İşte Melih Altınok'un " Yapamazsınız Muharrem Bey "başlıklı yazısı
Muharrem İnce'nin yeni bir parti kuracağına dair iddialar CHP'yi ve partinin gazetecilerini telaşa düşürdü.
İnce'yi cumhurbaşkanı adayı göstererek partiden gönderme planını tıkır tıkır işleten Kemal Kılıçdaroğlu sessizliğini koruyor. Arada CHP'nin İl Gençlik Kolları'na İnce'yi "hain" ilan eden açıklamalar yaptırıyor; o kadarı da normaldir.
Bakalım, önümüzdeki günlerde selefi Deniz Baykal, Muharrem İnce'nin partiden ayrılmasını engellemek için kapısını çaldığında ne söyleyecek?
Kemal Bey'i hepimiz tanıyoruz. İktidarını asla bölüşmez. Hele ki 6 oklu CHP'deki 6. Kurultay zaferinden sonra artık Kemalizm denince akla gelen Atatürk değil Kemal Kılıçdaroğlu olmuşken...
Muhtemel "kasetle gelen ancak kasetle gider" türünden manalı bir şeyler söyleyip kestirip atacaktır.
Akil adam görevini bir kez daha yerine getiren Deniz Bey de herhalde çok ısrarcı olmayacaktır.
***
Ama yandaş kalemler sağ olsunlar, CHP'nin ketumluğuna rağmen Genel Merkez adına söylenmesi gereken ne varsa dile getiriyorlar.Daha uzlaşmacı olanlar siyasi çöpçatanlığa soyunup "Kemal Bey İnce'yi hemen yemeğe çağıracakmış" şeklinde kulisler yazıyorlar.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek gibi, CHP'nin AK Parti karşısında hiçbir şansı olmadığını gösteren istatisklerle "bir bölen de sen olma" diye imalar yapanlar da var.
Bu işe ilk günden beri karşı olan kadroluların başında ise Şirin Payzın geliyor. Ve dahası Kemal Bey soğukkanlılığını korurken o profesyonelliğini kaybetmiş gibi görünüyor.
Payzın öylesine sinirli ki, salon gazetecisi çizgisinden taviz vermek pahasına İnce'ye sosyal medyada gün yüzü görmemiş laflar sokuyor. Sitemin, manidar manilerin bini bir para.
Ağanın malı gider, kahyanın canı gider demişler. Sanırsınız CHP'nin başında Kemal Bey değil, Şirin Hanım var.
***
Peki bunca gürültünün sonucunda Muharrem İnce'nin bu işe cesaret ettiğini görebilecek miyiz?Hükümete yakın medyanın genelinde bu işin gerçekleşeceğine dair bir beklenti var. Bu umut yalnızca siyasi hesaplardan da kaynaklanmıyor. Muharrem İnce'nin AK Parti tabanındaki en makul CHP'lilerden biri olduğu malum. Cumhurbaşkanlığı seçimleri gecesi "adam kazandı" diyerek sokağı kaşımaya çalışanlara fırsat vermemesinin de oluşan bu sempatide etkisi büyük. Zaten Genel Merkez'den çiziği de o gün yemiş ve kendisinin yanı sıra akrabaları bile partiden silinmişti.
Ancak ben Muharrem Bey'in mahalle ve medya baskısına direnemeyerek yeni parti işinden de çark edeceğini düşünüyorum.
Daha şimdiden konuyla ilgili verdiği mülakatlarda netliğini kaybetmeye başladığı görülüyor.
Belki ben yanılıyorumdur.
Ama ne yapayım, Ayasofya'ya namaza gidip sonra da "Sakin olun ne malum Sultanahmet'te kılmadığım" türünden açıklamalar yapan bir siyasiye çok da güvenemiyorum.