İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili yazısından bir bölüm:
Kurultay'ın asıl amacı CHP'yi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için "dikensiz gül bahçesi" yapmaktı. Bu, birkaç fireyle de olsa başarıldı ve "dostlara" uyumlu bir Parti Meclisi de oluşturuldu.
Tabi bu kolay olmadı, biraz sancılı geçti. Belediye başkanları, il başkanları ve tepe yöneticiler arasında kıran kırana bir "pozisyon" savaşı yaşandı.
Birbirini düşman ilan edenler bir araya geldi, dost olanlar birbirini "düşman" ilan etti. Şu tabloya bakın, delegasyonda güçlü olan İstanbul'un siyasi aktörleri arasında ilginç ilişki- ler kuruldu. Çok değil bir yıl önce yerel seçimlerde Battal İlgezdi'nin Ataşehir, Erdoğan Toprak'a yakın Rıza Akpolat'ın da Beşiktaş adayı olmaması için canhıraş çalışan Canan Kaftancıoğlu, bu kurultayda onlarla birlikte hareket edip liste yaptı.
İlginçtir, genel başkanın desteğiyle seçilen Kaftancıoğlu, arkasına aldığı bu gücü de kendisine mal ederek adeta meydan okudu: "Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya'nın seçilmemesi için elimden gelen her şeyi yaptım."
Şimdi herkes Kaftancıoğlu'nun bu meydan okumasına genel başkanın nasıl tepki vereceğini merak ediyor.
Acaba görevden alınacak mı?
Şu ana kadar izlenen politikaya bakılırsa, bu zor görünüyor. Kılıçdaroğlu, "Dostları"yla iktidar hayali kurduğu sürece de Kaftancıoğlu yerini koruyacak gibi. Çünkü onun dostları arasında HDP'den solun marjinal renklerine, Osman Kavala'dan küresel mahfillere kadar çok farklı güçler var.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!