Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet, Türkiye'nin son 15 yılda uluslararası ekonomide daha aktif ve ticaret hacmini sürekli arttıran bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye, liberal dünya düzeninin daha çok içinde olan bir oyuncu olarak tanımlanması gerekiyor." dedi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantic Council ve ABD'de faaliyet gösteren Türk Mirası Vakfı (Turkish Heritage Organization -THO) tarafından düzenlenen "Liberal Düzenin Krizi ve Küresel İş Birliğinin Geleceği" başlıklı online panele katılan Aybet, uluslararası düzen ve karşılaşılan zorluklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"TRANSATLANTİK MERKEZ KENDİ İLKELERİNE KARŞI GELİYOR"
Liberal dünya düzeninin içinde bulunan ülkeler için faydalı olduğunu vurgulayan Aybet, bu düzeni yöneten Avrupa ve Amerika'dan oluşan transatlantik merkezin son 20-30 yılda dışlayıcı ve dayatmacı politikaları ile aslında kendi yarattıkları ilkelere ve değerlere karşı geldiklerine işaret etti.
Aybet, "Liberal dünya düzenini sarsan en önemli sorunların başında büyük devletler arasındaki rekabetçilik, bilhassa Rusya ve Çin'in transatlantik merkez tarafından tehdit olarak görülmesi, pandemiler, iklim değişikliği ve küresel finansal krizler gibi devletler ötesi yeni sorunlar geliyor." diye konuştu.
"TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR SAYFA AÇILMASI GEREKLİ"
Türkiye'nin son 15 yılda uluslararası ekonomide daha aktif ve ticaret hacmini sürekli arttıran bir ülke olduğuna dikkati çeken Aybet, "Türkiye, liberal dünya düzeninin daha çok içinde olan bir oyuncu olarak tanımlanması gerekiyor. Ancak yanlış bir şekilde bu düzenden uzaklaştığı gibi yorumlara maruz kalması bir ironi." ifadesini kullandı.
Kovid-19 sonrası döneme ve Türkiye-ABD ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulunan Aybet, şunları söyledi:
"Kovid-19 sonrası dünyada ihtiyaçlardan doğan kısa vadeli sonuç odaklı iş birliği artacak ancak büyük küresel tasarımlara yer olmayacak. Bu kapsamda NATO gibi uluslararası kurumların önemi hala devem edecek. Ancak müttefikler arasında farklı güvenlik ve tehdit algıları başlıca sorun haline geldi ve bunun için Türkiye-ABD ilişkilerinde bu gerçekleri de görerek yeni bir sayfa açılması gerekli."
"OTOKRASİ VE DEMOKRASİLER ARASINDA MÜCADELE"
Atlantic Council Başkan Yardımcısı Damon Wilson ise tarihsel perspektiften bakıldığında ve barış, refah ile bireysel özgürlükler açısından kazanılan faydalar ele alındığında liberal düzenin eksikliklerine rağmen en iyi dönem olduğunu savundu.
Küresel olarak büyük bir değişim sürecinden geçildiğine işaret eden Wilson, bu süreçte ABD iç politikası ve müttefiklerle ilişkilerde yaşanan sıkıntıların yanı sıra Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerden gelen tehditlere dikkati çekti.
Wilson, eski liberal düzenin değişim geçirdiğini anlatarak, "Sistemi değişime uyarlama ve canlandırma konusunda çok güçlü bir ihtiyaç söz konusu. Otokrasi ve demokrasiler arasındaki ayrım ve mücadele, önümüzdeki nesiller için temel mesele olacak. Aynı kampta olduğumuzu anlamalı ve bununla mücadele için hazırlanmalıyız." diye konuştu.