İdlib’de merhametin adı Türkiye: Emine Erdoğan'ın bağışlarıyla 165 aile yeni hayata kavuştu

Türkiye, Suriye sınırındaki 10 km’lik hatta yaşam savaşı veren bir milyon mazlumun hayatına dokunuyor. Elkifeyir kampında yaşayan 165 aile Emine Erdoğan’ın bağışlarıyla inşa edilen 57 briket evde yeni hayata kavuştu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Ağustos 2020 , 08:07 Güncelleme Tarihi :12 Ağustos 2020 , 08:07
İdlib’de merhametin adı Türkiye: Emine Erdoğan’ın bağışlarıyla 165 aile yeni hayata kavuştu

Dokuz yıldır süren iç savaşın bedelini ödeyen Suriyeli mazlumların acılarının tek tesellesi olan Türkiye, aynı zamanda masumların kan ve gözyaşlarıyla sulanan topraklardaki umudun da adı... Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, Mehmetçiğin fedakârlığı ve Türk milletinin merhameti, sınırdaki 10 kilometrelik hatta yaşam savaşı veren yaklaşık bir milyon mazlumun hayatına dokunuyor. Avrupa'nın ölüme terk ettiği 4 milyon sığınmacıyı topraklarına kabul eden Türkiye, sınırında yığılan milyonların yaşaması için de elini taşın altına koyan tek ülke.

SIRTINI DAYAYABİLECEK BİR DUVAR
Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın bağışlarıyla İdlib yakınlarındaki Babiska Köyü'nde inşa edilen briket evlerde yaşayan savaş mağduru insanların artık sırtını dayayabileceği bir duvar var! 165 ailenin yaşadığı Elkifeyir kampında briket evlerin 57'si Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın bağışlarıyla inşa edildi. Briket alanda yaşayan ihtiyaç sahipleri, yeni bir dünya kurup hayata tutunuyor. Eşlerini şehit veren Semar ve Lina kardeşlerin umutları çocuklarıyla birlikte Emine Erdoğan'ın inşa ettirdiği evlerden birinde yeniden yeşeriyor. Erdoğan'ın bağışlarıyla yapılan bir diğer evde de Rama, Meryem, Mara ve Mariyya'nın doktor olma hayalleri büyüyor.

Başkan Erdoğan, İdlib'de ölümden kaçarak Türkiye sınırına gelenlerin sesi oldu. Erdoğan'ın, "Kışın soğuğunda, yazın sıcağında, açık alanda bu insanlar çadırlarda duramazlar. Briket barınaklar yapalım" şeklindeki çağrısı, mülteci korkusuyla yaşayan Avrupa tarafından duyulmadı. Bu çağrıya duyarsız kalmayan Türk yardımseverler ise 'Bir aradayız, İdlib'in yanındayız' diyerek 8 ayda 830 milyonluk yardımı savaş mağduru kardeşleri için topladı.



BİR KADININ MERHAMETİ 4 KADINA YUVA OLDU
Semar ve Lina kardeşler, teyze oğulları olan Mustafa ve Muhammed kardeşler ile hayatını birleştirdi. Han Şeyhun'un Batısındaki köylerinde mutlu şekilde hayatlarını sürdürürken, savaşın soğuk yüzünü ilk kez 4 yıl önce Muhammed'in şehadetiyle gördüler. Muhammed'den bir buçuk yıl sonra Mustafa, Suriye Milli Ordusu (SMO) saflarında Esad zulmüne direnirken şehit oldu.Aynı kaderi yaşayan iki kız kardeşi çocuklarıyla ortada kalmaktan kurtaran ise Emine Erdoğan'ın yardımıyla inşa edilen konutlar oldu. Köylerine gerçekleştirilen ilk saldırının ardından evlerinden çıkmak zorunda kalan Semar ve Lina, çocukları, Bisen, İslam, İlaf, Amir ve Mustafa ile 3 defa göç etti. Bu yolculuklarda yanlarında eşleri ölen anneleri ve kayınvalideleri de vardı. 4 kadın ve 5 çocuğun başlarının üzerinde artık bir çatı var. Kadınların dilinde ise Türkiye'ye dualar...




