Tüm dünyadan turistlerin
İstanbul'daki ilk uğrak yerlerinden biri olan Ayasofya'nın yeniden cami olarak kullanılması uzun süredir gündemi meşgul ediyordu.
GÖZLER YÜKSEK YARGIDA
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği 2016 yılında ikinci kez Danıştay'a dava açmış, Ayasofya'nın camiden müzeye çevrilmesine ilişkin 86 yıllık Bakanlar Kurulu kararının iptalini istemişti.
Dernek karardaki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait imzanın da sahte olduğunu öne sürmüştü. Danıştay 10. Dairesi'nin bugün bu davayı karara bağlaması bekleniyor.
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL'DEN FLAŞ "AYASOFYA" AÇIKLAMASI: HUKUKİ GEREKLİLİKTİR
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül,
"Bu ülkenin bir vatandaşı, bir ferdi olarak ben Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasının hukuki bir gereklilik olduğunu düşünüyorum, inanıyorum." dedi.
Ayasofya ile ilgili bir soru üzerine bunun davasının yürüdüğünü ve neticesini bilme ve değerlendirme imkanı bulunmadığını ifade eden Gül, şöyle devam etti:
"Yürüyen dava ile ilgili konu dışında bu ülkenin bir vatandaşı, bir ferdi olarak ben Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasının hukuki bir gereklilik olduğunu düşünüyorum, inanıyorum. Çünkü Ayasofya bir vakıftır, vakıf anayasasına göre de vakfedilen şey hangi amaçla vakfedilmişse o amaçla uygulanması lazım, o amaca hasredilmesi lazım. Dolayısıyla ibadete cami olarak vakfedilen Ayasofya'nın asli amacına vakfedilme amacına göre açılması elbette hem hukukun gereği hem vakıf hukukunun gereği hem de bu konuda bir anayasanın da ortaya koymuş olduğu mülkiyet hakkıyla da ilgili bakıldığında bir zarurettir, bir gerekliliktir."
Ayasofya'ya halihazırda para ile girildiğini hatırlatan Gül, "İnanıyorum ki bu ayıp sona erecek, bu hukuksuzluk inşallah sona erecektir diyorum." ifadesini kullandı.
Türkiye'de hangi inanca sahip olunursa olunsun inanç özgürlüğünün bulunduğunu söyleyen Bakan Gül, yakın dönemde Demir Kilise'nin açılışının da gerçekleştirildiğini hatırlattı.