Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de bazı ülkelerin dolduruşuyla kendisini riske atmaması gerektiğini belirterek, "Yok haklarımızı savunacağız, yok burada tatbikat yapacağız gibi açıklamalarda bulunursanız ya da yanlış adımlar atarsanız, bu sefer elimizden bir kaza çıkmaz, gereği neyse onu tereddütsüz bir şekilde yaparız." dedi.
Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Dışişleri Bakanlığındaki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Maas'ın ziyaretinin esas amacının, Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri ele almak olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bunun yanı sıra, Libya gibi bazı bölgesel konuların ve konsolosluk konuları dahil ikili ilişkilerin gündeme geldiğini bildirdi.
Çavuşoğlu, Yunanistan ve GKRY'nin, maksimalist tezleriyle Doğu Akdeniz'de dışlayıcı ve tek yanlı faaliyetlerine uzun süredir devam ettiğinin altını çizdi.
"Dolayısıyla, Doğu Akdeniz'de gerginliği artıran biz değiliz. Yunanistan'dır, Rum kesimidir." diyen Çavuşoğlu, bunun en son örneğinin de Yunanistan'ın dün bölgede yaptığı askeri tatbikatlar olduğunu vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yunanistan'a şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Bu şımarıklıktan vazgeçin. Ön koşulsuz ve tam Avrupa Birliği (AB) desteğiyle, böyle olduğunu söylüyorsunuz ve olmadığında o ülkeleri de suçluyorsunuz, bir yere varılamayacağını artık anlamanız lazım. Hele hele bazı ülkelerin dolduruşuna gelerek, kendinizi riske atmayın. Yok haklarımızı savunacağız, yok burada tatbikat yapacağız gibi açıklamalarda bulunursanız ya da yanlış adımlar atarsanız, bu sefer elimizden bir kaza çıkmaz, gereği neyse onu tereddütsüz bir şekilde yaparız. O yüzden bu ülkelerin dolduruşuna da gelmeyin, aklı selim bir şekilde hareket edin."
"YUNANİSTAN, KENDİSİNİ TÜRK DONANMASININ ÖNÜNE ATMAYA ÇALIŞAN ÜLKELERE KANMASIN"
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'deki çabalarının, Türkiye'yi yok sayan ve hiçbir hak vermeyen çabalar olduğunu belirterek, bölgede Türkiye'yi dışlayan hiçbir faaliyet ya da anlaşmanın geçerli olmadığının altını çizdi.
Türkiye'nin bugün attığı adımlarla, Yunanistan'ın çabalarının, sahada ve masada geçerli olmadığını gösterdiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Şunu söylemeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) da söylediği gibi, Yunanistan kendisini Türk donanmasının önüne atmaya çalışan ya da böyle şekilde teşvik eden ülkelere kanmasın. İki komşuyuz. Gelsin bizimle otursun, biz hakça paylaşım nedir biliriz. Hem kendi hakkımızı koruruz, hem de kimsenin hakkında gözümüz olmaz ama Yunanistan, İtalya ile anlaşma imzalayacak ve İyon Denizi'ndeki adalarına böyle hak vermeyecek, kendisinden 580 kilometre uzaklıkta, benim dibimde 2 kilometre uzaklıktaki adaya hak vermeye kalkacak. Bunun uluslararası hukukta da yeri yoktur. Yunanistan'ın diğer imzaladığı anlaşmalarda da yeri yoktur."
"KİMSE TÜRKİYE'YE ÖN KOŞUL GETİRMESİN"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Rum kesimi hariç, Doğu Akdeniz'in etrafındaki tüm ülkelerle görüşmeye, oturup konuşmaya ve hakça paylaşım için oturup müzakere etmeye varız ama bunun için kimse Türkiye'ye ön koşul getirmesin." dedi.
Alman turistlerin, yeni tip koronavirüs sürecinde (Kovid-19) Türkiye'de tatillerini güvenli şekilde geçirebilmeleri için gerekli tüm tedbirlerin alındığını belirten Çavuşoğlu, temennisinin, Kovid-19'la mücadelenin tüm dünyada daha etkili olmasıyla tedbirlerin tamamen kaldırılması olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, Maas'la yaptığı görüşmede, Doğu Akdeniz konusunu ele aldıklarını belirterek, Türkiye'nin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bölgedeki arabuluculuk taleplerini olumlu karşılayarak, bu çabaları desteklemek için bazı jestler yaptığını hatırlattı.
