İletişim Başkan Fahrettin Altun, Türkiye'de kültürel ve dini çeşitliliği korumak için atılan adımlara ilişkin paylaşım yaptı.
Altun Paylaşımında, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, "Hep birlikte Türkiye" olduğumuzun bilinciyle, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçirmek; milletimizin kültürel ve dini çeşitliliğini korumak için görülmemiş adımlar attık. Bu bölümde İstanbul'un Rum Ortodoks cemaatine mikrofon uzatıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Η Τουρκία, υπό την υγεσία του Πρόεδρου της Δημοκρατίας @RTErdogan, έκανε πρωτοφανή βήματα προκειμένου να προωθήσει την αρχή της ισοπολιτείας και να διατηρήσει την πολιτιστική και θρησκευτική πολυμορφία του Έθνους μας. Αυτό το επεισόδιο εστιάζει στην Ρωμαίικη Ορθόδοξη Κοινότητα. pic.twitter.com/yCzubedMMW
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) July 28, 2020
"ONLARIN DİNLERİ YA DA ETNİK KÖKENLERİ DEĞİL DAHA ÇOK DÜNYA GÖRÜŞLERİ…"
Görüşleri alınan öğrenci Alexia Kotan , "Klasik bir Rum değilim yani çok açık biriyim. Kendim tabiki her çevreden arkadaşım var. Bunlar işte müslüman olanları da var müslüman olmayanları da var. En yakın arkadaşlarım mesela, şu anda aklıma gelen en yakın arkadaşım işte Türk, İzmirli. O da benim kadar değişik kültürlere açık bir insan. Ve galiba benim için arkadaşlarımı edinme şeyim asla onların dinleri ya da etnik kökenleri değil daha çok dünya görüşleri. Benim kadar liberalse benim kadar açık görüşlüyse daha kolay iletişim kuruyorum. Birazcık da bizim merak etmemiz gerekiyor. İki tarafın da birbirini merak etmesi gerekiyor. İki tarafın da ya benim hiç Ermeni arkadaşım yok, aa benim hiç Türk arkadaşım var mı, ya benim hiç Kürt arkadaşım yok. Ben Levantenler bu konuda ne düşünüyor bilmiyorum deyip açıp okuması gerekiyor." dedi.
"20 YIL 10 YIL ÖNCESİNE KADAR KESİNLİKLE BİR İYİLEŞTİRME VAR"
Kotan, "Ben, bir 20 yıl 10 yıl öncesine kadar kesinlikle bir iyileştirme var. Bunu böyle yine ancak nostaljik ve ideal bir şekilde anlatmak istemem. Gidilecek inanılmaz yol var. Fakat evet daha çok insanlar tanınıyor mu galiba daha çok tanınıyor. Genel olarak bütün azınlıklar kendini daha rahat ifade ediyor." İfadelerini kullandı.
Tur rehberi olan Orhan Türker ise, "Benim jenerasyonum benim neslim İstanbulda birçok insan kadın veya erkek az veya çok bir azınlık dili Ermenice olsun Musevice olsun en azından konuşulanı anlayacak kadar bilirdi. Fenerde bir Türkün Rumcayı anlaması gibi veya ne bileyim Ermenilerin yoğun olduğu bir Ortaköy'de bir Kuzguncuk'ta Ermeniceyi anlaması gibi." dedi.
BAŞKAN ERDOĞAN ZİYARET ETTİ
Türker, "10-15 yılda da vakıf malları iade edildi, en büyüğü de biliyorsunuz Büyükada Yetimhanesi Patrikhane'ye iade edildi. Bizzat Sayın Erdoğan geldi, buluştular, ben de oradaydım tesadüf. Buyrun dedi , hayırlı olsun dedi nasıl isterseniz kullanın, bu sizindir. Bu çok büyük bir olay.
Veyahut bu son yıllarda belki dikkatinizi çekmiştir , işte iki gün önce Fener'de denize haç atma olayı. Denizlere bereket gelmesi için özellikle , balıkçılara, denizcilere Hristiyan adeti işte denize haç atılıyor. Yıllar sonra son 10-15 yıldan beri tekrar yavaş yavaş yapılmaya başladı. Bugün değil bunu yasaklamak veya mani olmak devlet teşvik ediyor." şeklinde konuştu
"HERKES DİNİNİ ÇOK RAHAT YAŞAYABİLİYOR HİÇBİR SIKINTIMIZ YOK"
Kuzguncuk Ayios Panteleimon Ortadoks Kilisesi Vakfı Başkanı Sava Kotam ise konuşmasında, "Ya burada herkes bana göre çok rahat dinini şey yapabiliyor hiçbir sıkıntımız yok. Yalnızca Kuzguncukta değil bütün İstanbulda bütün kiliselerimizde pazar ayinleri oluyor. Aynı parsel içerisinde hemen bitişiğimizde sinagog var biraz devam ettiğinizde sahile indiğinizde Ermeni kilisesi bitişiğinde de cami var. Yani öyle de bir mozaik diyelim. Dört tane, kilise, havra ve cami, iki kilise hepsi bir parsel içerisinde." dedi.