Konya'nın Karatay ilçesinde bulunan Bozdağ Milli Parkı'nda, 2 bin yıl önce Roma İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş, 110 metre uzunluğunda ve 10 metre yüksekliğinde baraj bendi bulundu. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarımı Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İlker Işık, yaptığı açıklamada, Bozdağ Milli Parkı ve çevresindeki antik yerleşimlerin tespiti için 2017 yılından bu yana yüzey araştırmaları yürüttüklerini belirtti.
Yaklaşık 60 bin metrekarelik alanda 10 kişilik bir ekiple yürüttükleri çalışmalarda, 2 bin yıl önce Roma İmparatorluğu tarafından ordunun geçişi sırasında su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş baraj bendi keşfettiklerini ifade eden Işık; bunun, kendilerinde heyecan uyandırdığını söyledi.
Antik Roma döneminde inşa edilen "Via Sebaste" yolunun buradaki bölümünü daha önce keşfettiklerini anlatan Işık, "Son çalışmamızda da Romalıların yaptığı bu yol ağı üzerinde, ordunun su ihtiyacını gidermek için buraya bir baraj bendi yapıldığını tespit ettik. Bent yaklaşık 110 metre uzunluğunda ve 10 metre yüksekliğinde." dedi.
BARAJDAN SADECE ORDU DEĞİL ÇEVRE HALKI DA FAYDALANMIŞ
Işık, yol güzergahının, Roma İmparatorluğu'ndan Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu'na kadar önemini hiç yitirmediğini dile getirdi. Baraj bendinin ortaya çıkarılması kapsamında yürütülen çalışmada, haritalandırma ve planlamada Konya Büyükşehir Belediyesi'nden de destek aldıklarını anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Bulunan bentle alakalı lazer tarama çalışmaları yürütüyoruz. Hava fotoğrafları ve detaylı ölçümlemelerin ardından bu bölgenin genel planlamasını çıkarıp buranın yerleşim ağını bulmaya çalışıyoruz. Bu kadar büyük bir baraj bendinin sadece asker sevkiyatı sırasında su ihtiyacını karşılamak için değil, bölgede yaşayan insanların da kullandığını öngörüyoruz."
SUYUN TOPLANDIĞI HAVZA HALA BATAKLIK
Işık, çalışmayı daha fazla genişletmek için derinlemesine tarama başlattıklarını söyledi. Baraj bendinin, çok büyük bir su havzasının olduğunu ve bölgenin su ihtiyacını giderebilecek önemli bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
