Raporda, JH Tian olarak bilinen bir araştırmacının 'yarasalar tarafından saldırıya uğradığı' ve 'yarasa kanının derisinde olduğu' belirtilmişti. Bu olay sırasında yarasanın üzerine idrarırı yaptığı araştırmacı Tian, kendini 28 gün süreyle karantinaya almıştı.
Söz konusu laboratuvarın, kötü şöhretli pazardan sadece 280 metre uzaklıkta bulunuyor olması ve enfekte olan ilk doktor grubunun çalıştığı hastanenin hemen bitişiğinde yer alması dikkat çekmişti.
BBC'nin dünyaya korku salan koronavirüs ile ilgili son haber ise hastalığın kaynağının hayvan pazarı olamayacağını öne sürdü ve bomba etkisi yarattı. Haberde, koronavirüsün bulaştığı ilk kişinin, 70'li yaşlarda ve yatalak olduğu belirtilirken, hastalığın sıfır noktası kabul edilen hayvan pazarına hiç gitmediği ileri sürüldü. BBC ayrıca, ilk 41 vakadan 14'ünün söz konusu yasadışı hayvan pazarıyla hiçbir bağlantısı olmadığını açıkladı.
Pekin'in yaptığı açıklamada, salgının Wuhan'da, yasadışı hayvan ticareti yapılan, koala, karıncayiyen gibi hayvanların satıldığı pazardan çıktığını bildirmişti. BBC'nin ses getiren haberinde, "sıfır numaralı hasta" olarak da bilinen adamın, felç geçirdiği için yatağa bağlı olduğu ve 1 Aralık'ta hastalandığına değinildi.
Bu tarihin, yetkililer tarafıdnan koronavirüsün ortaya çıktığı ileri sürülen tarihten en az bir hafta önce olması dikkat çekti. Wuhan'daki Jinyintan Hastanesi'nden Profesör Wu Wenjuan, adamın sağlık durumu nedeniyle evinden hiç çıkmadığını ve salgının merkezi kabul edilen pazarla bağlantısı olmaddığını söyledi.
Yapılan başka bir araştırma ise Çin'in Yunnan eyaletinde bulunan gizemli mağaranın yakınında yaşayan insanların, ölümcül virüse karşı bağışıklık sahibi olabileceğini öne sürüyor. Kâr amacı gütmeyen EcoHealth Alliance adlı şirkette hastalıklar üzerine uzman çevrebilimci Peter Daszak bu konu üzerinde çalışıyor. O ve ekibi, yarasaları ve taşıdıkları patojenleri araştırmak için hem Çin'deki hem de dünyanın dört bir yanındaki mağaralara girdiler.
Keşif 2004 yılında 774 kişinin ölümüne sebep olan SARS salgınını araştıran bilim adamları tarafından yapıldı. Uzmanlar 2017 yılında mağaraya yarasa dışkısı örnekleri toplamak için geri döndü ve Wuhan virüsü olarak da anılan koronavirüsle yüzde 96 oranda özdeş olan virüsün, kendilerine de bulaştığını fark etti.
Araştırmacı Peter Daszak, "Hasta olup olmadıklarını bilmiyoruz. Çocukluklarında veya yetişkin yıllarında maruz kalıp kalmadıklarını da bilmiyoruz. Ama bu durum, virüsün yarasalardan insanlara tekrar tekrar sıçradığını gösteriyor." açıklamasında bulundu. Yarasalar, Çin'deki pazarlarda satıldıklarını gösteren fotoğraflar ortaya çıktığından beri, salgınla birebir bağlantılı.
Daszak tarafından Nature dergisinde 2017'de yayınlanan araştırmaya göre, yarasalar "zoonotik enfeksiyonlar" olarak adlandırılan ve insanları enfekte etme olasılığı yüskek olan virüsleri taşıyor.
Ancak çalışma, mağaranın yakınında yaşayan insanların% 3'ünün kendilerini SARS ile ilişkili koronavirüslere karşı koruyan antikorlar taşıdığını ortaya koydu. Bu da aşı çalışmaları için umut vadeden bir gelişme olarak görüldü.
Ancak dünya çapında yayılan ve 75 binden fazla insanı enfekte eden virüse rağmen, Endonezya'daki pazarlarda yarasa satışları devam ediyor. Yarasalar geleneksel olarak Kuzey Sulawesi'den Minahasan halkı tarafından Paniki adı verilen bir yemek şeklinde tüketiliyor. Söz konusu Paniki adlı yemekte, yarasaların kafaları ve kanatları da olmak üzere tamamı kullanılıyor.