Pegasus Havayollarına ait uçak Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıkıp kaza yaptıktan 3 dakika 40 saniye sonra Hava Trafik Kontrol Merkezi'nden pilotlar ile iletişime geçmek için çağrılar yapılıyor fakat mürettebat yaralı olduğu için bu çağrıların hiçbirine yanıt veremiyor. O anlarda yaşananlar ve frekanslarda yankılanan söylemler şu şekilde;
Kule: "Pegasus 87R ifadelerim alınıyor mu?
Kule: 87R Gökçen? Kule: Konuşan Gökçen ground, duyuyor musunuz beni?
Kule: Pegasus 87R?
Kule:Pegasus 87R?
Başka bir uçağın pilotu: 87R, sizi arıyor efendim Gökçen...
Öte yandan kazanın ardından iki pilot hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan soruşturma açıldı. Pilotlardan kan örneği alınacak, cep telefonları incelenecek.
Kazanın ardından hava şartları ve pilotların hata yapıp yapmadığı tartışmaları gündeme geldi. Uçağın inişinden önce kulenin rüzgarın etkisi ve uygun iniş şartlarının oluşmaması nedeniyle önceki uçağın pas geçtiğini pilotlara ilettiği öğrenildi. Kazayı değerlendiren bir pilot, kaygan, ıslak, karlı ve buzlu pistlerde iniş mesafesinin kısa olması için normale göre daha sert iniş yapılabileceğini belirterek "Uçak sert iniyor, zıplıyor. Rüzgarın limit dışıysa inilmez. Rüzgarın şiddetini pilotlar görebiliyor. Rüzgarın yönü ve şiddeti aniden değişmiş olabilir (rüzgar kırılması olarak da adlandırılan windshear ). Pilotun varlık sebebi ona müdahale etmek" dedi.
Ayrıca uçak için arka rüzgar hız limiti 10 knot olarak hesaplanırken, pilotların 22 knot hızda inişe geçtikleri, iniş anında ise hızın 34 knota (62.9 kilometre) olduğu belirlendi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, iki pilot hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan soruşturma başlattı. Haklarında gözaltı kararı verilen iki pilot, tedavilerinin ardından "şüpheli" sıfatıyla ifade verecek. Savcılık, alkol ya da uyuşturucu madde bulunup bulunmadığının tespiti için her iki pilottan kan örneği alınmasını istedi. Pilotların cep telefonları ve pisti gören güvenlik kamera görüntüleri de incelemeye alındı.
HER ŞEY 2-3 SANİYEDE OLDU
Yaralılardan Yunus Elmacı "Piste yaklaşırken ve inince uçak yine yalpalamaya başladı. Her şey 2-3 saniyede oldu. Kimisi ikiye bölünen yerden çıktı, kimisi kapılardan çıktı. Ben en arka kapıdan kendi imkanlarımla çıktım" dedi. Yaralı Engin Demir "Hızlı bir şekilde iniş gerçekleşti. Kaza gerçekleştiğinde bagaj taşıyan bölmeler aşağıya düştü, benim kafama da bir bagaj bölmesi düştü ve oraya sıkıştık. 5-6 dakika içerisinde bütün ekipler olay yerine geldi. Arka taraftan bir bölüm açtılar ve oradan çıktım" diye konuştu. Yaralı Rümeysa Demirtaş ise, "Yere çarptık, sonra tekrar havalandık gibi hissettim. İkinci kez havalandık. Viyadüğün içine düşüp uçak parçalanınca olayın vahametini anladık" dedi. Şeref Demirtaş da, "Çok gürültülü bir çarpmaydı. 'cep telefonlarınızı açabilirsiz' anonsunun ardından uçak çakıldı" diye anlattı.
EŞİ, İŞİ ÇIKINCA UÇAĞA BİNMEDİ
Uçak kazasında diş hekimi Zehra Bilgi Koçar, Alev Gençoğlu ve Songül Bozkurt hayatını kaybetti. Koçar'ın cenazesi memleketi Tekirdağ Malkara'ya götürüldü. Diş hekimi Koçar, eşi Gökhan Koçar'la birlikte hafta sonu için İstanbul'a geliyordu. Ancak Gökhan Koçar son anda işi çıkınca uçağa binemedi. Hayatını kaybeden 3 kişinin cenazesi bugün son yolculuklarına uğurlanacak. Bozkurt İzmir Örnektepe'de, Gençoğlu daİstanbul Kadıköy Galip Paşa Camisi'nde kılınacak cenaze namazlarının ardından toprağa verilecek. (Sabah)