Türkiye ve Rusya Suriye'de uzun zamandır birlikte çalıştı fakat iki ülkenin son dönemde İdlib'te aralarında ciddi gerilim yaşanmaya başladı. Gerilimin nedeni iki ülkenin gündemlerinin farklı olması. Rusya Esad rejimini ayakta tutmaya çalışırken, Türkiye halkına savaş açmış birinin iktidardan gitmesini istiyor. Dolayısıyla gerilim ve çatışmada buradan çıkıyor. Türkiye bu tavır karşısında geri adım atmadan yoluna devam etmek istiyor.
T.C. Moskova Büyükelçiliğinde Başkatip, Elçi, Müsteşar ve Büyükelçi olarak üç defa görev yapmış Emekli Büyükelçi Halil AKINCI ile İdlib'te yaşanan gerilimi, Türkiye Rusya ilişkilerini ve bölgenin geleceğini konuştuk.
Türkiye ile Ruya arasında uçak krizinden sonra çok yakın işbirliği vardı. Son günlerde İdlib bölgesinde yaşanan gerilimi neye bağlıyorsunuz?
Evet Rusya ile iyi ilişkilerimiz vardı. Uçak krizinden sonra sorunlarımız düzeldi. Rusya'nın tam anlamıyle uçak krizini unuttuklarını sanmıyorum. Zaman zaman hatırlatıyorlar. Biz Suriye'de ortalama yol bulmuştuk ama çıkarlarımızın aynı olduğu anlamına gelmiyor. Bizim ile Rusya'nın hedefleri çok farklı.
Rusya Esad'ı yerinde tutmak istiyor biz ise başından beri Esad'ın gitmesi istiyoruz. Rusya için insani durum hiç mühim değil bizim için çok önemli. Suriye'ye komşu değiller, mülteciler onlara gitmiyor.
Bizim için müilteci konusu çok önemli, zaten 4 milyon aldık, daha fazla almak istemiyoruz. Ortada bir çıkar ayrılığı var. Ama bugüne kadar bir ortayol bulmuştuk. Rusya ile 2003 yılından beri çok iyi ilişkiler içerisindeyiz. Fakat bu süre içinde çıkarlarımız her zaman örtüşmüyordu. Son bir kaç haftada keskin bir şekilde ayrıldı.
ESAD'A SALDIRILARDA RUSYA DESTEĞİ
Bu ayrılığın sebebi nedir bir anda gerilim yaşanmaya başlandı?
Bu ayrılık bir anda olmadı. Biz aysbergin dibini görmüyoruz. Hiç kimsenin çıkarları örtüşmez ama ortak çıkarlar daha ağır basar bu yönde politikalar yaparsınız. Anlaşamadığınız noktaları bir kenara itersiniz. Fakat bu sefer temelde bir anlaşmazlık oluştu. Suriye'deki hedeflerimiz değişik. En son bu ertelemeler İdlib'te ortaya çıktı. Rusya ve Suriye, her tarafı bombalayarak insanları ordan sürmeye başladılar. Bahaneleri de hazır, İdlib'te terör unsurlarını temizleyecektiniz temizlemediniz? Temizleyin demek kolay. Halkın arasına karışmış bir örgütü nasıl temizleyeceksiniz? Onlara göre hava hoş, at bombayı çekilip gitsinler. Türkiye hiç bir zaman için teröristlerin tarafında olmadı.
Ama onlar da Esad'ı frenleyeceklerdi. Bırakın frenlemeyi, hava operasyonlarına yardımcı oluyorlar.
YAZILI OLMAYAN ANLAŞMA İHLAL EDİLDİ
Son durum nedir?
Bizim gözlem noktalarımız Esad güçlerinin ortasında kaldı. Biz oraya doğrudan ikmal yapmaya kalkıştık ve askerlerimiz rejim tarafından şehit edildi. Bu bir nevi aradaki yazılı olmayan anlaşmanın ihlali demektir. Siz buna karşılık vermek durumundasınız. Bunun çaresi yok. Daha önce şöyle plan yapıldı, böyle plan yapıldı, bunların bugün önemi yok.
Peki ne olacak?
Bunun bir orta yolu bulunur. Bunun bir bedeli olacaktır. Bizim açımızdan onların açısından nasıl bir sonuç ortaya çıkar şimdilik belli değil. Bu olaydan sonra bizimle temas etmiyorlar. Bizim Cumhurbaşkanımız ile Putin sık sık görüşebiliyorlardı. Kaç gündür bizimle temas kurmak istemiyorlar.
