Türkiye'nin denizlerdeki enerji filosu bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyor! Yeni keşifler yolda

Türkiye, toplam 5 gemiyle Doğu Akdeniz başta olmak üzere tüm uluslararası sularda bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor. Başkan Erdoğan'ın, Fatih sondaj gemisinin 20 Temmuz'da başladığı Sakarya Gaz Sahasındaki sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettiğini duyurmasının ardından hidrokarbon keşfinden sonra atılacak yeni adımlar bekleniyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :22 Ağustos 2020 , 13:49 Güncelleme Tarihi :22 Ağustos 2020 , 15:38
Türkiye’nin denizlerdeki enerji filosu bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyor! Yeni keşifler yolda

İÇİNDEKİLER

Türkiye, enerji piyasasındaki gücünü artırmak ve enerji bağımsızlığı yolunda hızla ilerlemek için 3 sondaj gemisi ve 2 sismik araştırma gemisiyle Doğu Akdeniz başta olmak üzere denizlerde Türk bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fatih sondaj gemisinin 20 Temmuz'da başladığı Sakarya Gaz Sahasındaki sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettiğini duyurmasının ardından hidrokarbon keşfinden sonra atılacak yeni adımlar bekleniyor.

Türkiye'nin deniz araştırma, arama ve işletme ruhsat alanlarında sismik veri toplama projeleri sürüyor. Daha önce hizmet alımı şeklinde gerçekleşen bu faaliyet, 2012'nin sonunda TPAO envanterine katılan Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi sayesinde ülke imkanlarıyla yürütülüyor.

31 Aralık 2012'de 130 milyon dolara satın alınan, iki ve üç boyutlu sismik araştırma yapabilme özelliğine sahip Barbaros Hayreddin Paşa gemisi denizin 8 kilometre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor, iki ve üç boyutlu sismik veri toplayabiliyor. Brüt 4 bin 711 ton ağırlığındaki gemi, yön ve pozisyon tayinini uydu haberleşmesiyle otomatik olarak yapabiliyor. Uzunluğu 84, genişliği 21,6 metre olan gemide bir helikopter pisti bulunuyor.

Buzullarda çalışma özelliğine de sahip gemi, dizel itici gücüyle çalışıyor. Barbaros Hayreddin Paşa, sismik ses kaynağı, yüksek özellikli katalitik çeviricileri, çift gövdesi ve su temizleme sistemleriyle en çevreci gemilerden biri olarak nitelendiriliyor.

YERLİ BAŞARI "ORUÇ REİS"
Diğer sismik araştırma gemisi MTA Oruç Reis'in inşasına ise 2012'de tamamen yerli imkanlarla başlandı. 23 Haziran 2017'de geçici kabulü yapılan gemi, 2017 yılı Ağustos ayı içinde operasyon test, eğitim ve tecrübe faaliyetlerine başladı.



Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin sismik araştırmalar yapabilecek kapasitede modern sevk ve manevra sistemleriyle donatılan Oruç Reis gemisi ile petrol ve doğal gaz araştırmalarının yanı sıra kara alanlarının deniz altındaki devamlılıklarının izlenmesi bağlamında kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmalar da etkin bir şekilde icra edilebiliyor.

Oruç Reis ile deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapılar görüntülenebiliyor. Modern uzaktan kumandalı su altı aracı (ROV) ile 1500 metre su derinliğindeki deniz tabanı ayrıntılı olarak izlenebiliyor, deniz suyundan ve tabanından numune alınarak ölçüm ve analizler anında yapılabiliyor.



Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi, yakıt ve su depolarıyla erzak depoları tam dolu şekilde göreve çıktığında 35 gün boyunca denizde kalabiliyor. Ekonomik ömrü 30 yıl olan gemide, 28'i araştırmacı, 27'si gemi adamı olmak üzere 55 personel görev yapıyor. Gemide değişik açılarda aktif 35 kamera bulunuyor.

Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemileri "denizlerin röntgenini çekmeye" devam ediyor.



SONDAJ GEMİLERİ

Türkiye'nin ilk milli sondaj gemisi olan Fatih, 2017'de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine katıldı. Çeşitli bakım çalışmalarının ardından Basınç Kontrollü Sondaj sistemi ile donatılan Fatih, 29 Ekim 2018'de Alanya-1 derin deniz kuyusu sondajına başladı. Fatih, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü 29 Mayıs'ta Karadeniz'deki ilk milli sondajı gerçekleştirmek üzere Haydarpaşa Limanı'ndan uğurlandı. Fatih sondaj gemisinin kuleleri İstanbul Boğazı'ndan geçebilmesi için söküldü. Gemi, kuleleri yeniden monte edilmek üzere 6 Haziran'da Trabzon Limanı'na demir attı.

Buradaki hazırlık sürecinin ardından tekrar yola çıkan Fatih, 20 Temmuz'da Zonguldak açıklarındaki ilk olarak Tuna-1 olarak isimlendirilen lokasyonda 3 bin 500 - 4 bin metre derinlik hedefiyle Karadeniz'deki ilk milli derin deniz sondajına başladı.

