Türkiye'nin güney sınırındaki tehdide karşı başlattığı Barıi Pınarı Harekatı hakkında açıklamlarda bulunan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes Abde, "Barış Pınarı harekatı Fırat'ın doğusunda ortaya çıkan kabul edilemez tablo nedeniyle bir zorunluluk halini almıştı. Zira Fırat'ın doğusu terörist grupların kontrolüne geçmişti ve daha fazla beklemeden müdahale edilmesi gerekiyordu." ifadelerini kullandı.
"ESED'İN KATLİAMI GÖRMEZDEN GELİNDİ"
Uluslararası toplumun Esed'in Suriye halkını katletmesini görmezden geldiğini söyleyen Enes Abde, "Elbette uluslararası toplumun, Fırat'ın doğusunda çok açık ve net olan tablo karşısında ciddi bir tavır takınmasını ve sorunların çözümü için harekete geçmesini istedik. Fakat uluslararası toplum en başından beri Esed rejiminin Suriye halkını katletmesi karşısında aciz kaldı. Suriye halkını katletmesini engelleyemedi, ona karşı kimyasal gaz kullandığında onu cezalandırmaktan da aciz kaldı" şeklinde konuştu.
"BARIŞ PINARI HAREKATI, ZEYTİN DALI VE FIRAT KALKANI'NIN DEVAMIDIR"
Barış Pınarı Harekatı'nın Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının devamı olduğunu belirten Enes Abde, "Gelinen noktada Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu, Suriye halkının başına musallat olan PKK-PYD teröristlerinden bölgeyi temizlemek için bölgededir. Bu terör örgütleri bölge halkını evlerinden yurtlarından etmiş, malına mülküne el koymuş ve onların mallarıyla Suriye halkına ve Türk halkına silah doğrultmuştur. Bu harekat Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının devamı niteliğindedir. Biz bu harekatı mümkün olduğunca en kısa vakitte, en az kayıpla bitirme gayretindeyiz. Elbette bu harekatta hem bizim hem de Türk Silahlı Kuvvetlerinden şehitler olmuştur, ruhları şad olsun." dedi.
Abde sözlerine şöyle devam etti:
Suriye davasının başladığı ilk günden itibaren yanımızda duran Türkiye halkı ve devletiyle aynı kaderi paylaştığımıza aynı tehlikelerle yüzleştiğimize inandığımız için Barış Pınarı Hareketı'nda da birlikte hareket ediyoruz.
Bu hareket aynı zamanda Suriye'de terörü bitirme noktasında önemli bir adımdır. Güvenli bir bölge oluşturularak Suriye halkı evlerine dönecektir. Siyasi çözüm için de Suriye devletinin toprak bütünlüğü için de hayati öneme sahiptir.