Doğa bahaneli eylemlerin 'kuklacısı' olarak dikkat çeken Koç Holding'in hafızalardan silmeye çalıştığı Mavramoloz Ormanı'ndaki ağaç katliamı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Hala devam eden betonarme işlemlerine 1996'da hukuksuzca başlayan ve Mavramoloz Ormanı'na bir hançer edasıyla Koç Üniversitesi'ni saplayan Koç'ların dünden bugüne gerçekleştirdiği doğa kıyımının tarihi görüntülerine ulaşıldı.
KIYIMI BAŞLATAN SHP
Tarihsel seyri akıl almaz usulsüzlüklerle dolu olan Koç Üniversitesi'nin inşa süreci 1992 yılında başladı. DYP-SHP iktidarında 26.4.1992 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Rumelifeneri Köyü hudutları içinde bulunan 160 hektarlık devlet ormanı, üniversite kampüsü kurmak üzere 49 yıl süreyle Koç Üniversitesi'ne tahsis edildi. Ormanın göbeğindeki 1 milyon 600 bin metrekarelik, en az 30 trilyon değerindeki arazi, Bakanlar Kurulu'nun peşkeş oyunuyla Koç Holding'e karşılıksız verilmesi dikkat çekti. Orman Kanunu'nun 17'nci maddesinin sadece bedeli karşılığında arazi tahsisine izin vermesine rağmen Bakanlar Kurulu'nun bu kararı tartışmalara neden oldu. Ayrıca yine Orman Kanunu'na göre orman arazisi vasfını taşıyan bir arazinin tahsisini ancak Orman Bakanlığı yapabiliyorken Bakanlar Kurulu'nun bu vazifeyi üstlenmesi ikinci skandal olarak kayıtlara geçti.
İBB VE BAKANLIK KARŞI ÇIKTI
Yeni Akit'in haberine göre, Bakanlar Kurulu'nun hukuksuz kararıyla ormana çöken Koç, bu kez arazideki imar planını değiştirme yoluna koyuldu. Koç Üniversitesi Rektörlüğü, plan değişikliği amacıyla, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na başvurdu. İBB'nin 3.8.1993 tarihli yazısı üzerine, İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, konuyu inceledi. Söz konusu alanın, Nazım Plan'da, orman alanı vasfında bulunduğunu ve Boğaziçi Kanunu'nun doğal değerlerin korunması ile hükümleri ışığında, orman alanlarının, hangi nedenle olursa olsun yapılaşmaya açılması yönünde görüş verilmesinin mümkün olmadığını bildirdi. İBB'nin imar planını reddetmesi üzerine Koç Üniversitesi Rektörlüğü bu defa 17.2.1994 ve 18.4.1994 tarihlerinde Bayındırlık İmar ve İskan Bakanlığı'na başvurarak, plan değişikliğinin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9'uncu maddesi uyarınca Bakanlık tarafından re'sen onanmasını talep etti. Bakanlık, 25.5.1994 tarihli cevap yazısında, ancak bir kamu hizmeti söz konusu olduğunda ve resmî bina ile tesis inşa edileceği zaman, plan değişikliğinin Bakanlık tarafından re'sen onanabileceğini belirterek üniversitenin talebini reddetti.
ANAP-DYP ÖNÜNÜ AÇTI
Konuyu Cumhurbaşkanı Demirel'e kadar taşıyan Koç grubu, 28 Şubat sürecinde ormanı talan edebilecek kararları tek tek aldı. Her şey 6.03.1996'da 2. Yılmaz Hükümeti'nin kurulmasıyla başladı. DSP'nin dışardan desteğiyle ANAP-DYP azınlık hükümeti kuruldu. Mesut Yılmaz Başbakanlığı'ndaki hükümetin kurulmasının ikinci gününde, 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 7.3.1996'da, "Üzerinde yeşil doku bulunmayan ve Orman Bölge Müdürlüğü'nce ağaçlandırılması öngörülmeyen açıklık alan" niteliğindeki alanları 3. Derece Doğal Sit Alanı'na dönüştürdü. Bu değişiklik inşaata izin verilmenin, tek şart olarak bu plan ve projelerin Koruma Kurulu tarafından onaylanması anlamına geliyordu.
