Kurban Bayramı 2020 ne zaman? Kurban Bayramı tatili kaç gün?

Milyonlarca vatandaş tarafından ikinci dini bayramımız olan Kurban Bayramı’nın bu yıl hangi ayda idrak edilerek araştırılmaya başlandı. Kurban Bayramı 2020 ne zaman? Sorgulamaları gündemde sıkça sürerken Kurban Bayramı tatili kaç gün? Sorusunun yanıtı merak ediliyor. İlk dini bayramımız olan Ramazan Bayramı’nda corona virüsten dolayı vatandaşlar evlerde geçirmek zorunda kalmıştı. Normalleşme takviminin uygulanmaya başlamasıyla birlikte kurban ibadetini yerine getirecek olan Müslüman alemi heyecanla Kurban Bayram’ının gelmesini bekliyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Haziran 2020 , 16:37 Güncelleme Tarihi :21 Haziran 2020 , 16:37
Kurban Bayramı 2020 ne zaman? Kurban Bayramı tatili kaç gün?

İÇİNDEKİLER

2020 Kurban Bayramı'nda hem kurban kesmek hem de tatil yapmak isteyenler hangi ayda idrak edileceğini merak ediyor. Okulların tatil olması ve işyerlerinin açılmaya başlamasıyla birlikte çalışanlar Kurban Bayramı tatilinin ne kadar süreceği gündem konusu oldu. Kurban ibadeti Müslüman alemi için büyük önem taşıyor ve kurban keserken de bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Peki kimler kurban kesmekle yükümlüdür?

2020 KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN?

2020 Kurban Bayramı arefesi 30 Temmuz 2020 tarihinde olacak. Kurban Bayramının 1. günü 31 Temmuz 2020 Cuma günüdür. Bu yıl Kurban Bayramı resmi açıklama yapılmamakla birlikte 4 gün tatil olması bekleniyor.

Kurban Bayramı 1. Gün: 31 Temmuz Cuma
Kurban Bayramı 2. Gün: 1 Ağustos Cumartesi
Kurban Bayramı 3. Gün: 2 Ağustos Pazar
Kurban Bayramı 4. Gün: 3 Ağustos Pazartesi

KURBAN KESERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur.
Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir.
Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.
Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

KURBANIN DİNÎ DAYANAĞI NEDİR?

Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: "Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hac, 22/28), "Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hac, 22/34), "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hac, 22/36-37)

Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah'a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).