ÜÇ AYLARDA NE ZAMAN ORUÇ TUTULUR?
Recep ayında dini hayatta önemli yeri olan iki mübarek gece bulunuyor. Bunlardan biri recep ayının ilk cuma gecesine denk gelen Regaip, diğerinin de yine bu ayın yirmi yedinci gecesine denk gelen Miraç Kandili'dir. Bir gelenek olarak öteden beri bu geceler ihya ediliyor. Bugünlerin gündüzünde oruç tutulurken özel olarak bir ibadet şekli ise yoktur.
Üç ayların ikincisi ise şaban ayıdır. Hz. Peygamber, bu ayı 'Ümmetimin ayı' olarak ifade etmiştir. Hz. Ayşe validemiz 'Peygamberimiz şaban ayında bazen o kadar oruç tutarlardı ki biz Peygamber şaban ayının tamamını oruçlu geçirecek zannederdik. Bazen de bu kadar tutmazlardı' derdi.
Din adamları, bu gecelerde kaza namazları kılınabileceğini, Kur'an okunabileceğini, tövbe edilebileceğini vurgulayarak Kadir Gecesi'nin ise bu aylardan ayrı olarak Kur'an-ı Kerim'de bildirildiğine işaret ediyor. Bu aylarda, her ayın 13, 14, 15'i, ayın dolunay şekliyle olduğu günlerde oruç tutmak da Peygamberimizin sünnetleri arasındadır. Nafile ibadet olduğu için gücü yetenler oruç tutabilirler, Kur'an-ı Kerim'i daha çok okuyabilirler, çevrelerine, fakir fukarayı daha çok gözeterek yardımda bulunabilirler.
Önemli olan bütün bu ibadetleri, Hz. Peygamber'in bize gösterdiği ölçüler içinde yapmak gerekir. İslam, her türlü bidat ve hurafeyi yasaklamıştır. Bizim her konuda ibadetleri yerine getirirken örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Bu aylarda işte 'Kandil gecesinde şu kadar namaz, şu kadar zikir, şu kadar tesbihat' gibi ifadeler doğru değil. Resulullah bu gecelerde bol bol ibadet etmiş. Özel bir ibadet şekli yoktur, Peygamberimiz nasıl ihya ettiyse biz de öyle ihya edeceğiz. Peygamberimiz mümkün olduğu kadar oruçla, Kur'an-ı Kerim okuyarak bu ayları ihya etmiştir.
REGAİB KANDİLİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİ
İslam aleminde rahmeti ve bereketi bol "üç ayların" habercisi kabul edilen Regaip Kandili, 27 Şubat tarihinde idrak edilecek. Regaib Kandili, Regâib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı budur.
ORUÇ İBADETİ
"Oruç sırf Benim rızâm için edilen bir ibâdettir. Onun mükâfatını da Ben veririm..." Hadîs-i Kudsî
ORUÇ NEDİR?
Oruç, imsak vakti dediğimiz fecr-i sâdık (ikinci fecir) zamanından güneşin batışına kadar geçen süre içinde hiçbir şey yememek, içmemek, cinsî muamelede bulunmamak demektir.
Oruç, kelime olarak, Farsçadan Türkçeye girmiş bir isimdir. Kelimenin aslı "ruze"dir. Türkçede "oruze" şeklinde kullanılırken, zamanla "oruç" hâlini almıştır. Arapçadaki karşılığı savm ve siyâm kelimeleridir.
Oruç tutmaya imsâk de denir. İmsâk, nefsi, meylettiği şeylerden uzak tutmak, onları yapmamak mânasındadır. İmsâkin mukabili iftar kelimesidir ki, oruç açmak, oruç bozmak mânalarına gelir.
İMSAK VAKTİ NEDİR?
Sözlükte "kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak" anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakin zıttı iftardır. Halk arasında ise "imsak" oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir. Sabah namazının ilk vakti ve oruç tutacak kimse için imsak yani oruca başlama vakti fecr-i sâdığın doğuşu iledir.