Başkan Erdoğan ile Putin arasında kritik İdlib görüşmesi: Soçi mutabakatı uygulansın

TSK’nın desteklediği Suriyeli muhalifler, İdlib’de sahaya indi. Rejimin kontrol ettiği çok önemli noktalara yerleşti. Başkan Erdoğan, Putin'e "Soçi mutabakatı uygulansın. İdlib'de rejim dizginlensin" dedi. Erdoğan, Cuma namazı çıkışında da İdlib'de savaşın yaşandığına dikkat çekti...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :22 Şubat 2020
Başkan Erdoğan ile Putin arasında kritik İdlib görüşmesi: Soçi mutabakatı uygulansın

İÇİNDEKİLER

Suriye Milli Ordusu, hücuma geçti. Mehmetçik de obüs ve tanklarla destek verdi. 12 saatte rejimin tuttuğu kilit mevzileri ele geçirdi.
Başkan Erdoğan, harekatı "Savaş devam ediyor" diye değerlendirdi. 150 rejim mensubu ile 12 tankın imha edildiğini söyledi.



Muhalifler, Rus destekli rejim unsurlarına operasyon yaptı. Mehmetçik de Suriye güçlerini dağıttı.



SOÇİ UYGULANSIN
Başkan Tayyip Erdoğan, Putin ile dün akşam telefonda görüştü. Erdoğan, Putin'e, rejimin İdlib'de dizginlenmesinin ve insani krizin durdurulmasının şart olduğunu vurguladı. Erdoğan ayrıca İdlib'de çözümün Soçi Mutabakatının tam olarak uygulanmasından geçtiğini de belirtti. Erdoğan ile Putin'in tüm anlaşmalara bağlı olduklarını ifade ettikleri görüşmede, Libya da konuşuldu.



Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Cuma namazı çıkışı önemli açıklamalar yaptı:

SAYIN Merkel ve Sayın Macron, Sayın Putin'le yaptıkları görüşmede bu konuları ele almak suretiyle İdlib'de çok kararlı bir ateşkesin yapılması için böyle bir daveti kendisine yaptılar. Tabii bu davet karşısında henüz beklenen cevap vardır diyemem.

İDLİB'DE şu anda yaşanana savaş diyebilirim, orada devam ediyor. Ve oradaki muhaliflerle rejim güçleri arasında çatışmalar neticesinde iki şehidimiz, bazı araç gereçlerin imhası söz konusuydu. 150 civarında rejim mensubu etkisiz hale getirildi.

1 MİLYONA yakın İdlib halkı şu anda Türkiye sınırına doğru göç etti. Suriye içine doğru 30-35 kilometrelik bir koridorda güvenli bölge ilan ettik. Kızılay ve AFAD'ın da gelen kişilere yardımda biliniyor.

ŞANSÖLYE Merkel 25 milyon avro söz vermişti. Kızılhaç vasıtasıyla bunu size ulaştıralım diye. Fakat o da tabii Mülteciler Komisyonu vasıtasıyla geldiği için biraz formaliteler uzuyor, daha henüz Kızılay'ımıza gelmedi. Bugün Macron'a da aynı teklifi yaptım. "Senden de aynı desteği bekleriz" dedim.

HAFTER bizim için bir muhatap değil. Niye değil? Hafter orada bir defa maaşlı lejyoner, meşru birisi değil, illegal, gayrimeşru. Orada meşru olan lider Sarraj'dır, dolayısıyla dikkat ederseniz biz hep Sarraj'la görüştük. Ben Sayın Merkel'e ve Macron'a da bunları söyledim.

ŞU ANDA Rusların Wagner'i 2 bin 500 Libya'da, bunları niye konuşmuyorlar? Bu bir. Bir diğeri, Cizvitler Sudan'dan, Sudan'ın kendisi var ayrıca. Ki bunların hepsini toparlamadığımız zaman 10 bini aşkın, 15 bine yakın şu anda bu tür teröristler var, kimse bunları gündeme getirmiyor.

ÖNCE bunların bir çözüme kavuşturulması lazım. Kardeş Libya halkının 500 yıla dayalı bizim onlarla kardeşliğimiz var, onların daveti üzere ne yaptık? Askerî eğitim ve güvenlik anlaşmamızı yaptık ve o şekilde de Libya'ya gittik, aramızdaki fark bu.