Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür, bugün köşesinde "CHP, FETÖ'den nasıl kurtulur?" başlığıyla yazdığı yazıda parti içerisindeki FETÖ'cü organizasyonu kaleme aldı. FETÖ'nün CHP içerisindeki örgütlenmesinin eskiye dayandığını söyleyen Övür, Baykal'ın kendisine kurulan kumpasla ilgili konuşmadığı sürece "ne CHP ne de Türkiye FETÖ'den tam olarak kurtulur" dedi.
İşte Övür'ün "CHP, FETÖ'den nasıl kurtulur?" başlıklı yazısı
Bir süredir önemli gelişmelere rağmen sessizliğini sürdüren CHP'nin eski ve ikinci kurucu genel başkanı Deniz Baykal, bir kez daha "dış politika" konusunda önemli bir açıklama yaptı. Baykal, Libya konusunda şöyle diyordu:
"Libya çok önemli bir ülke, Afrika'nın giriş kapısı. Libya'yla yapılan askeri anlaşmamız çok önemli, emeği geçen herkesi kutluyorum. BM'nin, Libya'daki desteklediğimiz hükümeti meşru görmesi çok önemli."
Açıklamayı önemli kılan sadece eski CHP liderinin "hükümete destek vermesi" değil, tam aksine küresel hesaplaşmanın yaşandığı bir dönemde ülke olarak ortak duruş karşısında pozisyon alan, kendi partisinin genel başkanına ve yöneticilerine "uyarı" göndermesiydi.
Gerçi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi açısından bu uyarının bir anlamı yoktu ama CHP sosyolojisi açısından önemliydi. Çünkü sadece bu konuda değil, özellikle FETÖ ve PKK konusunda parti içinde derin bir rahatsızlık var.
Baykal bir anlamda parti içinde yaşanan bu rahatsızlığa tercüman oldu.
Hatırlarsanız Baykal, daha önce de Suriye'nin kadim şehirlerinden Halep'in, Rusya ve rejim güçleri tarafından bombalanmasına sert tepki vermiş, "Katliamdan ve Şii kuşatmasından" söz etmişti.
CHP yöneticileri bu açıklamalara burun kıvırsa ve görmezlikten gelse de bu çıkışlar, ulusal konularda hassas olan topluma yol gösterici olduğu için sıcak bakılıyor.
Bunu da hem Suriye'ye, hem de Doğu Akdeniz'e yönelik askeri ve siyasi hamlelere halkın büyük destek vermesi gösteriyor.
Ama aynı destek parti içinden gelmiyor. Parti içinde nefret düzeyinde bir AK Parti karşıtlığı var ve bu sürekli besleniyor. CHP içindeki bu sıkışmayı belki de tek değiştirecek şey FETÖ meselesiyle yüzleşmek... Çünkü CHP yönetiminin FETÖ hamiliği artık taşınamaz durumda.
Bu noktaya geliş de Kılıçdaroğlu'nun 2010'da kaset operasyonuyla başa gelip, 2012'de "cemaat" denilen yapıyı temize çıkartan, "Yargı içinde şöyle böyle kadrolaşma vardır demeyi doğru bulmuyorum" sözüyle ya da birilerini danışman, milletvekili veya belediye başkanı yapmayla başlamadı...