Neden bunu yapıyorlar?
Rusya bu tutum karşısında Türkiye'nin kararlılığını ölçmeye çalışıyor. Rusya Esad ile Türkiye arasında bir terçih yapması son derece zordur. Ama o durumda kaldı. Eğer biz kararlılığımızı gösterirsek, bunu da Rusya'ya inandırırsak Esad'ı frenlemek durumunda kalacaktır. Esad lafını dinler dinlemz o da onun bileceği iştir. Biz de diğer taraftan terör örgütlerini oradan temizlemek için çalışmalara devam etmemiz gerekiyor. Bunu da zaten açıkladık.
RUSYA BİZİ TEST EDİYOR
Rusya bizim kararlılığımızı test mi ediyor?
Benim bu olay karşısındaki okumam böyle, Rusya bizim kararlılığımızı test ediyor. Bu sessizliklerden bu çıkıyor. Yani Türkiye bir düşünsün bakalım diyor ve sessiz kalıyor. Ama biz ne düşündüğümüzü açıkladık. Biz terör örgütlerini temizleyeceğiz dedik ve ay sonuna kadar siz de düşünün diyerek araya zaman koyduk. Ama bizim o noktadan geri atmamız mümkün değildir. Bu gibi konularda devlet aklınının kullanılması gerekir. Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra boşalttığımız yerlere bugün Rus askeri yerleşti. Rusya bunu görünce İdlib'de de Türkler'i geriletelim diye düşünüyor herhalde.
İdlib'te Rusya ile gerilim yaşanırken Amerika'nın bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Amerika bu durum karşısında ellerini ovuşturuyor. ABD devamlı olarak kendilerine bağlı bir Türkiye istiyor. Denge siyasetinden ziyade onlara bağlı kalmamızı istiyorlar. S-400'leri aldık ABD bizi F-35 programından çıkardı. Bugün bir anda ABD bizi sevmeye başladı. Peki bizi bu kadar seviyorsanız verin o zaman F-35'leri... Veya Senato'nun koyduğu ambargoları kaldırın... Bunların hiç birini yapmıyorlar. Onların bizden istediği devamlı suretle, şunu yap, şu üssü ver... Bir de sizinle kankayız derler. Peki kanka isek gereğini yapın neden yapmıyorsunuz? Aynı şey Rusya için de geçerlidir. Burada bir dengeyi tutturmamız gerekiyor. Burada devlet aklını kullanmamız gerekiyor.
Biz Rusya ile nasıl bir çözüm bulacağız?
Benim tahminime göre bir uzlaşma olacaktır. Olmaz ise tehlikeli bir boyuta doğru gider iş. Türkiye geri adım atamaz. Bir çok şeyi göze almış durumdayız. Bizden kapıları açmamızı mı bekliyorlar? Biz kapıları açmaz isek kim alacak birbuçuk milyon civarında mülteciyi? Bu mültecilerin içinde 30 bin civarında profösyenel militan var, bunlar Türkiye'nin içine mi girecek? Buna Türkiye razı olmaz ve bir uzlaşı bulunacaktır mutlaka... Ama mutlaka sıkı durmamız gerekiyor. Artık bu saatten sonra gözü kara gitmemiz gerekiyor.
SURİYE SORUNUN HALLEDİLMESİ İSTENMEZ
Uzun zamandır Suriye'de iç çatışma var. Sizin öngörünüz nedir bu iç savaş ne kadar daha devam eder?
Bu mesele tamamıyle hallolmaz. Hallolduğu zaman hiç kimsenin o bölgede bulunmak için gerekçesi kalmaz. Amerika girdiği yerden hiç bir zaman çıkmadı. Girdiği her yeri yangın içerisinde bırakıyor. Rusya oradaki üslerini güvenceye almak ister. İsrail çeversinde bütünlüğe sahip bir devlet istemiyor. Irak'a bir girdiler Irak'ın haline bakın... Orada bir Kürt devleti kurmak istiyorlar. Herkes kendine muhtaç varlıklar çıkarmak istiyor. Onun için Suriye meselesi halledilmesi çok zordur istemezler de zaten.
ARAPLAR İSRAİL'DEN ÇOK FİLİSTİNLİLER'DEN KORKARLAR
ABD Başkanı Trump'ın açıkladığı Orta Doğu Planı bölgedeki dengeleri nasıl değiştirir?