Bunun üzerine harekete geçen dönemin Bayındırlık İmar ve İskan Bakanlığı, 9.4.1996 tarihinde 1/50.000 ölçekli plan değişikliğini re'sen yapıp onayladı.
DANIŞTAY FRENİ
Üst üste gelen skandal kararlar üzerine Danıştay'da dava açıldı. Danıştay'ın bilirkişi heyeti, konuyu çeşitli yönlerden inceleyerek Koç Üniversitesi'nin Mavramoloz Ormanı içinde inşa edilmesinin aleyhinde bir rapor kaleme aldı.
ANASOL-D'NİN İLK İCRAATI
Artık tek engel kalmıştı. İnşaata itiraz eden ve Koç Üniversitesi'ne ruhsat vermeyen Refah Partili Sarıyer Belediyesi'ne bağlı bulunan 1 milyon 600 bin metrekarelik mücavir alan, ANAP'lı Bahçeköy Belde Belediyesi'ne bağlandı. ANASOL-D Hükümeti'nin iş başına gelmesinin iki ay sonrasında alınan kararla ormanlık alan, ANAP'lı Muzaffer Altınsoy'un başkanlığını yaptığı Bahçeköy Belediyesi'ne bağlandı. Anap'lı Bahçeköy Belediye Başkanı Muzaffer Altınsoy da mücavir alanın kendisine bağlanmasından bir hafta sonra jet hızıyla Koç Üniversitesi'nin kaçak nitelikteki inşaatına ruhsat verdi.
AÇILIŞI DEMİREL YAPTI
Bunun üzerine 31 Mayıs 1996'da temeli atılan Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü, üç yıl sonra 20 Kasım 1999'da dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in katılımıyla açıldı.
1996'da ilk kazmayı vuran ve 1999'da Koç Üniversitesi'ni diken Koç Holding'in tam 58 bin ağaç kestiği öğrenildi. İstanbul'un oksijen kaynağı olan yemyeşil orman alanını 3 yılda talan eden Koç'ların 160 hektarlık doğa katliamını; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sarıyer Belediyesi, İmar Bakanlığı ve Danıştay'ın olumsuz kararlarına rağmen peşkeş oyunlarıyla bitirdi. Önce Bakanlar Kurulu'nun hukuksuz kararı, ardından 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun "Sit Alanı" oyunu ve İmar Bakanlığı'nın onay kararıyla gerçekleştirilebilen orman katliamında iş makinelerinin söktükleri ağaçların orman dışına taşınması 13 bin kamyon seferiyle gerçekleştirildi.
İŞTE ORMAN İŞTE TALAN
Fotoğraflarda, 1996 öncesindeki ormanlık alanda Monteri Çamı, fıstık ve kara çam gibi iğne yapraklı çam türlerinin yer aldığı ağaçların görüntüsü yer alıyor. 1998 yılına ait görüntülerde iş makinalarının ağaç sökümü net olarak görülüyor. Yoğun güvenlik önlemleri arkasında yükselen beton binalar ise 1999'dan 2019'a uzanan doğa hançerinin yüzünü gösteriyor.
İÇİNDE YOK YOK
Koç Üniversitesi'nin binbir dalavereyle ormanın göbeğindeki 1 milyon 600 bin metrekarelik alanda diktiği kampüste birçok betonarme tesis yer alıyor. 2 adet Yapı Kredi Bankası ATM'sinin yer aldığı kampüste şunlar yer alıyor: Starbucks Coffee, Rektörlük, Rumelifeneri Merkez Kampüsü, Suna Kıraç Kütüphanesi, Tiyatro Gerçek Koç Üniversitesi Sahnesi, Sevgi Gönül Oditoryumu Kültür Merkezi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Tıp Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Bilimleri Fakültesi, Spor Salonu, Futbol sahası, Lojman Binaları, Yüzme havuzu.