Kayseri bayram namazı saat kaçta ne zaman? Kayseri bayram namazı saati kaç?

Kayseri bayram namazı saati Kayseri’de yaşayan vatandaşlar tarafından sorgulanıyor. Ramazan Bayramı tüm heyecanı ve coşkusuyla yarından itibaren idrak edilecek. Ramazan Bayramı’nın gelmesiyle birlikte vatandaşlar bayram namazlarını araştırmaya başladı. Diyanet tarafından açıklanan bayram namazı saatleri arama motorlarında sorgulanıyor. Peki, Kayseri bayram namazı saat kaçta ne zaman? Kayseri bayram namazı saati kaç? Bu yıl camilerin kapalı olması nedeniyle bayram namazları evde kılınacak.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Mayıs 2020 , 17:22 Güncelleme Tarihi :23 Mayıs 2020 , 17:22
Kayseri bayram namazı saat kaçta ne zaman? Kayseri bayram namazı saati kaç?

Kayseri bayram namazı saat kaçta ne zaman? Kayseri bayram namazı saati kaç? Bu yıl camilerde değil evde kılınacak bayram namazı için vatandaşlar bayram namazı saatlerini araştırıyor. Kayseri'de yaşayan vatandaşlar da Kayseri bayram namazı saat kaçta sorusuna yanıt arıyor. Ramazan ayı ile birlikte rahmet kapıları sonuna kadar açılır. İnsanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma artar. Birlik ve beraberlik duyguları pekişir. Saygı, sevgi, sabır ve kardeşlik güç kazanır. İşte, Kayseri bayram namazı saat kaçta ne zaman sorusunun yanıtı!

KAYSERİ BAYRAM NAMAZI SAAT KAÇTA NE ZAMAN?

Kayseri bayram namazı saat 05.52'de kılınacak.

BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?

Hanefi mezhebine göre Cuma namazında aranan şartların bayram namazı için de söz konusu olduğuna işaret eden Sayar, "Yani Hanefi mezhebinde bayram namazı vaciptir, mutlaka cemaatle camide kılınması gerekir. Bu mezhebe göre insanların evlerinde tek başına veya bir araya gelerek cemaatle bayram namazı kılmaları uygun değildir. Dolayısıyla Müslüman kardeşlerimize tavsiyemiz bayram günü erkenden kalkmalarıdır. Sabah namazından sonra Kur'an-ı Kerim okuyarak, tekbir, tehlil getirerek, zikir fikir yaparak beklerler. Sonra bizim kerahat vakti dediğimiz yani bayram namazının kılınma vakti girince evlerinde 2 rekat veya 4 rekat Allah rızası için 'duha namazı' kılarlar. 'Kuşluk duha namazı' zaten her zaman kılınan bir namazdır, yani nafile namazlardan birisidir. Onu kılabilirler, dua ederler, bunu tavsiye ediyoruz. Böylece bayramı ihya etmiş olurlar" diye konuştu.

Sayar, Şafi mezhebinde de asıl olan yine bayram namazının cemaatle camide kılınması olduğunu, farklı bir görüş olarak bu mezhebin içtihadının bayram namazını kaçıran insanların evlerinde tek başına veya cemaat olarak da bayram namazını kılabileceği yönünde olduğunu kaydetti. Sayar, "İsteyen kardeşlerimiz, özellikle Şafi mezhebine mensup olan kardeşlerimiz bu görüşle de amel edebilirler" dedi.

DUHA NAMAZI NASIL KILINIR?

2 Rekatlık Duhâ Namazı

1. Rekat

"Niyet ettim Allah rızası için iki rekat Duha namazı kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız

RAMAZAN BAYRAMI ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?

Ramazan Bayramı Arapça'da "eid ul-fitr" anlamına gelir. Tam Türkçesi "iftar bayramı" demektir. Yani Arap ülkelerinde Ramazan Bayramı aslında İftar Bayramı olarak kutlanır. Bunun sebebi de 30 gün boyunca tutulan oruçlar için son kez iftar yapacak olmalarıdır.

