İşte Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün bugünkü "Hem İstanbul hem Kanal" başlıklı köşe yazısının o kısmı:
Salah Birsel'in "Boğaziçi'nin gizli tarihi" olarak nitelenen "Boğaziçi Şıngır Mangır" kitabında anlattığı Boğaziçi bugün çok değişse de değerini hiç yitirmedi.
Onca tahribata rağmen hâlâ sadece Türkiye'nin değil dünyanın incisi olarak göz kamaştırıyor.
Şimdi o göz kamaştıran inci, "Kanal İstanbul Projesi" nedeniyle Türkiye'nin tartışma gündeminde.
Hükümet tarihi Boğaziçi'ni "özgürleştirmek" ve gelecek olası tehlikelerden kurtarmak için Kanal İstanbul projesini devreye soktuğunu söylüyor, başını CHP'nin çektiği muhalefet ise tam tersi bu projeyi bir "felaket" olarak sunuyor.
Oysa yıllar önce BBC'nin yaptığı belgeselde altı çizilen önemli bir tespit vardı: "Bugün şehrin içinden geçen petrol tankerlerinin yarattığı tehlike bütün Türkleri birleştiren az sayıdaki meselelerden biridir." Ne yazık ki bugün böyle değil. Bugün felaket tellalları devreye girip "Ya İstanbul ya Kanal" diyerek toplumu yine kamplaştırdı. Oysa hem İstanbul hem Kanal demek mümkün...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN