Baylis, "Ve bu da karşılaşacağımız son pandemi olmayacak, dolayısıyla vahşi yaşamdaki hastalıklara daha yakından bakmalıyız" diye konuştu. Bu yakından incelemenin bir parçası olarak, Baylis ve çalışma arkadaşları, bilinen tüm vahşi yaşam hastalıklarını barındıran büyük bir veri tabanını inceleyebilecek bir tahmini dağılım tanımlama sistemi tasarladı.
Sistem, bilimin tanıdığı binlerce bakteri, parazit ve virüs arasında rakamlar ve etkiledikleri türlerin arasına gömülmüş ipuçlarını tespit ediyor. Daha sonra bu ipuçları, insanlara en büyük tehdidi oluşturanlara dikkat çekmekte kullanılıyor.
Bir patojen, öncelik olarak belirlenince, bilim insanları araştırmalarını salgın yaşanmadan önce bu konudaki önleyici ve tedavi edici çalışmalara yoğunlaştırabileceklerini söylüyor. Baylis "Hangi hastalıkların salgına yol açacağını bulmak bambaşka bir adım, ancak biz bu ilk adımda ilerleme kaydediyoruz" dedi.
KISITLAMA ÖNLEMLERİNDEN ALINAN DERSLER
Birçok uzman, davranışlarımızın, özellikle de ormansızlaştırma ve çeşitlilik arz eden vahşi yaşam alanlarına taşmamızın, hastalıkların hayvanlardan insanlara geçişini daha sıklaştırdığında hemfikir.
University College London'dan Profesör Kate Jones, "kanıtların genel anlamda, tarım arazileri gibi insanların dönüştürdüğü, daha az biyolojik çeşitlilik barındıran ekosistemlerin, sıklıkla insanların enfekte olma riskiyle ilişkili olduğunu gösterdiğini" söylüyor.
Jones, "Bütün hastalıklarda durum bu değil. Ama belirli kemirgen tipleri gibi, insan müdahalesine en dayanıklı vahşi yaşam türleri, patojenlere ev sahipliği yapmak ve bulaştırmakta daha etkili görünüyor" diyor.
İnsan faaliyetleri ve vahşi yaşamın "karşılaştığı" yerlerdeki riski, yıkıcı bir netlikle gösteren çeşitli salgınlar yaşandı. Malezya'da, 1999'da meyve yarasalarının taşıdığı Nipah virüsü salgını, bir ormanın kıyısına inşa edilen domuz çiftliğine bulaşmıştı. Vahşi meyve yarasaları, meyve ağaçlarından besleniyor, domuzlar da ağaçlardan düşen, yarı yenmiş, yarasa salyasıyla kaplı meyveleri yiyordu. Enfekte domuzlarla yakın çalışan 250'den fazla kişi virüse yakalandı. 100'den fazla kişi öldü.
Corona virüsün ortalama öldürme oranı hala tam olarak netleşmedi. Ancak Nipah virüsü, bulaştığı kişilerin yüzde 40 ila 75'ini öldürmüştü. Liverpool Üniversitesi'nden Profesör Eric Fevre, araştırmacıların salgın riski olan yerleri sürekli gözlem altında tutmaları gerektiğini söylüyor.
Ormanların kıyılarındaki çiftlikler, vahşi hayvanların alınıp satıldığı pazarlar, bunların hepsi insanlar ve vahşi yaşam arasındaki sınırların flulaştığı ve hastalıkların başlama ihtimalinin daha yüksek olduğu yerler.
Eric Fevre "Bu etkileşimlerin olduğu yerleri sürekli gözlemlemeli ve sıradışı bir şey görüldüğünde müdahale edecek sistemleri devreye sokmalıyız." diyor. Fevre, insan nüfusunda muhtemelen yılda üç ila dört yeni hastalığın ortaya çıktığını belirtiyor ve "Sadece Asya ve Afrika'da değil, Avrupa ve ABD'de de" şeklinde konuşuyor.