CHP eski Milletvekili Sinan Aygün'ün "Mansur Yavaş ile bazı CHP'li Meclis üyeleri inşaatım için 25 milyon lira rüşvet istedi" iddiası Türkiye'nin ana gündem maddesi oldu. Rüşvet iddiasıyla başlayan kavga, CHP'nin FETÖ ile olan ilişkilerinin ortaya saçılması ile boyut değiştirdi. Sinan Aygün, kendisine suçlamalar yönelten CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın FETÖ ile bağlarını deşifre ederek cevap verdi. Mansur Yavaş'ın CHP'den aday olma sürecini anlatan Aygün, parti adına Mansur Yavaş'la ilk olarak kendisinin görüştüğünü ancak 'ret' cevabı aldığını söyledi. Bir televizyon kanalına konuşan Aygün bu görüşmenin ardından FETÖ'nün Ankara Ticaret Odası (ATO) imamı olduğu iddia edilen firari Ayhan Atalay'ın devreye girdiğini ve Mansur Yavaş'ı ikna ettiğini öne sürdü.
CHP'DEN ADAY OLMAK BANA HAKARET OLUR!
İşte Aygün'ün iddiaları: "Mansur Yavaş Bey'i aradım, ofisime davet ettim öğlen yemeğine dedim ki ' Sayın Genel Başkan'ın talimatı doğrultusunda biz sizi partimizden aday yapmak istiyoruz' dedim. Mansur Yavaş 'Sen bana bunu nasıl teklif edersin. Benim hayatım yıllarca bunlarla mücadele ile geçti, ben Ülkü Ocakları'ndan geliyorum. Bunu kendime hakaret addediyorum' dedi. Sonra gittim genel başkanıma 'Bakın böyle oldu bu adam bana ağır laflar söyledi, CHP'ye girmeyi hakaret olarak algıladı' dedim. Aradan bir müddet geçti. Benim de FETÖ'cü olarak bildiğim bir arkadaşım dedi ki, 'biz Mansur Yavaş'la görüşüyoruz' dedi. 'Nasıl görüşüyorsunuz, ne olarak' dedim, 'İşte biz onu CHP'ye alacağız' dedi.
GÖRELİM BAKALIM MANSUR EFENDİ'Yİ
Bunlar için Cumhuriyet Savcılığı'na ayrı bir suç duyurusunda bulunacağım. Yapacağım şu; vereceğim telefon numaralarıyla Mansur Yavaş kaç kez konuşmuş devletimiz bunu bulur. Konuştuğu bu adam şu anda nerededir, nereye gitmiştir. Hangi suçlarla yargılanmaktadır. Müebbet almış mıdır, almamış mıdır? 4 tane telefon numarası vereceğim. Bunlardan bir tanesi cezaevinde, bir tanesi FETÖ davasında yargılanıyor. Öbür ikisi de kaçak. Ve bizim Ankara Ticaret Odası'nın camını çerçevesini kıran ekibin içerisindeki adam. Mansur Yavaş'ın en iyi adamı. Hadi bakalım işin içinden çıksın Mansur Efendi. Görelim bakalım Mansur Efendi'yi."
FETÖ DİYENE TASFİYE!
CHP-FETÖ ilişkisi Türkiye gündeminden hiç düşmedi. CHP'nin önemli isimleri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki yönetime FETÖ ile yakın ilişkisi nedeniyle sürekli eleştiri getirdi. Eski CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan 31 Mart seçimleri öncesinde "Bu CHP'ye oy verirseniz FETÖ'ye oy verirsiniz" diyerek derin ilişkiye dikkat çekmişti. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş de CHP'nin FETÖ'ye karşı tutumunu eleştirmişti. Ateş, "MHP'yi ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nü tebrik ediyorum. Maalesef benim partim teslim oldu ama MHP ve Fenerbahçe, FETÖ terör örgütüne teslim olmadı. Eğer dik durabilseydik 15 Temmuz darbe girişimi de olmayacaktı'' ifadelerini kullanmıştı. Ateş bu sözlerinden dolayı partisinden ihraç edilmişti. CHP Eski Milletvekili Birgül Ayman Güler da 2014 yerel seçimlerinde CHP'nin FETÖ ile ittifak yaptığını iddia etmişti.
