Eski Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler; Tüɾkiye Halk Kuɾtuluş Paɾtisi-Cephesi (THKP-C) lideɾi Mahir Çayan ve arkadaşlarının Mustafa Kemal Atatürk büstünü kırdıktan sonra "Ata'm sana uzanan elleri kıracağız" yazılı pankartla yürüyüş yaptıklarını açıkladı.
ATATÜRK BÜSTÜNÜ KIRMADAN 'ATA'M SANA UZANAN ELLERİ KIRACAĞIZ' YAZILI PANKART HAZIRLADILAR
Mehmet Keçeciler; yurtta THKP-C lideɾi Mahir Çayan'ın da bulunduğu altı kişiyle aynı odada bulunduğunu hatırlatarak; "Bir Cumartesi günü akşamüzeri odaya geldim. Odada, Mahirlerin yataklarının üzerinde bir sürü bez afiş ve pankartlar var. Afişlerde de 'Ata'm sana uzanan elleri kıracağız' yazıyor. Mahirler odaya geldi. 'Nedir bunlar hayırdır?' diye sordum. 'Yok bir şey' dedi" ifadelerini kullandı.
"BÜSTÜ KIRDIKLARINI KABUL ETTİLER, 'SİZ YOLUNUZA, BİZ YOLUMUZA, HEDEFE GİTMEK İÇİN HER YOL MUBAH' DEDİLER"
Mehmet Keçeciler, Salı günü Atatürk'ün büstünün kırıldığını hatırlatarak, "Yurda dönünce o gece oturduk, Mahirlerin gelmesini bekledik. 3'ü geçiyordu geldiklerinde. 'Siz kırdınız büstü. Nereden biliyordunuz Atatürk büstünün kırılacağını da bu pankartları hazırladınız ve yürüyüşü tertip ettiniz?' dedik. Kabul ettiler. 'Siz yolunuza, biz yolumuza' dediler. 'Hedefe gitmek için her yol mubah' dediler. Sonra da odadan ayrıldılar" dedi.
Eski Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler; "Mehmet Keçeciler: Merkez Siyasetin Perde Arkası" adlı kitapta; Mahir Çayan ve arkadaşlarının Atatürk büstünü kırmadan önce ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
Siyasal o dönemde solun kalesi. Kavgalarınız var mı?
Bizim dönemimizde öyle kavga gürültü olmazdı. Fikirler konuşurdu. Örneğin ben Mahir Çayan'la birinci sınıftayken yurtta bir ay aynı odada kaldım.
Oda arkadaşınız peki, arkadaşlık ediyor musunuz?
Yani birbirimizi pek görmezdik. Altı kişilik kalıyorduk odada. Biz üç oda arkadaşımla birlikte sabah 8.30'da derse giderdik. Akşam ders çalışırdık. Zamanında da yatardık. Odada diğer üç kişi ise Mahir Çayan, Ömer Ayna ve Ümit Hasan'dı. Bu arkadaşlar gece üçte gelirlerdi, dolayısıyla sabah kalkmazlardı, uyurlardı. Bir süre böyle devam etti. Gece üçte gelince gürültü yapıyorlardı, ışıklar, dolaplar açılıyor. İster istemez uyanıyoruz, bir daha uyuyamıyoruz.
(…)
Bir Cumartesi günü akşamüzeri odaya geldim. Odada, Mahirlerin yataklarının üzerinde bir sürü bez afiş ve pankartlar var. Afişlerde de 'Ata'm sana uzanan elleri kıracağız' yazıyor. Mahirler odaya geldi. 'Nedir bunlar hayırdır?' diye sordum. 'Yok bir şey' dedi. Bir süre sonra kantine indim. Fakat o afişler hafızamda yer etmiş. Salı günü saat:13.00 sıralarında kantinde yemek yiyoruz. Kantinde de ajans bülteni açık olurdu. Ajans, 'Menemen'de bir meczup kişi Atatürk büstünü kırmış. Fikir kulüpleri federasyonu, partiler falan ayağa kalkmış. Perşembe günü de yürüyüş var' haberini verdi.
Tabi büstün parçalanmasına sinirlendik ve yürüyüşe katılma kararı aldık. Aradan iki gün geçti. Perşembe günü Mülkiye'nin önünden yürüyüşe katılacağız. Oda arkadaşım Salih ile okuldan çıktık, bir baktık ki bizim Cumartesi günü odada gördüğümüz 'Ata'm sana uzanan elleri kıracağız' afişi ellerinde. Salih'e, 'Bunlar bizim odadaki afişler değil mi?' diye sordum emin olmak için. O da baktı, 'Evet' dedi. Büstün parçalanması Salı günü, pankartların hazırlanması ise önceki Cumartesi.. Ben de çok sinirlendim. 'Katılmayalım' dedim.
Sonra ne oldu?
Yurda dönünce o gece oturduk, Mahirlerin gelmesini bekledik. 3'ü geçiyordu geldiklerinde. 'Siz kırdınız büstü. Nereden biliyordunuz Atatürk büstünün kırılacağını da bu pankartları hazırladınız ve yürüyüşü tertip ettiniz?' dedik.
Onlar ne dedi?
Kabul ettiler. 'Siz yolunuza, biz yolumuza' dediler.
"Evet, büstü biz kırdık mı?" dediler?
Demediler. Ama 'Hedefe gitmek için her yol mubah' dediler. Sonra da odadan ayrıldılar.
Başka odaya mı geçtiler?
Bilmiyorum. Bir daha görmedim Mülkiye'de. Bir ara Mülkiye'de spor salonunun üzerinde sporcular için yapılmış odalar vardı. Mahir'in orada kaldığını duydum. Sonra da ODTÜ'ye gitti. Sonra da maalesef o üzücü hadiseler oldu.
YILMAZ: "SOLUN KULLANIŞLILIĞI DARBECİLERLE İŞBİRLİĞİNE, TERÖRE YOL AÇTI, AÇIYOR..."
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz; sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki şahsi hesabından paylaşımda bulundu ve "Mehmet Keçeciler, oda arkadaşı Mahir Çayan ve arkadaşlarının Atatürk büstünü kırıp suçu sağcıların üzerine attıktan sonra yaptıkları Atatürk'e sahip çıkma eylemini anlatıyor. Solun kullanışlılığı darbecilerle işbirliğine, teröre yol açtı, açıyor... Sol bu mirasla hesaplaşmalı" ifadelerini kullandı.
Kenan Kıran/Sabah