil başına 71.95 dolara tırmandı ve 1991'den bu yana yüzde bazında en büyük çıkışını gerçekleştirdi. Daha sonra kazancının önemli kısmını geri veren kontrat, yüzde 8.8 yukarıda 65.50 dolar seviyelerindeydi. Goldman Sachs Group Inc. hazırladığı notta, Abqaiq'teki kesinti altı haftadan fazla sürerse, küresel gösterge Brent petrolünün varil başına 75 doları aşabileceğini kaydetti.
WTI'da işlemler, fiyatlarda yüzde 7'nin üzerinde artış olması ile devreye giren devre kesici nedeniyle açılıştan sonra birkaç dakika dondu. İşlemlerin başlaması ile birlikte, fiyatlar yüzde 15.5 ile 2008'den bu yana en büyük yükselişi gerçekleştirerek varil başına 63.34 dolara çıktı. Daha sonra bir miktar gerileyen fiyatlar yaklaşık yüzde 9 yukarıda seyrediyordu.
Singapur'da JTD Energy Services Ltd. baş stratejisti John Driscoll, "Pazartesi sabahı petrolde kısa pozisyon tutan ya da aşağı yönlü beklentileri olanlar için mini bir katliam sahnesi vardı," dedi ve "Fiyat hareketleri, dünyanın en büyük petrol üreticisinde daha önce görülmemiş büyüklükteki üretim kesintisi ve ABD, Suudi Arabistan ve iran arasında olası jeopolitik gerilim artışından dolayı abartılıydı" değerlendirmesinde bulundu.
Dram fiyatların yatay hale gelmesi ile sınırlı değildi. Brent ve WTI arasındaki fiyat farkı yüzde 37 kadar açıldı ve bu durum, petroldeki yükselişin ABD'deki fiyatlardan ziyade küresel fiyatları daha fazla etkileyeceğini gösterdi. Zira ABD'de kaya petrolü üretimi ve bol stoklar daha güçlü bir tampon oluşturdu.