Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın vekili Avukat Özel, bugün Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan 'Damat İşi Biliyor' başlıklı haberle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Özel, söz konusu haberin iftiradan öteye gidemediğini belirterek, arsanın 2003 yılından bu yana Albayrak ailesinde olduğunu vurguladı.
Özel, "Sözde haber; tamamen algıya dönük olup, haber verme kastından ziyade birtakım afaki yorumlarla gerçekler bağlamından kopartılmış, açıkça yalan ve iftiradan ibaret birtakım iddialar kamuoyuna haber diye sunulmuştur. Şöyle ki; doğrudan Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak'ın şahsını hedef alan ve Bakanımızı kamuoyunun husumetine maruz bırakmayı amaçlayan bu sözde haberdeki ithamlar ve yorumlar kesinlikle yalandır" ifadelerini kullandı.
İşte iddiaları yalanlayan bazı kareler:
Haberde bahsi geçen arsanın Bakan Albayrak'ın babası Sadık Albayrak'a ait olduğunu belirten Özel, "Bakan Albayrak'ın babası Sadık Albayrak tarafından 2003 yılında alınan köy tapulu arsada bir adet prefabrik ev yer almaktadır. Söz konusu arsanın bitişiğindeki bir diğer arsa da 2012 yılında sahibi tarafından satışa çıkartıldığında, yabancı almasın düşüncesi ile imkanı olan her vatandaşın yapabileceği sıradan bir satın almayla Berat Albayrak tarafından satın alınmıştır. Bu arsa üzerinde hiçbir inşaat olmadığı gibi arsanın niteliğini değiştirecek hiçbir girişimde de bulunulmamıştır. Bitişik arsa Bakanın babasının olduğu için arsa ilen tevhid ile 2003 yılında alınan ve ranta dönük hiçbir hesap olmadan kullanılan arsa ile birleşmiş, arazi üzerindeki prefabrik yapı ve köy evi muhafaza edilmiştir" açıklamasında bulundu.
"HABER ART NİYETLİ OLARAK KAMUOYUNA 'NASILSA ALICISI VAR' MANTIĞIYLA SERVİS EDİLMİŞTİR"
Yapılan haberle ilgili gazeteciliğin etik kuralları içinde yer almadığı iddiasında bulunan Özel, haberin kamuoyu oluşturmak amacıyla kullanıldığını belirtti. Özel, konunun Kanal İstanbul projesiyle ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Evrensel gazetecilik değerlerinden nasibini almayan, somut vakayı sadece algıyla müvekkil aleyhine kamuoyu oluşturmak amacıyla kullanan ön yargılı muhabire, bakanlıktan yetkili bir kişi tarafından olayın gerçeği ve süreç anlatılmasına rağmen, gerçekler bilinçli olarak bağlamından kopartılmış ve sözde haber art niyetli olarak kamuoyuna 'nasılsa alıcısı var' mantığıyla servis edilmiştir. Özellikle son günlerde Kanal İstanbul tartışmaları bilinçli bir şekilde, yalanlarla her yol mubah mantığı ile sanki rant projesiymiş gibi kamuoyuna sunulmaktadır. Bu sunum için en elverişli mecralardan biri olan yalan, iftira ve algı çalışmalarında mahir gazetenin bu sözde haberi de tam olarak bunun bir parçasıdır. Kanal İstanbul'un gündeme geldiği tarihten çok geriye dayanan bir mazisi olan söz konusu bu arsa ile ilgili yapılan bu etik dışı, ahlak dışı, yalan ve iftiralara karşı tüm hukuki yolları hızlı ve etkin olarak kullanacağımızı, yalan ve algıya asla teslim olmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz."
