SAHTE RAPORLAR YAZDILAR
İtirafçı beyanlarına göre, özellikle 2010'da yapılan Anayasa değişikliğinin ardından sivil yargıda etkili olan FETÖ mensupları, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ve Askeri Yargıtayı da boş bırakmadı. Askeri Casusluk, Balyoz gibi ürettikleri soruşturma ve davalarla yapıdan olmayan askerlerin önünü kesen örgüt mensupları, bu kumpasın içine sokamadıkları askeri öğrencileri ise GATA'daki örgütlenmeleri sayesinde sahte raporlarla okuldan atarak TSK ile ilişiklerini kesti.
YÜKSEK TANSİYON TEŞHİSİ
Askeri okullarda okuyan adayların ilişiğinin kesilmesi ve görevde olan pilotların aktif görevlerinin engellenmesi amacıyla da bir dizi yöntem izlendi. Bu kapsamda hastalıkları bulunmamasına rağmen bu kişilere 'mitral kapak yetmezliği', 'yüksek tansiyon', 'aort damarı genişlemesi' ve benzeri teşhisler konuldu. Örgüt üyeleri, pilotluk görevinden uzaklaştırmak istedikleri kişilere, herhangi bir sağlık sorunu bulunmadığı halde 'yüksek tansiyon' teşhisi koyarak ileriki süreçte kalp damarlarını genişletme özelliğine sahip tansiyon ilaçları yazdı.
'UÇAMAZ' RAPORU VERDİLER
Bir sonraki kontrole kadar bu ilaçları kullanan pilotların gerçekte hiçbir sağlık sorunu yaşamadıkları halde ilaç nedeniyle kalp damarlarının genişlemesi sağlandı. Böylece bu pilotlara, yapılan muayene sonucu kardiyolojik açıdan 'uçamaz' raporu verilmesinin önü açıldı. Örgüt mensubu olmayanlar bu yöntemlerle elenirken, gerçekte askeri okullara girmesini engelleyecek rahatsızlığı bulunup da örgüte yakın olan kişilere ise 'sağlam' raporu tanzim edilerek bu kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne girmeleri sağlandı.
DAVA YOLUNU KESTİLER
Hürriyet'in haberine göre, GATA'da örgütlenerek sahte raporlarla okullardan öğrencileri atan FETÖ mensupları, bu işlemlerin iptali için açılacak davalara bakan AYİM'de de süreçte çoğunluğu ele geçirdi. Böylece örgütün sahte GATA raporlarıyla attığı öğrencilerin okula geri dönmek için kullanacakları AYİM'de iptal davası açma yolu da yine örgüt tarafından kesildi.