FELÇLİ BABA AİLESİYLE TÜRKİYE'YE SIĞINDI
İdlib güneyinde yaşayan felçli İbrahim Habbabe, savaşın şiddetlenmesiyle eşi Gayda El Ahmed ve çocukları ve torunlarıyla Türkiye sınırına göç etti. Köyünü korumak için muhalifler tarafında savaşan oğlunun eli kesildi. Abdullah, Yusuf Adnan ve Aya'nın Türkiye sayesinde sığınabilecekleri bir evi var.



TARİHİ ALANDAKİ MAĞARADA YAŞIYORLARDI
Asırlık medeniyetlere ev sahipliği yapan Suriye'de iç savaşın tahribatını tarihi eserlerden okumak mümkün. İdlib'den Türkiye'ye gelen yol güzergahında bulunan Roma döneminden kalma "Hatip el Malki" adı verilen tarihi alanın durumunu incelemek için araçtan indiğimizde şaşırtıcı bir manzara ile karşılaştık. Kayaların içindeki oyuklarda yaşayan, Roma döneminden kalma kuyulardan su ihtiyaçlarını, elektrik ihtiyaçlarını motosiklet aküsüne kablo çekerek gideren insanlar... 11 aileden oluşan Rahhal sülalesi, yerleşim yerlerinden uzaktaki bu noktada 7 ay yaşam savaşı verdi.


TÜRKİYE'YE NASIL TEŞEKKÜR ETMEYİZ
Babaanneleri ve anneleri ile Emine Erdoğan'ın yaptırdığı konutlara sığınan Rama, Meryem, Mara ve Mariyya'nın öyküsü de yürek yakıcı. Kız kardeşler, savaşın yoğun hissedildiği Hama'dan kaçarak Türkiye sınırına geldi. Kızlar büyüyüp doktor olmak istiyor. Aile, minnetarlıklarını "Türkiye'ye nasıl teşekkür etmeyiz" sözleriyle dile getiriyor.

BİR GOFRETLE GELEN MUTLULUK
Türkiye, bölge insanının umut ışığı... AFAD, Kızılay ve diğer Türk STK'lara ait araçları gören çocukların gözlerindeki mutluluk hissedilebiliyor. Araçların köylerine girdiğini gören çocuklar, arkadaşlarına "Türkiye geldi" diye sesleniyor. Uzatılan bir gofretle aktarılan sevgi ve minnet ise kelimelerle tarif edilemeyecek bir duygu yoğunluğu sağlıyor.

TÜRKİYE'DEN GELEN BAKAN...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bölgeyi ziyaret etmesinin yankıları hala sürüyor. Bu ziyaret onlara unutulmadıklarını, kendilerinin varlığını önemseyen güçlü Türkiye'nin yanlarında olduğunu hissettirdi. Suriyeli çocuklar, Süleyman Soylu'nun adı geçtiğinde "Türkiye'den gelen Bakan" diyerek gülümsüyor. Soylu ziyaretle ilgili SABAH'a "O kamplardaki insanların hayatını, nasıl bir ortamdan kaçtıklarını ve bizim onlara uzattığımız elin ne anlama geldiğini, bu meselenin devamında nasıl risklerin olduğunu, işin nerelere varabileceğini bizzat orada gördüm ve o insanlardan dinledim. Oraya huzur getirmek, hem vicdani sorumluluk hem de güvenlik meselesidir"dedi.

YARIN
Kızılay'ın kurduğu yetimhanede barınan doğuştan engelli Muntasim'in yürek yakan hikayesi. İç savaşın ortasında kalan kan kanseri 4 kardeş...


SABAH