Camiye giden 11 noktada kurulan güvenlik noktalarında yoğunluk oluşturan vatandaşlar, bölgeye alınmayı bekledi.
Çatladıkapı girişinden gelen vatandaşlar ise burada kurulan çadırda görevlilerce karşılandı. Görevliler, ellerine dezenfektan sıktıktan sonra vatandaşlara maske ve tek kullanımlık seccade verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin mobil büfesinden de vatandaşlara çay ve simit ikramı yapıldı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de katılımının beklendiği açılış töreni nedeniyle bölgeye çok sayıda yerli ve yabancı turistin de geldiği görüldü. Geniş çaplı güvenlik önlemlerin alındığı bölgede, çok sayıda polis ekibi konuşlandırıldı. Katılımcılar, saat 10.00'dan itibaren güvenlik noktalarından geçirilerek alana alınacak.
HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI
Danıştay 10. Dairesi'nin Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 10 Temmuz'da Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Yeniden ibadete açılmasına karar verilmesinin ardından kısa süreliğine ziyarete kapatılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, ibadete açılışı dolayısıyla düzenlenecek tören için son hazırlıklar tamamlandı.
Salgın nedeniyle cami ve çevresinde kadınlar için 2, erkekler için 3 olmak üzere 5 farklı açık alan, namaz kılma yeri olarak belirlendi. Erkekler için Ayasofya Meydanı, Sultanahmet Meydanı ve Yerebatan Caddesi; kadınlar için Sultanahmet Türbesi yanındaki alan ile Mehmet Akif Parkı tahsis edildi.
Namaz kılınacak alanlara Beyazıt Meydanı, Sirkeci ve Çatladıkapı'dan oluşan 3 ana istikametten gelinecek. Namaz alanlarına girişler, 11 ayrı kontrol noktasında polislerce arama yapıldıktan sonra sağlanacak.
Giriş noktalarında, ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılacak. Bu kapsamda alanda kurulacak 17 sağlık noktasında 736 sağlık personeli, 1'i helikopter ambulans olmak üzere 101 ambulans görev yapacak.
AYASOFYA'NIN KISA TARİHİ
Ayasofya I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür.
AYASOFYA NE ZAMAN MÜZE OLDU?
İstanbul'un 1453'te Osmanlı Türkleri tarafından fethinden sonra, fethin sembolü olarak, derhal Ayasofya Kilisesi camiye dönüştürülmüştür, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Bakanlar Kurulu'nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla müzeye çevrilmiştir.
AYASOFYA HAKKINDA BİLGİ
Bizans döneminde Ayasofya, büyük bir "kutsal emanetler" zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş ikonostasisti. Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi'nin bin yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mihail Kirularios'un Papa IX. Leo tarafından aforoz edilmesine şahitlik etmiş olup bu olay, genel olarak Schisma'nın, yani Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır. 1453'te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet'in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya'nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş, Mimar Sinan'ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.