Son dakika: İçişleri Bakanlığından CHP'nin "Çubuk iddiaları"na raporla yalanlama

Son dakika... İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'taki şehit cenazesinde kendisine yapılan saldırının ardından gündeme getirdiği iddiaların, hazırladığı "CHP'nin Çubuk Raporundaki İddialara İlişkin Gerçekler" adlı raporla asılsız olduğunu bildirdi. Raporda, "Cenaze töreninin yeri ve zamanı hiç değişmemiştir. Bu anlama gelecek hiçbir süreç de yaşanmamıştır" denildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :05 Kasım 2019 , 16:40 Güncelleme Tarihi :05 Kasım 2019 , 18:26
Son dakika: İçişleri Bakanlığından CHP’nin Çubuk iddialarına raporla yalanlama

İÇİNDEKİLER

İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı'nın Çubuk'taki cenaze töreninde yapılan saldırının ardından partinin gündeme getirdiği iddiaları 12 maddelik raporla yanıtladı.

İçişleri Bakanlığının 53 sayfalık çalışmasında, şehit cenazesi sonrası Kılıçdaroğlu'nu hedef alan saldırının ardından parti tarafından hazırlanan rapordaki iddialar tek tek ele alınarak açıklama yapıldı.

"CHP'nin Çubuk Raporundaki İddialara İlişkin Gerçekler" başlıklı 12 maddelik raporda, "CHP tarafından temin edilen bayrağın tören alanındaki inşaat halindeki bir binaya asıldığı" iddiasına cevaben, "bayrağın CHP tarafından temin edilmediği, Çubuk Belediyesi Destek Hizmetler Müdürlüğünce binaya asıldığı" bilgisi yer aldı.

CHP'nin raporunda "Karanlık noktalar" başlığı altında bulunan, "Cenaze töreninin yerinin ve saatinin değiştirildiği" iddiasına karşılık da "Öncelikle belirtmek gerekir ki cenaze töreninin yeri ve zamanı hiç değişmemiştir" ifadelerine yer verilerek, süreç anlatıldı.

"KILIÇDAROĞLU'NUN CENAZEYE KATILIMINDAN BAHSEDİLMEDİ"
CHP'nin, "Kılıçdaroğlu'nun törene katılacağı bilgisinin mülki makama ve jandarmaya haber verildiği" iddiasına ilişkin ise raporda, Kılıçdaroğlu'nun koruma ekibinden birinin törenden 3 saat önce Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü telefonla arayarak törenle ilgili bilgi aldığı ancak katılım konusunda bilgi vermediği belirtildi.

Raporda, "Detaylı olarak irdelenen bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere Kılıçdaroğlu'nun cenaze törenine katılımında mahalli idareler seçim sürecinin getirdiği atmosferin de etkisiyle 'kimseye haber verilmeksizin son anda törene katılıp, tören biter bitmez de hemen araca binerek dönme' usulünü bilhassa tercih ettiği değerlendirilmektedir." ifadesi kullanıldı.

Kılıçdaroğlu'nun daha önceki il içi gezi ve ziyaretlerinde "güvenlik" ile ilgili talepte bulunduğuna dair belgeler de raporda yer aldı.

"KILIÇDAROĞLU CANSİPERANE KORUNDU"
CHP'nin raporunda "jandarma istihbaratın olayla ilgili tespiti"nin sorulmasına cevaben İçişleri Bakanlığının çalışmasında, "Olayla ilgili valilik düzeyinde emniyet, jandarma ve diğer istihbarat birimlerince yapılan çalışmalar yanında, olay sonrasında doğrudan Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlıklarınca da olayla ilgili çalışmalar yapılmış olup, olaydan önce planlanan provokasyon olduğu yönündeki iddialara dayanak teşkil edecek hiçbir emareye rastlanılmamıştır." değerlendirmesi yapıldı.

Raporda, alınan güvenlik tedbirleriyle ilgili ileri sürülenlere de yanıt verildi.

Cenaze törenine protokolün yanı sıra 10-12 bin arasında kişinin katıldığı aktarılan raporda, araçların geçiş güzergahlarını kapatması ve ilerlemeyi güçleştirdiği anlarda tüm koruma tedbirlerine rağmen Osman Sarıgün'ün araçların arasından girerek Kılıçdaroğlu'na fiziki saldırıda bulunmasına mani olunamadığının müşahade edildiği belirtildi.

Raporda, Kılıçdaroğlu'nun saldırının ardından misafir olduğu eve götürülene kadar güvenlik güçlerince "cansiperane" bir şekilde korunduğu fotoğraflarla anlatıldı, jandarma ve emniyetin evin etrafında tedbir aldığına işaret edildi.

CHP'nin "incelenen veya soruşturma kapsamına alınan şahıslar arasındaki bağ" iddiasına da yanıt verilen raporda, "Yürütülen idari tahkikatta olayın örgütsel herhangi bir bağlantısının olduğu ya da herhangi bir şekilde tören öncesinde planlanıp organize edildiği yönünde hiçbir bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır." açıklamasında bulunuldu.

Raporda, "15 şüphelinin Ankara Büyükşehir Belediyesinde şoför olarak çalışıyor olması neden mercek altına alınmadı", "CHP'nin suç duyurusunda ekli liste", Polisin Osman Sarıgün'ün evini aradığı" ve "kamu görevlilerin tayinleri" başlıkları altındaki iddialar da yanıtlandı.