Türkiye'deki koronavirüs ölüm oranı neden düşük? Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü açıkladı!

Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüs şu ana kadar 2 milyon kişiye bulaştı. Antartika hariç tüm kıtalara yayılan koronavirüsten ölenlerin sayısı ise 170 bini aştı. Damlacıklar yoluyla bulaşan koronavirüs milyonlarca kişinin ölümüne sebep olurken Türkiye'nin ölüm oranının düşüklüğü dünyayı şoke etti. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’deki Kovid-19 ölüm oranının düşük olmasını “sağlığa erişimin kolay olması”na bağlayarak "Sağlık sigortası tüm nüfusu kapsıyor. Bir, iki ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ülkenin her bölgesinde. Bugüne kadar açıkta, tedavisiz kalan hastamız yok" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Nisan 2020 , 10:18 Güncelleme Tarihi :20 Nisan 2020 , 10:24
Türkiye’deki koronavirüs ölüm oranı neden düşük? Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü açıkladı!

İÇİNDEKİLER

Türkiye'de Kovid-19 hastaları arasında ölüm oranı, diğer ülkelere göre daha düşük oranlarda seyrediyor. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, işin özünün ülkelerin sağlık sistemleri olduğuna ve Avrupa ülkelerinin bu testten geçemediğine dikkat çekti. Özlü, "Maalesef Avrupa başta olmak üzere pek çok ülke sınıfta kaldı. Salgınla başa çıkamadılar, hastalar tedavi edilemedi, ölümler çok fazla, Türkiye'de ölüm oranı, diğer ülkelere kıyasla çok daha düşük. Bu ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin başarısını yansıtıyor" dedi.

BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ
Türkiye'de sağlığa erişimin çok kolay olduğunu hatırlatan Özlü şunları söyledi: "Sağlık sigortası tüm nüfusu kapsıyor, birinci ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ülkenin her yöresinde konuşlandırılmış. Yatak kapasitesi, yoğun bakım yatak sayıları, hastane alt yapısı, ekipman ve teknolojik donanım açısından iyi durumdayız. Çok modern yoğun bakım ünitelerimiz ve deneyimli yoğun bakım ekiplerimiz var. Türk hekimleri ve sağlık çalışanları çok iyi organize oldular, kısa zamanda başarılı tedavi yaklaşımları geliştirdiler, özveriyle, seferberlik ruhuyla çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Beni Türk hekimlerine emanet ediniz' sözüne layık olduklarını tüm dünyaya gösterdiler."

TANI İÇİN ZAMAN KAYBI YOK
Türkiye'nin zamanında gerekli girişimleri yaparak ilaç ve diğer malzemeleri de temin ederek stok yaptığını ifade eden Özlü şunları kaydetti: "İlaçlar, hastalarımıza erken dönemde kullanılmaya başlanıyor, hastalığın seyri sırasında farklı aşamalarda kullanılması gereken ilaçlar elimizin altında hazır ve ücretsiz. Gereken her hastaya test hemen yapılabiliyor, negatif geldiğinde ikinci test de yapılabiliyor. Tanı için zaman kaybı olmuyor.

ETKİN VE GÜVENLİ TEDAVİ İLE TAKİP
Bilgisayarlı tomografi üniteleri Türkiye'de Avrupa'ya kıyasla çok yaygın ve gereken her hastaya beklemeden bilgisayarlı tomografi çekilebiliyor. Böylece erken tanı ve erken tedavi mümkün oluyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nu hemen oluşturdu. Bilim Kurulu ülkemize uygun tanı, tedavi, takip öneri ve algoritmalarını yayınladı ve sürekli gelişen yeni durumlara göre güncelledi. Bu da sürecin doğru yönetilmesi ve hastaların doğru, etkin ve güvenli tedavi ve takibi ile sonuçlandı."

TEDAVİSİZ KALAN HASTAMIZ YOK
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Prof. Dr. Tevfik Özlü, filyasyon çalışmalarıyla ilgili de şunları anlattı: "Filyasyon çalışmaları, temaslı takip ve izolasyonu çok yaygın yapılıyor. Bugüne kadar açıkta, tedavisiz kalan hastamız yok; yoğun bakıma, yapay solunum cihazına ihtiyaç duyan hasta sayılarımız çok daha az; kaybettiğimiz hasta oranlarımız çok düşük. Nüfusumuzun daha genç olması da çok önemli bir avantajımız oldu."

GURUR DUYMALIYIZ
Bilim Kurulu üyesi Prof. Özlü, "Elbette aksaklıklar, eksiklikler ve hatalar da vardır, olmuştur ve olacaktır. Ancak resmin tamamına bakalım. Bugün İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere gibi değilsek, bu bir tesadüf değil. Bu başarı ülkemizin, Türkiye'nin başarısıdır. Hepimiz bununla gurur duymalıyız" dedi.