REJİMİN KONTROL ARACI: BESİÇ
İran'da Kasım 1980'de Irak Savaşı sırasında Humeyni'nin seferberlik ilanıyla Devrim Muhafızları bünyesinde kurulan Besiç, savaş durumunda 3 milyon kişiyi aşan bir güce ulaşabiliyor.
Meşruiyeti, anayasanın 151'inci maddesine dayanan Besiç, hemen hemen her yaştan üyeye sahip.
İlk yıllarda vatanı savunma amacıyla kurulan Besiç, yıllar geçtikçe muhafazakarların toplum üzerinde kurduğu otoritenin kontrol aracı haline geldi. Besiç üyelerinin görevleri arasında rejime karşı isyanların bastırılması olmak üzere iç güvenliğin sağlanması ve kanunların uygulanması da yer alıyor.
Doğrudan ülkenin liderine bağlı olmanın verdiği ayrıcalıkla askeri varlığının yanı sıra siyasi olarak da ülkede etkinliğini koruyan Devrim Muhafızları ve komutanları, yaptıkları açıklamalarla siyasete yön verebiliyor, hatta cumhurbaşkanını dahi hedef alabiliyor.
DEVRİM MUHAFIZLARININ EKONOMİK GÜCÜ
Savunma bütçesinden en büyük payı alan Devrim Muhafızları Ordusu, bütçeden ayrılan pay dışında ülke genelinde sahip olduğu ulaşım, enerji, altyapı ve telekomünikasyon sektörlerindeki şirketlerinden de önemli gelir elde ediyor.
Bu şirketlerin başında Hatemul Enbiya Yapı Karargahı geliyor. Bu kurumu ABD ile bazı Avrupa ülkelerinin yaptırım listesine aldığı hava yolu şirketi Mahan Air ve ABD yaptırımlarını aşabilmek için önemli role sahip olan ve Kudüs Gücü'ne bankacılık hizmetleri veren Ensar Bankası izliyor.
Enerji şirketi Oryantal Oil Kiş, inşaat alanında faaliyet gösteren Kaim Yapı Karargahı gibi şirketler de Devrim Muhafızları Ordusunun büyük şirketleri olarak öne çıkıyor.
İRAN EKONOMİSİNDE BİR DEV: HATEMUL ENBİYA YAPI KARARGAHI
Bu şirketlerden en büyüğü, 1980-1988 arasındaki İran-Irak Savaşı'nda tahrip olan yerleşim birimlerinin altyapısını onarmada rol üstlenen önemli ihale ve projeleri yürütmek için tesis edilen Hatemul Enbiya Yapı Karargahı.
Humeyni'nin ölümünden birkaç ay sonra 14 Aralık 1989'da ülkenin önde gelen siyasetçilerinden Haşimi Rafsancani'nin talebi üzerine Ali Hamaney'in talimatıyla kurulan şirket, Devrim Muhafızlarına önemli yatırım ve imar işlerinde proje sunma ve ihalelere girme yolunu açtı.
Kurum, bu çalışmalarını İran Anayasası'nın 148'inci maddesindeki, "Silahlı güçler, barış zamanında imar ve yatırım işlerinde kullanılabilir." maddesine dayandırıyor.
Yaklaşık 5 bin yüklenici firmayla iş birliği yapan kurumda, 150 binden fazla kişinin istihdam edildiği belirtiliyor.
Total, Shell ve Hyundai gibi şirketler 2000'li yıllarda Basra Körfezi'ndeki Güney Fars Petrol sahasından ayrıldıktan sonra bu yerler, Hatemul Enbiya Yapı Karargahına devredilmişti.
Devrim Muhafızları, ülke genelinde sahip olduğu şirketler ve ekonomideki rolü nedeniyle bazı kesimler tarafından ülkede "ekonomik tekel" oluşturduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani birçok kez başta Devrim Muhafızları Ordusuna olmak üzere Silahlı Kuvvetlere ekonomik faaliyetlerini sonlandırma çağrısında bulunmuştu.
İran Devrim Muhafızları, bütçeden aldığı pay ve şirket gelirlerinin yanı sıra uygun gördüğü gibi harcayacağı bağımsız özel fonları ve yardımlaşma vakıflarını da bünyesinde bulunduruyor. Bunların arasında ABD'nin geçen yıl ekim ayında yaptırım listesine aldığı Besiç Yardımlaşma Vakfı da yer alıyor.
İRAN SİYASETİNİN KONTROL KOLLARI
Devrimi ve devrimin kazanımlarını korumakla yükümlü olan Devrim Muhafızları Ordusu, kuruluşundan bu yana İran'ın iç ve dış politikasının temel unsurlarından oldu.
İran Dışişleri Bakanlığından ziyade özellikle Orta Doğu politikası olmak üzere ülkenin dış politikasını Devrim Muhafızları Ordusunun yönlendirdiği biliniyor.
Devrim Muhafızlarının ülkenin dış politikasındaki rolü zaman zaman eleştiri konusu oluyor. Doğrudan lidere bağlı ve özerk bir yapıya sahip olması Muhafızları kurumlar üstü bir güç haline getiriyor.
Bu yapısıyla adeta İran ordusunun üstünde bir ordu olan Devrim Muhafızlarının bünyesindeki Kudüs Gücü ülkenin dış politikasında önemli rol sahibi olarak dikkati çekiyor.
İran'ın Irak, Afganistan ve Suriye politikasının, Kudüs Gücü Komutanlığına 1998 yılında getirilen Tümgeneral Kasım Süleymani tarafından yönlendirildiği belirtiliyor.
İran'ı şubat sonlarında ziyaret eden Suriye rejimi lideri Beşşar Esed'in ziyaretinden Dışişleri Bakanlığının haberinin olmaması buna en önemli örneği teşkil ediyor.
Esed'in ziyaretinin bakanlığa hiçbir bilgi verilmeden Devrim Muhafızları Ordusu tarafından organize edilmesine tepki gösteren İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, 25 Şubat'ta istifa kararı almış ancak Cumhurbaşkanı Ruhani'nin istifayı kabul etmemesi üzerine görevine dönmüştü.
Devrim Muhafızları Ordusu, Suriye ve Irak'ta doğrudan askeri varlık bulundururken Lübnan'da ise Hizbullah üzerinden bölgeye nüfuz ediyor.