2 BİN KİŞİLİK ÖZEL EKİP OLUŞTURULMUŞTU
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, saldırının bir numaralı şüphelisi olarak gösterilen Abdulkadir Masharipov'u yakalamak için 2 bin kişilik özel ekip oluşturdu ve Masharipov, Esenyurt'ta bir evde olaydan 17 gün sonra yakalandı. Savcının tutuklama talebiyle İstanbul Adalet Sarayı'ndaki nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Masharipov, suçlamaları kabul etmiş, kendisini öldürmeyi düşündüğünü dile getirmişti.
2 BİN 397 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
İfadesinin ardından tutuklanarak cezaevinde gönderilen Masharipov hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", 39 kişiyi nitelikli şekilde kasten öldürme", "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alma ve bulundurma" suçlarından 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 555 yıldan 2 bin 397 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. İddianamenin hazırlanmasının ardından Masharipov'un da aralarında bulunduğu 57 sanığın yargılanması sürüyor.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları'nın karşısındaki duruşma salonlarında görülen dava, iddianamenin okunması ve kimlik tespitinin yapılmasıyla 11 Aralık 2017 tarihinde başlamış, mahkeme savunma için söz verdiğinde, Masharipov savunma yapmamıştı.
SİLİVRİ'DE CIA SORUSU
Saldırıda yaralanan Amerikan vatandaşı William Jacop Raak, yedinci duruşmaya şikayetçi olarak katıldı. Türkiye'nin yanında olmak için duruşmaya geldiğini belirten Raak, tercümanı aracılığıyla "Benim savunma sanayinde üretim yapan bir şirketim var, AK47 marka silahla ateş ettiğine eminim." dedi. Mahkeme Başkanı Orkun Dağ, katil zanlısı Masharipov'un görüntüsünün ekrana verilmesini istedi. Görüntüleri izleyen Raak, "Evet kesinlikle o kişi buydu, sen silahsız bir hiçsin" diyerek, Masharipov'a bağırdı.