RÜŞVETTEN HABERİ VARDI
CHP eski Milletvekili Sinan Aygün, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'rüşvet' talebinden haberdar ettiğini ancak bir sonuca ulaşamadığını söyledi. Geçtiğimiz cumartesi günü, hazırladığı şikayet dilekçesini savcılığa sunmadan önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü anlatan Aygün özetle şunları kaydetti:
SENİN İŞİNİ HALLEDERLER
"Cuma günü dilekçe çekildikten sonra, cumartesi günü savcılığa dilekçemi hazırladım. Saat 12'de genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'na gittim. Genel başkanıma konuyu anlattım. Önüne de dilekçeyi koydum. 'Ben savcılığa gidiyorum. Ekmeğimle oynanıyor şu anda, yalan yanlış iftiralar atılıyor' dedim. Kemal bey bana dedi ki, 'Dur, sakin ol. Ben Bülent Kuşoğlu ile görüşürüm. Senin Mansur'la olan işini halleder' dedi. Ben de 'Peki' dedim.
İKİNCİ KEZ GÖRÜŞTÜM
Bu görüşmeden yarım saat sonra Kemal Bey beni aradı. 'Bülent Kuşoğlu Ankara dışındaymış, yokmuş sonra görüşeceksin' dedi. 'Efendim bakın benim bu karar çıktıktan sonra istinafa gitmediler. Mansur Yavaş bunu fırsata çevirir. Burayı mühürleme kokuları alıyorum ben. Burası mühürlenir' dedim. Nitekim dediğim çıktı. Pazartesi günü saat 10.00'da şantiyeyi mühürlediler. Araya dostlarımız girdi.
İDDİALARIMIN ARKASINDAYIM
Salı günü Kemal Bey'e bir daha gittim. Kılıçdaroğlu'na 'Konuşurum demiştiniz. Cumartesi günü savcılığa dilekçeyi vermedim ancak bunlar pazartesi mühürledi' dedim. Bunu üzerine başka isimler görevlendireceğini söyledi. Bu isimlerin görevlendirilmediğini öğrendim. Bu gelişmelerin ardından adalete sığındım. Dilekçemin altına imza attım. O imzam benimdir. İddialarımın arkasındayım.
BENİ BEKLETİP MÜHÜRLEDİLER
Ben cumartesi dilekçeyi vermiş olsaydım pazartesi mühürlemeye geldikleri zaman ben şunu diyebilirdim, 'Ben dilekçeyi verdim bak mühürlemeye geldiler'. Ama benim dilekçemi uzattılar. Pazartesi günü mühürlediler. Ben dilekçeyi çarşamba verdim. Şimdi, 'mühürleme oldu. Mühürledik diye bize iftira atıyor' diyorlar. Eğer ben genel başkana inanmayıp cumartesi vermiş olsaydım bu lafı diyemeyeceklerdi."
EKİBİN SİCİLİ KABARIK
CHP/FETÖ ilişkisi sahada da kendini gösteriyor. CHP'li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz birkaç gün önce FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. FETÖ'nün sohbet imamı olduğu belirtilen Oğuz'un örgütün sohbet imamı olduğu iddia ediliyor. Daha önce de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarının FETÖ ile ilişkileri gündeme gelmişti. CHP liderinin baş danışmanı Fatih Gürsul, FETÖ'nün İstanbul Üniversitesi'ndeki (İÜ) akademik yapılanmasına ilişkin davada 10 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Gürsul'un 28 bin 66 kez ByLock'tan erişim sağladığı tespit edilmişti. Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya de FETÖ bağlantısı olduğu iddiasıyla kamudan çalıştığı üniversiteden ihraç edilmişti.