Yakın tarihte Türkiye'yi savaşa en çok yaklaştıran olay olan Kardak operasyonu 24'üncü yılına girdi. 1996'da Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine getiren Kardak operasyonunu 7 gemilik filosuyla yöneten emekli Tümamiral Aydın Gürül konuştu.
Milliyet'in haberine göre Gürül, 3 Yunan askerinin öldüğü helikopter kazasına ilişkin, "Yunan helikopteri çok zor şartlar altında, havadaydı. Hemen helikopter platformunu iniş için aydınlattım ve hazırlattım. Hava araçlarının tehlike frekansından TCG Yavuz'a inebileceklerini bildirdik. Üstlerine sordular ve teklifimizi kabul etmediler. Kısa süre sonra arızalanarak düştüğünü öğrendik" dedi.
'BİZ HAZIRLIKLIYDIK'
Figen Akat adlı Türk gemisinin 25 Aralık 1995'te Ege Denizi'nin güneyindeki Kardak kayalıklarına oturmasıyla başlayan ve 31 Ocak 1996 gecesi Türk SAT komandolarının Yunan bayrağını indirmesiyle sonuçlanan operasyonu yöneten emekli Tümamiral Aydın Gürül, Milliyet'e konuştu. Operasyon sırasında Güney Görev Grup Komutanı ve Tuğamiral rütbesinde olduğunu söyleyen Gürül, 29-31 Ocak 1996 tarihleri arasında tüm Türk Silahlı Kuvvetleri'nin alarm düzeyinde hazır olduğunu belirterek şunları anlattı: "29 Ocak sabahı Aksaz'da karargahtayken rahmetli Donanma Kurmay Başkanı Tümamiral Özden Örnek arayarak, 'Adalara Yunan bayrağı çekilmiş, teyit etmen ve bölgeye geçmen gerekli' dedi. Biz zaten hazırlıklıydık. Operasyonu yöneteceğim sancak gemisi TCG Yavuz'u Almanya'dan getiren bendim ve iyi tanıyordum. Gemiden kalkan AB 212 helikopter iki Kardak adasında da Yunan bayrağı olduğunu bildirince, Ankara'ya durumu anlattım. Akşam saatlerinde Doğu yani OYK'ların bulunduğu adaya silahlı operasyon yapmamız emredildi. SAT komandoları Bodrum'a geldi ve kritik operasyon için hazırlandı. Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan plan son anda değişti. OYK'ların olmadığı ama Yunan bayrağın dalgalandığı adaya çıkma kararı alındı. Doğru bir karardı çünkü silahlı çatışma kaçınılmazdı. Yedi Yunan gemisine karşılık yedi gemi ile karşılarında konuşlandık. 75 deniz mili menzilli Harpoon güdümlü mermilerimiz vardı ama kısa menzil için Sea Sporrow kullanacaktık. Hem su üstü hedeflerine hem füzelere karşı kullanabilirdik, çünkü iki ülkenin savaş gemileri de birbirlerine angaje (kilitlenme) olmuştu. Gerçek bir savaş öncesi gerginlik yaşıyorduk. Gece 00.00'da SAT'ların adaya çıkması için iki Sahil Güvenlik devriye botumuzu hızlı manevralarla dolaştırdım. Botlar o kadar hızlı dolaşıyordu ki Yunan tarafı bunu rutin gördü. Jandarma helikopteri de şaşırtma uçuşları yaptı. SAT'lar sorunsuz şekilde adaya çıktı. İki SAT timi bayrağı indirip operasyonu başardı. Saat 01.42'de Donanma'ya bildirdim. Dışişleri Bakanı 01.46'da resmi açıklamayı yaptı."
'ARIZALANARAK DÜŞTÜ'
"Dışişleri Bakanı Deniz Baykal'ın açıklamasının ardından HS Navarion'dan kontrol için havalanan Yunan helikopteri düştü, üç Yunan askeri hayatını kaybetti. Onun öncesinde Yunan helikopteri çok zor şartlar altında, havadaydı. Hemen helikopter platformunu iniş için aydınlattım ve hazırlattım. Hava araçlarının tehlike frekansından TCG Yavuz'a inebileceklerini bildirdik. Üstlerine sordular ve teklifimizi kabul etmediler. Kısa süre sonra arızalanarak düştüğünü öğrendik.
İki yıl sonra Yunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral George Ioannidis, Oramiral Salim Dervişoğlu'nun görev teslim töreni için Ankara'ya misafir geldiğinde ben karşıladım. Üç denizcinin ölümüyle sonuçlanan helikopter kırımını ve onlara çağrı yaptığımızı hatırlattım. Mahcuptu, cevap vermekten kaçındı."
SULARIN ISINDIĞI 44 SAATLİK GERGİNLİK
Kardak kayalıklarına 29 Ocak'ta 12.00'de Yunan bayrağı dikilmesiyle başlayan Kardak krizi, SAT komandolarının 31 Ocak 08.30'da yerine Türk bayrağı dikmesiyle sona ermiş, gerginlik 44 saat sürmüştü.
Kardak krizi sırasında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Donanma Komutanı Salim Dervişoğlu, Dışişleri Bakanı Deniz Baykal, Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Onur Öymen'di. Kardak operasyonunun başarılı olmasıyla Yunan Genelkurmay Başkanı Oramiral Hıristo Limberis istifa etmişti.