Son dakika... Dışişleri'nden DEAŞ'lı tutuklular açıklaması

Dışişleri Bakanlığı, Barış Pınarı Harekatı kapsamında DEAŞ’lı tutuklular ve ailelerinin akıbeti için, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yaptığı son telefon görüşmesinde belirttikleri üzere, Barış Pınarı Harekatıyla terörden arındırılacak alanlardaki alıkoyma merkezlerinde bulunan DEAŞ unsurlarının ve yine harekat alanındaki kamplarda bulunan ailelerinin gözetimini üstleneceğiz." açıklamasında bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Ekim 2019 , 16:29 Güncelleme Tarihi :12 Ekim 2019 , 16:58
Son dakika... Dışişleri’nden DEAŞ’lı tutuklular açıklaması

İÇİNDEKİLER

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Barış Pınarı Harekatı kapsamında DEAŞ'lı tutuklular ve ailelerinin akıbeti hakkında bir açıklamada bulundu.

Sözcü Hami Aksoy tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'nin Barış Pınarı Operasyonu kapsamında Suriye'nin kuzey doğusunu terörden arındırarak güvenli bölge oluşturma çabasını gölgelemeye yönelik çabaları yakından takip ediyoruz."

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile yaptığı son telefon görüşmesinde belirttikleri üzere, Barış Pınarı Harekatıyla terörden arındırılacak alanlardaki alıkoyma merkezlerinde bulunan DEAŞ unsurlarının ve yine harekat alanındaki kamplarda bulunan ailelerinin gözetimini üstleneceğiz."

"Ülkemizce gözetim altına alınacak DEAŞ mensupları ve ailelerinin, bu aşamada, Suriye içinde terörden arındırılmış bölgelerde tutulması yönünde çalışmalar yapılacaktır."

"DEAŞ'la ilintili yabancı terörist savaşçıların suça karışmamış eş ve çocuklarının rehabilitasyonu konusunda vatandaşı oldukları ülkeler ve uluslararası örgütlerle birlikte çalışmaya hazırız."

"Öte yandan, kalıcı çözümün Suriye'de tutulan yabancı terörist savaşçılar ve ailelerinin, vatandaşlığını taşıdıkları menşe ülkelerce geri alınması, yargılanması ve rehabilitasyonundan geçtiği bilinmelidir. Bu doğrultuda uluslararası toplumun ortak çabalarını önemsiyoruz. Türkiye, uluslararası toplumun bu amaçla sarfedeceği gayretlere her türlü katkıyı vermeye devam edecektir."