Ortada denge zaten İsrail'in lehine. Araplar İsrail'in arkasında. Siz bakmayın Arap Birliği'nin açıklamalarına. Filistinliler'e bir tek sahip çıkan biziz. Hiç bir Arap Filistin'e sahip çıkmıyor. Araplar, İsrail'den korktuklarından daha fazla Filistin'den korkuyorlar. Aman Filistin devlet sahibi olmasın istiyorlar. Filistinliler bunlar gibi boş değildirlerdir. Filistinliler, çalışkan ve eğitimlidirler. Filistinliler'in toprakları olmasa da millettir onlar. Araplar kabile resilerine bağlıdırlar. 5 bin prens ile idare edilen memleketler var bölgede. Ama Filistin bir toprağa sahip olsa sahip olduğu insan gücü itibarı ile kendi aralarında Hristiyan Müslüman ayırımı da yapmazlar. Anlaşılan Araplar Filistinliler'den çok korkuyorlar. Onun için bir devlet olmalarını Araplar istemezler.
Mısır, Suudi Arabistan, BAE'leri İsrail'e aleni destek vermelerinin başka nedenlerivar mıdır?
Hiç bir zaman bir neden yoktur. Amerika'dan korkmalarının etkisi vardır. Mısır İsrail'e iki kez saldırdı bir türlü onu yenemedi. Burada kalıcı devlet olarak sadece Mısır var. Bölgede bir sürü başkent vardır ama devlet dediğiniz Türkiye, İran ve Mısır'dır. Diğerleri devlet değildir.
İran'ın durumunu nasıl görüyorsunuz?
Amerikan Senatosu geçen hafta aldığı karar ile Başkan Trump'un savaş yetkisini elinden aldı. Bu olay tamamen ABD'nin İran'a saldırmasının önüne geçmek içindir. İran öyle basit bir devlet değildir, çok güçlü bir devlettir. ABD, İran'ı ekonomik baskı altında tutarak milliyetçiliği büyütüyor, onun farkında değiller. İran'ın da direnmekten başka çaresi yoktur.
İngiltere bölgenin geçen yüzyıla kadar lideri idi, şimdi AB'den çıktı. Birleşik Krallık'tan bölgeye yönelik bir hamle olabilir mi?
İngiliz İmparatorluğu'nu Amerika aldı. Bölgede İngiltere'nin üsleri vardı onları da ABD aldı. Bugün ABD'nin dünyada 300 civarında üssü var. Kendini güçlü hisseden devletlerin kıskançlığı artar ve kendini dışarıya atar. Bugün ABD'nin sınırı Suriye'de, Çin Denizin'de, Güney Afrika'da. Bugün aynı şeyi İngiltere yapamaz. Ama İngiltere doğrudan Amerilka'nın arkasındadır.
İngiltere'nin bir de yumuşak gücü vardır. Arap kardeşlerimizin hepsinin Londra'da evleri vardır. İcabında sığınacakları bir yerdir İngiltere. Şeyhlerin çocukları İngiltere eğitim sisteminden pistondan geçerler. O bağları İngiltere hiç bir zaman koparmamıştır.
TÜRKLER BODRUM KAYIĞI GİBİDİR SU ALIR BATMAZ
Bölgedeki Arap devletlerinin böylesi bir durumda ayakta kalmaları mümkün mü?
Bugün ortada isimleri devletlerin ayakta kalmaları mümkün değildir. Baskıyı halklarına karşı sürdüreceklerdir. Bunların hepsi suni devletlerdir. Ama bunlara bir şey olacaksa da yavaş yavaş olması lazım. Kimsenin başını belaya sokmadan olması gerekir. Bunun sürdürülmesi mümkün değildir. Türkiye çok şanslı değildir. Bizim şansımız çok güçlü olduğumuz zaman olabilir. Biz çok güçlü olmaya mecburuz. Biz güçlü olup kenarda beklememiz gerekiyor. En sonunda biz ortaya çıkmamız gerekiyor. Hawai'de yanardağ patlasa Türkiye'ye zararı dokunur. Türkiye'ye bir kazık atma amaçları hep vardır. Bizi Birinci Dünya Savaşı'nda halledemediler. Tam hallettik dediler Atatürk ile bir Cumhuriyet ortaya çıktı. Türkler Bodrum kayığı gibidir, su alır ama batmaz. Türkiye'nin bu durumu herkesin planlarını bozuyor. Kritik bir bölge burası, bildiğini okumaya hazır bir Türkiye var ortada. Bir türlü sadık müttefik olamıyor. Kendi çıkarı var. Bu durum sevdikleri bir şey değil.
ALİ DEĞERMENCİ / NASIL OLUYOR?