Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, başta Libya ve Doğu Akdeniz olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeler, Türkiye'nin dış politika hamleleri ve atılan adımların yansımalarına ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'nin güvenliğinin, bütün komşularının güvenliği ve Akdeniz'deki hadiselerle doğrudan ilgili olduğunu vurgulayarak bölgenin istikrarını sağlamayı, bu vesileyle de Türkiye'nin güvenliğini garanti altına almayı amaçladıklarını belirten Sözcü Kalın'a yöneltilen sorular ve cevapları şu şekilde:
SORU: İç politika ve dış politikada oldukça hareketli bir dönem yaşıyoruz. Dünya da hareketli bir dönem yaşıyor. Bir taraftan siyasi gelişmeler diğer taraftan pandeminin etkisi var bütün dünyada ama bunların başında Libya meselesi geliyor. Libya şu an Türkiye açısından, bölge açısından en kritik noktalardan biri. Türkiye Libya'da son birkaç aydır bir şey yapıyor. Meşru hükümete ciddi bir destek vererek Libya'da adeta dengeleri değiştiren, rüzgarı tersine çeviren bir hareket yaptı. Bütün bunları yaparken Türkiye'de de kimileri soruyor, 'Biz Libya'da niye varız, Libya'daki hedefimiz nedir?' Bu soruyla başlamak istiyorum, biz niye Libya'dayız, ne yapmak istiyoruz Libya'da?
CEVAP: Çatışmaların başlamasından sonra Libya hükümetinin talebi üzerine, bildiğiniz gibi geçen aralık ayında Libya ile bir anlaşma imzaladık; Askeri İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması. Bu anlaşma çerçevesinde Birleşmiş Milletlerin (BM) de tanıdığı meşru hükümete destek veriyoruz. Orada Türkiye'nin müdahalesiyle çatışmaya bir denge getirildiğini de artık herkes teslim ediyor. Eğer Cumhurbaşkanımızın bu vizyoner müdahalesi olmasaydı Libya'da çatışmalar çok daha derinleşecek çok daha fazla insan ölecekti ve Libya'nın parçalanması belki kaçınılmaz hale gelecekti. Şu anda da bir ikili yapı var ama biz BM çatısı çerçevesinde öncelikle siyasi sürecin ilerletilmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bununla beraber Hafter tarafının saldırgan tutumu nedeniyle de Serrac hükümetinin yani Trablus hükümetinin de bir nefsi müdafaa hakkı var. Bu hakkı kullanmaları da yine uluslararası hukuk çerçevesinde kayıt altına alınmış bir haktır. Dolayısıyla onlarla bu alandaki iş birliğimiz yoğun bir şekilde devam ediyor.