Fatih, 229 metre uzunluğunda, 36 metre genişliğinde ve 51 bin 283 groston ağırlığa sahip. Güney Kore'de 2011'de inşa edilerek denize indirilen Fatih, 6. nesil denilen üst düzey bir teknolojiye sahip.

"Upgrade (Yükseltme)" edilme sürecinde, sondaj ekipmanları, kuyu kontrol sistemleri, dinamik pozisyonlama sistemleri, gemi iticileri ve gemi jeneratörlerine varıncaya kadar gerekli tüm teknik aksamı yenilenen Fatih, kendi sınıfındaki 16 gemi arasından sıyrılarak böylesine yüksek teknolojiye sahip dünyanın ilk 5 gemisi arasına girdi.

12 bin 200 metre derinlikte yani dünyanın en derin çukuru olan Mariana Çukuru'ndan daha derinde, çok yüksek basınç altında dahi deniz sondajı yapabilme kabiliyeti bulunan Fatih'in uzunluğu neredeyse bir Eyfel Kulesi kadar.



Aktif konumlandırma sistemi sayesinde 6 metre yükseklikteki dalga boyunda bile sabit kalarak operasyonlarını sürdürebilme özelliği bulunan Fatih, bu üst düzey teknolojik özellikleriyle en zor operasyon koşullarında çalışarak kendini ispatlamış bir gemi.

YAVUZ SONDAJ GEMİSİ
Türkiye'nin "Milli Enerji ve Maden Politikası" kapsamında, denizlerdeki arama ve sondaj faaliyetlerinin artırılması amacıyla TPAO tarafından satın alınan Yavuz da 2018'de envantere katıldı.

Fatih gibi 6. nesil ultra derin deniz sondaj gemisi olan Yavuz'un uzunluğu da 230 metre ve 36 metre genişliğe sahip. Söz konusu gemi, çift kuleli tasarımla hem asıl hem yardımcı işlerin yapılabildiği eş zamanlı operasyona imkan sağlıyor.



Yapımı 2011'de tamamlanan Yavuz, daha önce Tanzanya, Kenya, Malezya ve Filipinler başta olmak üzere farklı ülkelerde görev aldı.

Dünya genelinde bu konseptteki 16 gemiden biri olma özelliğini taşıyan Yavuz'da spor ve sinema salonu, dinlenme odaları bulunuyor. Gemide tam zamanlı bir doktorun görev aldığı 4 yataklı mini bir hastane de yer alıyor.



KANUNİ SONDAJ GEMİSİ

Türkiye'nin hidrokarbon potansiyelini açığa çıkarmak için mavi vatanda çalışmalara devam edecek son gemi ise Kanuni.

Ülkemizin üçüncü sondaj gemisi olan Kanuni, 2020 başında filoya katıldı.

2012'de inşa edilen gemi 227 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip. Kanuni'nin Mersin Taşucu Limanı'nda geliştirme çalışmaları devam ediyor.



YÜZER LNG DEPOLAMA VE YENİDEN GAZLAŞTIRMA TERMİNALLERİ
Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliğini güvenceye almak için sadece karada değil denizlerde de çeşitli tesisleri bulunuyor.

İzmir Aliağa ve Hatay Dörtyol'da birer yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma terminali (FSRU) aktif olarak kullanılıyor.

Saros Körfezi'nde açılması planlanan üçüncü FSRU için de çalışmalar devam ediyor.

Aliağa'da bulunan FSRU, doğal gaz sistemine günlük 28 milyon metreküp gaz sağlayabiliyor. BOTAŞ'ın Katar, Cezayir gibi çeşitli ülkelerden aldığı LNG kargoları tesiste depolanıyor ve Türkiye'nin günlük ihtiyacına göre gazlaştırılarak sisteme veriliyor.

Botaş-Dörtyol FSRU ise 263 bin metreküplük LNG depolama kapasitesiyle dünyanın en büyük depolama kapasitesine sahip tesislerinden biri olarak dikkati çekiyor. Tesis, günde asgari 15 milyon, azami 20 milyon metreküplük sıvılaştırılmış gazlaştırma kapasitesiyle gaz formundaki 167 milyon metreküplük LNG miktarıyla dünyadaki standartların üstünde yer alıyor.



KARADENİZ'DE BÜYÜK KEŞİF

Türkiye'nin Karadeniz'deki ilk milli derin deniz sondajını gerçekleştiren Fatih sondaj gemisi, Sakarya Gaz Sahası'nda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "müjde" olarak açıkladığı Fatih sondaj gemisinin Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfi, ülkenin son dönemde denizlerde yoğun bir şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin ilk somut meyvesi oldu.

Türkiye'nin Karadeniz'deki münhasır ekonomik bölgesinde, yaklaşık 170 kilometre açıkta gerçekleştirdiği ve ülkenin doğal gaz ithalatının önemli bir kısmını karşılayabilecek bu keşif, bundan sonra denizlerde yürütülecek arama ve üretim faaliyetleri açısından yeni bir dönemin kapısını aralıyor.