Bakan Çavuşoğlu: 120 saat sonra bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldığı bir televizyon programında Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu "120 saatin sonunda burada teröristler tamamen çıkacak, güvenliği bizim askerimize ait olacak. Bu bölgede DEAŞ ile ilgili bir mesele olursa o da bizim sorumluluğumuzda olacak. Bizim görmek istediğimiz şey 120 saat sonra burada bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak. Bu YPG/PKK'lıları başka isimlerle burada bırakmaya çalışmasınlar, buradan demek isterim. Sahada her şeyi görüyoruz. Biz gerekeni yaparız." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Ekim 2019 , 11:58 Güncelleme Tarihi :20 Ekim 2019 , 12:04
Bakan Çavuşoğlu: 120 saat sonra bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak

Bakan Çavuşoğlu YPG'li teröristlerce yapılan taciz ateşlerinin sebebinin Türkiye'yi kışkırtmak olduğunu açıkladı ve "120 saat sonra burada bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak. Sahada her şeyi görüyoruz, gerekeni yaparız."dedi.

Çavuşoğlu, Trump'ın skandal mektubuyla ilgili olarak "Kötü söz sahibine aittir. Mektubun üslubu da onu bağlar. Türkiye cevabı harekatla vermiştir. Mektubun yeri çöp kutusudur." dedi.

İşte Çavuşoğlu'nun açıklamalarının satır başları:

- Müzakareler yapılırken bile ABD'li yetkililer bir taraftan sahadaki askerleriyle irtibat halindeydi ve çekilmeye hemen başlayacaklarını söylemişlerdi. Bir taraftan bazı çekilmeler olduğunu gözlemliyoruz ama diğer taraftan da bize yönelik tacizin de olduğunu görüyoruz. MSB bunun raporluyor. Bir terör örgütüne güvenilmemesi gerektiğini, biz zaten güvenmiyoruz da ABD'nin güvenmemesi gerektiğini gördük. Onların talimatlarına rağmen bu tacizler oluyor. Yıllarca bunlara müttefik dediler. Terör örgütü bizi kışkırtmak için bazı durumlar oluyor. Buradaki kasıtları ne? Türkiye karşılık versin,anlaşmayı ihlal etsin. Kara propaganda için yapıyorlar.

- Şuanda yaptığımız biliyorsunuz bir duraklama. Duraklama döneminde sahadaki güçlerimiz çekilmiyor, oradalar. İstihbaratımız var. Yerinden bilgi edinmek konusunda bir sıkıntımız yok. Kimse burada, Türkiye'nin gözünden kaçacak beklentisi içine girmesin, yakından takip ediyoruz.

ABD HEYETİYLE GÖRÜŞMEDE NE KONUŞULDU?
- Sayın Cumhurbaşkanımız ve Pence baş başa görüştü. Bu konuda Türkiye'nin hassasiyetlerini,beklentilerini anlattı. Bizde daha önce muhataplarımıza yaptırımlar ile bir yere varılmayacağını, ulusal güvenlik endişelerimizin olduğunu anlattık. Daha sonra heyetler arası görüşmeler gerçekleşti. Burada hazırlanan bazı videolar vardı. Dini azınlıklar, DEAŞ konuşuldu. Diğer taraftan önceden taslağını gönderdiğimiz metin üzerinde mutabakata vardığımız maddeler vardı, müzakere edeceğimiz maddeler vardı. Tabi laf lafı açıyor. Bir çok konu gündeme geldi .Ben burada özellikle Pence'in de Türkiye'nin endişelerini anlayan bir tavır izlediğini düşünüyorum. İçeride karşılıklı bir gerilim olmadı. Sadece metin üzerinde teknik müzakereler gerçekleşti.

- Tabi, teröristlerin bir an önce çıkması istedi. ABD hemen çıkarabileceklerini söylediler. İlk olarak 48 saat konuşuldu, sonra 120 saatin daha gerçekçi olduğuna karar verdik. Öyle çıkıp Beyaz Saray'ı arama gibi durumlar gerçekleşmedi. Jeffrey gibi heyetteki kişilerin Washington ile olmasa da Suriye'deki heyetleri ile ne kadar sürede çıkarabilecekleri konusunda görüşmeleri oldu. Her iki tarafa da 120 saat makul geldiği için bu uzun bir tartışma meselesi olmadı.

- BİR TANE BİLE YPG'Lİ KALMAYACAK, GEREKENİ YAPARIZ
- 120 saatin sonunda burada teröristler tamamen çıkacak, güvenliği bizim askerimize ait olacak. Bu bölgede DEAŞ ile ilgili bir mesele olursa o da bizim sorumluluğumuzda olacak. Bizim görmek istediğimiz şey 120 saat sonra burada bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak. Bu YPG/PKK'lıları başka isimlerle burada bırakmaya çalışmasınlar, buradan demek isterim. Sahada her şeyi görüyoruz. Biz gerekeni yaparız.

TRUMP
- Bir ülkenin başkanı hakkında çok şey söylemek istemem. Ama iniş çıkışlarını görüyoruz. Trump'ı önce ABD halkının çözmesi gerekiyor. Onlar çözerse bizler de çözeriz. Trump'ın bu stilini hepimiz gördük ve artık alışmaya da başladık. Çünkü ortada şimdiye kadar alışılmış başkanların dışında bir profil var. Bu ABD'liler için de böyle, bizim için de, dünya için de. Ama ben şunu söyleyebilirim Trump Türkiye'ye değer veren bir başkan, Türkiye'yi seviyor, cumhurbaşkanımızı da seviyor. Bir çok eleştiriye maruz kalmasına rağmen bunu da dile getiriyor. Cumhurbaşkanımızın bu kadar kalabalık halkı arkasında nasıl topladığını merak ediyor. Şimdi görüyoruz diğer başkanlardan farklı olarak kendisi de kalabalık mitingler düzenliyor.

- Cumhurbaşkanımız artık bunlarla bir yere varamayacağımızı anlayınca ilk Trump'ı aradı ve "Biz şimdiye kadar sizinle çalışmak istedik ama olmadı artık kendi başımızın çaresine bakacağız" dedi. Trump da dinledi ve "Peki DAEŞ'liler ne olacak, burada hapishaneler var, kamplar var "dedi. Cumhurbaşkanımız da, "Biz gereğini yaparız" dedi. Trump da "Tamam bizim askerimizi hedef almayın" dedi.

FİLİSTİN'İN TÜRKİYE'Yİ KINADIĞI İDDİASI
Burada kasıt yoksa ciddi bir bilgisizlik var. Bu iddiayı ortaya atan kişi Meclis'teki konuşmasında Filistin'in Arap Ligi'nde Türkiye'yi kınadığını söyledi. Filistin başbakanı oraya giderse baskı altında kalacağını bildiği için gitmedi toplantıya. İlk defa bir Arap Ligi toplantısına gitmedi. Filistin'in herkesin desteğine ihtiyacı var sadece bizim değil. Arap ülkeleri baskı da yapıyorlar. Toplantıya gitmemesi aslında bize destek vermektir.Bunu söylemek çok yanlış.