CHP milli projeleri itibarsızlaştırmaya çalışıyor! İşte yalanlar ve gerçekler...

Kanal İstanbul projesi için sosyal medyada ve basın organlarında yaptıkları yalan haberlerin gerçekleri ortaya çıktı. Muhalefet kanadı dev projeyi halkın gözünde itibarsızlaştırmak için tüm çalışmalarını yaptı ancak gerçeklerin ortaya çıkması uzun sürmedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :03 Ocak 2020 , 02:07 Güncelleme Tarihi :03 Ocak 2020 , 02:11
CHP milli projeleri itibarsızlaştırmaya çalışıyor! İşte yalanlar ve gerçekler...

İÇİNDEKİLER

CHP sadece uluslararası alanda değil, ülke içinde de Türkiye'nin çıkarlarının karşısında duruyor. Birçok mega projeyi itibarsızlaştırmaya çalışan CHP, kendi görev sahalarında ise görünmüyor. Partinin çalışmaması bir yana, ortaya sunulan projeleri de itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Peki CHP'nin amacı ne?

PROJELERİ YALANLA DUYURDULAR
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin altyapı yatırımı 35 milyar TL, proje 110 milyar TL"
denildi. Haberin aslı ise yatırım 10 milyar TL, proje 75 milyar TL. Proje yap-işlet-devret olarak düşünüldüğü için bütçeye de yansımayacak.

"Bathenoa Antik Kenti ve Yarım Burgaz Mağaraları suyun altında kalacak" denildi. Halbuki bu yerler çalışma alanının dışında.

Yalanlar bitmek bilmedi. Sahiller, ormanlar biyolojik çeşitlilik ve sit alanları zarar görecek denildi. Belirtilen tüm bölgeler koruma alanı içinde yer alıyor.

Küçükçekmece gölü sahillerinde her hangi bir inşaatın mümkün olmadığı açıklandı. Daha sonra "bu alan da doğal sit alanı olarak korunacaktır" denildi. Doğal hayatın korunacağı belirtildi.

DEPREMİ BİLE YALANLARINA ALET ETTİLER
Kanal İstanbul projesini hedef alanlar "İstanbul depremi tetiklenecektir." yalanını da çekinmeden söylemişlerdi.

Uzamnalar, "21 metre derinliğindeki kanalın 27 kilometre derinlikteki fay hattını tetiklemesini dile getirmek bilimden uzaktır." demişti.

Sadece bunlarla kalmadılar, 'Alternatif güzergah çalışılmadan yeterli inceleme yapılmadan karar verilmiş' denildi. Ancak 5 farklı güzergah çalışılması yapıldığı ortaya çıktı.

CED raporunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi imzası yok denilmişti, İBB'nin hem imzası var hem de İBB'nin düştüğü şerh ya da itiraz bulunmuyor.

Bölgede 1,2 milyon kadar nüfus artışı olacağı iddia edilmişti, ancak 500 bin olarak hesaplandığı ortaya çıktı.