19 Aralık 2016'da Rusya'nın Ankara'da düzenlenen fotoğraf sergisinde FETÖ'cü hain Mevlüt Mert Altıntaş tarafından katledilmişti.
Konuyla ilgili devam eden soruşturma sadece bir davada araştırılmadı. TRT çalışanlarına dava, bir sanığın avukatına dava ve son olarak da Mevlüt Mert Altıntaş'ın bilgisayar IMEI kayıtlarını silen kişi hakkında dava olarak birçok koldan araştırmalar devam ediyor. Aslında herkes Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ üyesi olduğu hakkındaki bilgilere ulaşırken, FETÖ'cüler Altıntaş'ın EL Kaide'li olduğunu iddia etmişti. FETÖ'nün bu algı operasyonu kısa sürede çürüdü.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI FETÖ'YÜ İŞARET ETTİ
Ankara Cumhuriye Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada kalem kalem bütün bu eylemin FETÖ ile nasıl bir bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Altıntaş, özellikle yetiştirilmiş, profesyonel bir katil suikastçı olarak bu eylemi gerçekleştirdi. Bunun için seçilip yetiştirilmişti. Zaman zaman izini kaybettirmek için farklı örgütlerle bir araya gelmişti. Yapılan bu manipülasyon 15 Temmuz'da yapılan hain darbe girişiminde görevden alınmamasını sağlamıştı. Kendi ev arkadaşı dahi Altıntaş'ın FETÖ'cü olduğunu anlamadı.
SUİKAST 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDEN ÖNCE YAPILACAKTI
Konuyla ilgili çeşitli araştırmaları olan Takvim gazetesi yazarı Zafer Şahin, "Örgütün özel yetiştirdiği isimlerden birisi. Aslında büyükelçiye suikastı 27 Haziran 2016'da yani darbeden yaklaşık 20 gün önce planlıyorlar. O gün AK Parti Genel Merkezi'nde Büyükelçi'nin de olduğu bir iftar var. Bundan haberdar olan Altıntaş oraya da gidiyor. Yine 2012'de FETÖ'nün imza attığı bir KPSS yolsuzluğu vardır. Onunla ilgili bir soruşturma geçiriyor. Aslında emniyet içerisinde de izlemeye alınan bir isim. 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gün de izinli olarak Ankara'da bulunuyor. Bu tarz tuhaf bağlantıları var" dedi.