Yunanistan'ın bugüne kadar AB'nin koşulsuz desteğiyle şımardığının altını çizen Çavuşoğlu, "Uluslararası hukuk çağrılarını sürekli yineleyen Yunanistan'a, hangi uluslararası hukuktan bahsettiğini de sormak istiyorum. Uluslararası hukuka bu kadar saygılıysanız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri kararlarına rağmen, Batı Trakya Türklerine, 'Türk' ismini kullanmalarına neden izin vermiyorsunuz? 15 yıl oldu bu mahkeme kararları çıkalı. AB bu konuda neden Yunanistan'a baskı yapmıyor?" sorularını yöneltti.
"YUNANİSTAN'IN ULUSLARARASI HUKUK KURALLARINI BELİRLEMESİNE MÜSADE ETMEYECEĞİZ"
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, kendi ana karasına 580 kilometre uzaklıkta, Türkiye'ye 2 kilometre uzaklıktaki 10 kilometrekarelik Meis Adası için 40 bin kilometrekarelik Münhasır Eonomik Bölge (MEB) ya da kıta sahanlığı talebinde bulunduğunu belirterek, Yunanistan'ın Mısır ve İtalya ile imzaladığı anlaşmalarda bunun yer almadığını ve uluslararası hukuka da uygun olmadığını kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini fakat Yunanistan'ın uluslararası hukuk kurallarını belirlemesine de müsade etmeyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin her zaman diyalogdan yana olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'in etrafındaki tüm ülkelerle, Rum kesimi hariç, onlar hakça gelir paylaşımı için önce Kıbrıs Türk halkıyla muhatab olmak zorundalar, tüm ülkelerle görüşmeye, oturup konuşmaya ve hakça paylaşım için oturup müzakere etmeye varız ama bunun için kimse Türkiye'ye ön koşul getirmesin. Hele hele Yunanistan'ın belirlediği ön koşullarla bu iş olmaz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de arabuluculuk konusunda ortaya koyduğu objektif rol nedeniyle Almanya'ya ve mevkidaşı Maas'a teşekkür etti.
Yunanistan'ın daha aklı selim davranması için Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkelerin, koşulsuz destek yerine Yunanistan'ı uyarması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, Yunanistan'ın provokatif adımlarının kendisine ve sorunların çözümüne katkısı olmayacağını kaydetti.
"DOĞU AKDENİZ'DEKİ EN TEMEL HAKLARIMDAN VAZGEÇMEM MÜMKÜN DEĞİL"
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinde her zaman üzerine düşeni yaptığını ancak karşılığını almadığını belirterek, şunları söyledi:
"İyi diyalog için, ilişkileri düzeltmek için AB'nin, Yunanistan adına '(Türkiye) Tüm şartları kabul etsin.' anlayışına karşıyız. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Peki Türkiye'nin ve Türk milletinin çıkarları ne olacak? AB ile iyi ilişkilerin ne kadar netice getireceğinin garantisi ne? Getirse bile benim Doğu Akdeniz'deki en temel haklarımdan sürekli vazgeçmem ya da Yunanistan'ın dayatmalarını kabul etmem mümkün değil."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB'den beklentisinin, "dürüst bir arabulucu" olması olduğunun altını çizdi.
"TÜRKİYE, KARADENİZ'DEKİ DOĞAL GAZ KEŞFİYLE, 'DEV SAHALAR' SINIFINA GİRDİ"
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Karadeniz'deki 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfine ilişkin, bu keşfin, iyi ve küçümsenmeyecek bir başlangıç olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin bu keşfinin, Norveç'in 2010'dan bu yana keşfettiği rezervlerin toplamından daha büyük olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Türkiye, bu keşifle birlikte 'dev sahalar' sınıfına girdi. Bu da önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin stratejik konumu dolayısıyla enerji konusunda hub (merkez) olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Esasen Doğu Akdeniz'de de o ülke (Yunanistan) ve Rum yönetimi, aklı selim bir şekilde düşünse, buradaki keşfedilecek hidrokarbon zenginliklerinin uluslararası piyasalara iletme yolu, güzergahı Türkiye'dir. Başka da yolu, alternatifi yok. Diğerleri siyasi projelerdir. Bunların fizıbıl olmadığını Yunanistan ve Rum kesimi de bizlerle dostane görüştüğünü söylüyorlar. O yüzden esasen burada tek taraflı dayatmalar yerine, hakça paylaşım olsa herkesin yararına olacak. Dünyanın da faydasına olacak."
"YUNANİSTAN MAKSİMALİST YAKLAŞIMINDAN VAZGEÇMELİ"