Fakat seneler geçtikçe İftar Bayramı, Şükür bayramına dönüştüğü için Türkçe'ye de "şeker" olarak geçmiş. Dolayısıyla da Şeker Bayramı olarak kutlanmaya başlamış.

Ramazan Bayramı'na neden Şeker Bayramı denir sorusuna bir başka cevap ise Osmanlı Dönemi'nden geliyor. Osmanlı döneminde, Ramazan'ın ilk 15 gününden sonra askerlere tepsilerce tatlı gönderilirdi. Böylece Ramazan Bayramlarında halk da tatlılar yapmaya başladı, çocuklar bayram harçlıklarıyla şeker almaya gitti, hatta çocuklara para yerine şeker dağıtılmaya başladı. Böylelikle bir gelenek haline gelen Ramazan Bayramı'nda şeker alıp verme, zamanla Ramazan Bayramı'na ismini vermiş oldu. Kısacası Ramazan Bayramı'na Şeker Bayramı denmesinin nedeni tamamen etkileşimden ve geleneklerden kaynaklanıyor.

Ramazan ayı, fırsatlar ayıdır. Kuran-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kadir Gecesi hayırlı ve mübarek bir gecedir. İslam'ın beş şartı; kelime-i şehadet getirmek, hacca gitmek, zekat vermek, namaz kılmak ve oruç tutmaktır. İslam'ın beş şartından bir tanesi olan orucun tutulması büyük sevaptır. Ramazan ayında özürsüz olarak tutulmayan oruçlar büyük günaha neden olur. Oruç tutmayan kişinin eğer bir mazereti varsa oruç tutmuyor olmaları günah olarak sayılmaz. Oruçların zamanında tutulmasına özen gösterilmelidir. Ramazan ayının dışında tutulacak oruç, bu mübarek ayda tutulacak olan oruca eş değer olmaz.

Ramazan ayı içerisinde bir çok hikmeti barındırır. Sosyal ve ferdi olarak insanlar için faydaları bulunur. Ramazan ayında tutulan oruç, yalnızca bedenin aç bırakılması olarak düşünülmemelidir. Oruç tutan insanlar, yaşadıkları açlık ile yoksul insanların durumlarını daha iyi anlarlar. Yoksullara yapılan yardımlar artar. Oruçlu olanlar, Allah'ın verdiği çeşitli nimetlerin değerini daha da iyi anlar. Oruç tutmak yalnızca içmeyi ve yemeyi bırakmak değildir. İnsanları oruçluyken gözünü, elini, kulağını, dilini ve bütün uzuvlarını da günah işlemekten uzak tutmalıdır.

Ramazan kelime olarak iki farklı anlama gelir. Bunlardan birincisi yaz ayları sonunda ve sonbahar aylarının başlarında yağarak yerde bulunan tozları temizleyen yağmur demektir. Yağmur nasıl ki yeryüzünü temizlerse insanın işlediği günahlar da Ramazan ayı ile silinerek süpürülür. Ramazan'ın ikinci anlamı ise güneşin şiddetli harareti karşısında taşların yanarak kızmasıdır. Kızgın yerlerde yürüyecek olan insanların ayakları yanar. Meşakkat ve zahmet çekilir. Bu yaşanan duruma benzer olarak da oruç tutanlar, açlık ve susuzluğun oluşturduğu hararete katlanırlar. Kızgın yerlerde gezen insanların ayaklarının yanması gibi Ramazan ayı da müminlerin günahlarını yakar ve yok eder. Bu ayda insanlar daha çok ibadet etmeye çalışır. Kötülüklerden ve yanlışlardan uzak durulmaya çalışılır. Camilerde ve evlerde bir araya toplanarak Kuran-ı Kerim okunur. Ramazan ayı sonunda Kuran-ı Kerim baştan sona okunmuş olur ve hatim edilir. Müslümanlar bu geleneği yüz yıllardır devam ettirir.

Ramazan ayı ile birlikte rahmet kapıları sonuna kadar açılır. İnsanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma artar. Birlik ve beraberlik duyguları pekişir. Saygı, sevgi, sabır ve kardeşlik güç kazanır.