23 Nisan İstiklal Marşı saat kaçta okunacak? Balkonlardan İstiklal Marşı saat kaçta?

23 Nisan İstiklal Marşı saat kaçta okunacak? Kovid-19 salgını nedeniyle 23 Nisan coşkusunu evinde yaşamak zorunda kalan vatandaşlar, balkonlardan İstiklal Marşı saat kaçta sorusuna yanıt arıyor. İletişim Başkanlığı tüm vatandaşları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla evlerinin balkonlarında ve pencerelerinde İstiklal Marşı okumaya davet etmişti. Böylelikle 23 Nisan’da ilk kez evlerde kutlama yapılacak.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Nisan 2020 , 09:26 Güncelleme Tarihi :23 Nisan 2020 , 09:26
23 Nisan İstiklal Marşı saat kaçta okunacak? Balkonlardan İstiklal Marşı saat kaçta?

İÇİNDEKİLER

23 Nisan İstiklal Marşı saat kaçta okunacak? Balkonlardan İstiklal Marşı saat kaçta okunacak? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız ve Meclisimizin açılışının 100. yılı coşkuyla kutlanıyor. Bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle kutlamalar evde olacak. Tüm Türkiye balkonlardan hep bir ağızdan İstiklal Marşı okuyacak. Peki, İstiklal Marşı saat kaçta okunacak?

İSTİKLAL MARŞI SAAT KAÇTA OKUNACAK?

İstiklal Marşı bu akşam saat 21:00'de balkonlardan eş zamanlı olarak okunacak. Başkanlığın "Türkiye'nin Çocukları" temasıyla hazırladığı videoda, 23 Nisan'ın bu yıl hiç alışık olunmayan bir şekilde ama her zamanki heyecanla kutlanacağı belirtildi.

Videoda, şu ifadeler yer aldı:

"Çocuklarımızı evlerinde, sağlıkla güvendeyken, ayrı evlerde ama aynı coşku ve neşe ile bir araya getiriyoruz. Yalnız çocuklarımızı değil bütün vatandaşlarımızı, ellerinde bayraklarla evlerinin balkonlarına, pencerelerine çağırıyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız ve Meclisimizin açılışının 100. yılını hep birlikte kutlamak için haydi Türkiye, çocuklarımızla saat 21.00'de İstiklal Marşımızı hep birlikte söylemek için bayraklar ellerimizde balkonlardayız, pencerelerdeyiz."

İSTİKLAL MARŞI'NIN 10 KITASI SÖZLERİ

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:

Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,

Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,

Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;

O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!