Bu nasıl "gerçekçi dostluk" ki her an kopacak şekilde İdlib'e bağlı?

Rusya’nın dış politikasına yön veren isimlerden siyaset bilimci Prof. Dr. Aleksandr Dugin, dün Aydınlık Gazetesi'ne verdiği bir röportajda "Türkiye'nin İdlib politikasında ısrar etmesinin büyük hata olacağını, bunun Atlantikçileri sevindireceğini ve bölgedeki dostlarını da kaybettireceğini" iddia etti. Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna, Dugin'in sözleri için "Bu nasıl "gerçekçi dostluk" ki her an kopacak şekilde İdlib'e bağlı?" değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Moskova'da bir araya gelecek. İki liderin görüşmesinde masada İdlib olacak. Kritik görüşme öncesi, Rusya'nın dış politikasına yön veren isimlerden siyaset bilimci Prof. Dr. Aleksandr Dugin, Aydınlık Gazetesi'ne verdiği röportajda tepki çeken değerlendirmelerde bulundu.

"İDLİB'DE ISRAR STRATEJİK HATA"
Prof. Dr. Aleksandr Dugin, röportajda "İdlib'de ısrar etmek Türkiye için büyük bir stratejik hata olur. Erdoğan İdlib'de bu politikayı izlemeye devam ederse bölgedeki dostlarını da kaybeder ve yalnız kalır. Bu çok büyük bir stratejik hata olur. Türkiye ile çıkarları en örtüşen ülke bugün Rusya. Türkiye'nin en gerçekçi dostu Rusya. Dolayısıyla en gerçekçi çözüm İdlib politikasından vazgeçmek olur. Aksi ateşle oynamak." değerlendirmesinde bulundu.

BU NASIL DOSTLUK?
Dugin'in sözlerine bugünkü köşesinden yanıt veren Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna, "Dugin'e göre İdlib politikamızda ısrar etmek büyük hata olurmuş; Atlantikçileri sevindirir, bölgedeki dostlarımızı da kaybedermişiz! İyi de "dostumuz" Rusya için İdlib neden bu kadar önemli?
Her şeyden evvel İdlib Moskova'ya Ankara'dan daha uzak. "Suriye bizi çağırdı" denilecekse, Libya'ya da Serrac çağırmamıştı, o ne olacak?!
Hem bu nasıl "gerçekçi dostluk" ki her an kopacak şekilde İdlib'e bağlı. Kaldı ki, Atlantikçileri sevindirmemek neden sadece Türkiye'nin tasası olsun? Rusya da bunu dert edinmeli, İdlib yüzünden Atlantikçilerin sevinmesine neden olmamaya özen göstermeli değil mi?"
ifadelerini kullandı.

DİKKAT ÇEKEN "ORDU" GÖNDERMESİ
Dugin'in, röportajında "Türk ordusu Kemalist devrim geleneğinden gelen muhteşem bir ordu, kahramanlar ordusu, ve aynı şekilde Türkiye de tarihsel dostumuz. Türkiye bu yanlış yöne gitmemeli." ifadelerindeki "ordu" vurgusu gözlerden kaçmadı.

Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna, söz konusu ifadeler hakkında "Bu "ordu" vurgusu da neyin nesi? Yanlış anlaşılmasın, mesele Kemalizm falan değil. "Tam bağımsızlıkçı" rahmetli Soner Polat da Kemalist amirallerimizdendi. Zaten mevzubahis vatansa gerisi teferruattır. Ordu üzerinden ister Atlantikçi RAND Corporation'ın son raporundaki o küstahça vurgu olsun, ister Avrasyacı Dugin'in "ihsas edici" veya manidar vurgusu olsun, fark etmez. İkisi de gıcıktır." değerlendirmesinde bulundu.
SALİH TUNA'NIN BUGÜNKÜ YAZISI İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.