Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan dönüşü sırasında, gazetecilere gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Yurt dışında FETÖ ile mücadelenin ne aşamada olduğunu anlatan Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamalarına da sert tepki gösterdi.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarının o kısmı:
SORU: 15 Temmuz sonrası CHP'nin temizlik sürecinde verdiği bir destek oldu mu? Kılıçdaroğlu soru sormaya devam ediyor. "Darbe olsaydı kimin hangi görevde olacağı belli değil miydi" diye size soruyor… Sanki liste sizdeymiş gibi. Ne söylersiniz?
Öncelikle onların bugüne kadar yaptıkları tek şey FETÖ ile mücadeleyi hep sulandırmak olmuştur. Bay Kemal'in ciddi bir karşı duruşunu gördünüz mü? Onun o gece Atatürk Havalimanı'nda tankların eşliğinde kaçışını unutabilir miyiz? Orada tankların arasından kaçtı. Gittiği yer neresi? Bakırköy Belediye Başkanını evi. Enteresan olan bir şey daha var: o dönemlerde basın sorduğu zaman verdiği cevap "O akşam oteller doluydu. Oteller dolu olduğu için Bakırköy Belediye Başkanının evine gelmek zorunda kaldım." 3-5 kişiye o civarda yer bulunamamış.
Listeye bakınca, "eğer o liste kimdedir?" diye sorulursa, o listenin kimde olduğu cevabını kendisinin vermesi lazım. Niye? Zaten o listeyi beraber hareket ettikleri kişiler hazırladılar. Bunlar, malum zat, emekli genelkurmay başkanı, rahat rahat listeyi bulur çıkarır. Bu listeyi bizim düzenlediğimizi söylemek kadar süreci sulandıran bir yalan olamaz. Bunu az önce ifade ettiğim gibi, mütekait olan genelkurmay başkanı, kara kuvvetleri komutanına sorarsa gereken cevabı zaten alması lazım.
Biz yaptığımız bazı değişikliklerle Yüksek Askeri Şura'da sivillerin ağırlığını öne çıkardık. Şimdi Sayın Başbuğ soruyor. Ben de Sayın Başbuğ'a soruyorum. Muhatap almak istemem ama sormak zorundayım. Çünkü halkımın bilmesi lazım. Dürüst davranmıyor. İnandıklarını sonuna kadar savunacakmış. Ya sen inandıklarını savun da ama dürüst savun. Bir tane boruyu göstermek suretiyle milleti aldatamazsın. Önce şunu anlatman lazım. Senin Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ'cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım. Söyle, "Şu kadar kişiyi ihraç ettik" de. Aynı şekilde -tabi şu anda rahmetli oldu- Yaşar Paşa döneminde kaç kişiyi ihraç ettiniz? Söyleyin, öyle bir şey yok.
Geleyim başka yere. Askeri Mahkeme olayı çok önemli. Buradan eleştiri yapıyor. Askeri mahkemelerin hayatta olması halinde bu askeri mahkeme kalkıp da İlker Başbuğ'u yargılayabilir miydi veya Yaşar Paşa'yı yargılayabilir miydi? Birisi albay, birisi general, orgeneral, korgeneral. Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Bugüne kadar benim bildiğim bir İlhami Erdil Paşa, kuzey deniz saha komutanıydı- yargılanmış, ağır bir ceza almış ve bütün apoletleri sökülmüştü. Bir onu bilirim. Onun dışında, üst düzey bir komutanın askeri mahkemede albay vesaire bunlar tarafından yargılandığı ve böyle ceza aldığını görmedim.
SORU:Askeri mahkemeler kaldırılmasaydı 15 Temmuz gecesi "darbecileri tutuklayın" diye emir verebilirler miydi?
Mümkün değil, çünkü emrinde olduğu bir makam. Ayrıca o listelere baktığınız zaman kimi görüyorsunuz? İşte o talimatı verenleri görüyorsunuz. Onların şimdi bir kısmı içeride, bir kısmı öyle veya böyle zannediyorum çıkanlar var. Tablo bu. Ama tek soru; bir mahkeme başkanı albay acaba kalkıp da Sayın Başbuğ'u yargılayabilir mi? Veya ona ceza verebilir mi?
Şimdi biri de diyor ki "ben şu anda onun adına konuşuyorum." Diyen kim? Bakıyorsunuz CHP'nin grup başkanvekili. Sen ne zamandan beri Başbuğ'un avukatı oldun? Onun adına konuşuyorlar. Bırak da varsa avukatı konuşsun. Ve bu kişi parlamentoda. Aynı şekilde zaten Bay Kemal de konuşuyor. İstikamet aynı. Nasıl çıkacaklar buna bakıyorlar. Ben de çok açık net söylüyorum; buradan çıkamayacaklar. Tek güvenceleri şu anda bunlarla ilgili olan yasalar. Şimdi onlar bu yasalara güveniyor. Onu da söyleyeyim, bu yasaları da biz çıkardık kusura bakmasınlar.
SORU: Aynı İlker Başbuğ'un "Bu ülkede FETÖ ile gerçek anlamda mücadele edecek Sayın Erdoğan'dı. O olmasa idi kimse mücadele edemezdi" demişliği var.
Geçmişte.
SORU: Farklı bir atmosfer var sanki. FETÖ üzerinden farklı argümanlarla geliyorlar. Kontrollü darbe argümanı vardı. Bu son dönemde yeni bir şey mi deneniyor? Ne dersiniz?
Ben şunu çok merak ediyorum; bunlar kontrollü darbe ile acaba ne dediklerini önce kendileri anlamışlar mı? Ben bunların kontrollü darbe ile ne dediğini anlamış değilim. Çünkü ben Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe ile ne dediğini anladığını zannetmiyorum. Çıkıp bunu izah etmesi lazım.