İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Ebru Timtik'in posterini asan İstanbul Barosu'na tepki

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dereli İlçe Jandarma Komutanlığından video konferans yoluyla, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Subay ve Astsubay Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Burada önemli açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, "Terörle mücadelede stratejimizi değiştirdik, yurt içi terörist sayısı 400 seviyesinde" açıklamasında bulundu. İstanbul Barosu'na da tepki gösteren Bakan Soylu, "Savcı Selim Kiraz'ı şehit eden, bu ülkeyi huzursuz etmeye çalışan, jandarmamızın dağda fellik fellik arayıp etkisiz hale getirdiği DHKP-C terör örgütü mensuplarının fotoğrafını bugün İstanbul Barosuna asanların bu milletin değerleriyle hiçbir ilgisi yoktur. İstanbul Barosuna da yazıklar olsun, İstanbul Barosunun yöneticilerine de yazıklar olsun" ifadeleriyle yüklendi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :28 Ağustos 2020 , 19:10 Güncelleme Tarihi :28 Ağustos 2020 , 22:31
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan Ebru Timtik’in posterini asan İstanbul Barosu’na tepki

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dereli İlçe Jandarma Komutanlığından video konferans yoluyla, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Subay ve Astsubay Mezuniyet Töreni'ne katıldı.

Bakan Soylu, yüksek bir heyecanla eğitimlerini tamamlamış, millete hizmet etmeye, bu büyük sorumluluğu üstlenmeye, şehadet dahil, görev ve sorumluluğunun gereği neyse çekinmeden yerine getirmeye hazır genç mesai arkadaşları ile video konferans aracılığıyla da olsa birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

Geçen hafta cumartesi günü ve akşamı sel felaketi yaşanan Giresun'da bulunduğunu anımsatan Soylu, "Burada son derece üzücü bir tablo var. Sivil vatandaşlardan kayıplarımız var. Jandarma arkadaşlarınızdan şehitlerimiz var. Cenab-ı Hak hepsine gani gani rahmet eylesin. Ailelerine sabırlar ihsan eylesin, yaralılarımıza da acil şifalar nasip etsin." diye konuştu.

Soylu, Elazığ, Malatya ve Van'da sahasında bulunduğu diğer afet olaylarında müşahede ettiği iki haslet olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Birincisi hiç şüpheniz olmasın ki bu millet, tarih kitaplarında yazan o yüksek anlayışını hala sinesinde taşıyan bir millettir. Metanetlidir, asildir, vatanına, bayrağına, devletine ve inancına olan sadakati tarifsizdir. Görev yaptığım süre boyunca, o afet olaylarında da o şehit cenazelerinde de metanet ve sabır kaleleri gördüm. Fedakarlık kaleleri gördüm. Şikayet eden bir millet görmedim. Yılgınlık, bezginlik görmedim. İşte bu hal, bizlere hem güç hem sorumluluk hem de vizyon vermektedir. Gördüğüm ikinci haslet ise bu milletin evlatları, jandarması, polisi, sahil güvenlik personeli, eventleri, AFAD personeli, bu millete hizmeti kendi ana babasına hizmet olarak bilmektedir."

Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının personeli ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de vatandaşın yanında olduğunu belirten Soylu, "Sizin arkadaşlarınızdan bir kısmı şu anda 3 bin metre rakımda terörist kovalarken, bir kısmı da şu anda burada, Giresun'da, Dereli'de ellerinde kürekle vatandaşın dükkanından çamuru, toprağı atmaya çalışmaktadır. Ege Denizi'nde kaçakçı kovalayan, göçmenlerin göç yolunda heba olmaması için mesai yapan beyaz üniformalı arkadaşlarınız, şu anda Giresun'da bizim yanımızda gemilerle, şişme botlarıyla arama kurtarma faaliyetlerinde gayret göstermektedirler." dedi.

Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demek istediğim şudur, burada eğitim almış, uluslararası 5 öğrenci arkadaşımız dahil 4 bin 987 kişi, sadece kolluk eğitimi almış değildir. Sadece daha iyi silah kullanma eğitimi almış değildir. Esasen, daha iyi insan olma eğitimi almıştır ve bugün burada 4 bin 987 arkadaşımızı, işte bu eğitimden mezun ederek insanlığın ve milletimizin hizmetine sunuyoruz. Çünkü bu aziz millet, insanlığa hep güzel şeyler sunmuştur. Biz insanlığa Mevlana, Yunus, Hoca Ahmet Yesevi dedik. Oysa modern dünya bize ne yazık ki 'dünya savaşları, vekalet savaşları, terör, uyuşturucu.' dedi. Medeniyetin cevabı ne olursa olsun, bilinmelidir ki biz ruhumuzu değiştirecek değiliz."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin bugün kendi inancı, değerleri ve vizyonu doğrultusunda geleceğe ilerlediğine işaret eden Soylu, "Bugünün Türkiye'si, 2002'den beri yaşadığı değişimin getirdiği güçle, 15 Temmuz sonrasında her alanda ortaya koyduğu stratejik yaklaşımlarla, yeni güvenlik konsepti ve yönetim anlayışıyla bugün, düne göre çok farklı bir noktadadır. Ege ve Akdeniz'de haklarını tam olarak savunan, dünyadaki enerji paylaşımındaki adalet talebini çekinmeden ortaya koyan ve en önemlisi başta güvenlik olmak üzere her alanda dışa bağımlılığı bitirmeyi önceleyen bir anlayışla hareket eden bir ülkeyiz." diye konuştu.

Soylu, 2002'de Türkiye'de savunma sanayisinin neredeyse yok, yüzde 20'ler seviyesinde olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti

"Dışa bağımlılığımız yüzde 80 idi, bugün ise dışa bağımlılığımız yüzde 30'ların altına düşmüştür. 248 milyon dolar olan savunma sanayi ihracatımız vardı, oysa bugün 2,7 milyar dolar büyüklüğündedir. Jandarmamıza, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza yerli malı helikopterler ve yerli malı insansız hava araçları alıyoruz. İçinizden bazıları, insansız hava araçlarını yönetmek, onların pilotajlığını yapmak için görevlendirileceklerdir. Göreceksiniz, bizim evlatlarımız neler üretiyor, bizim mühendislerimiz neler imal ediyor."

Türkiye'nin daha önce terörle mücadelede kullanılan teknoloji konusunda yaşadığı sıkıntıları örneklerle anlatan Soylu, bugün ise yerli ay yıldızlı patentli Türk mühendislerinin yaptığı insansız hava araçlarıyla birlikte teröre göz açtırmadıklarını söyledi.

"SADECE TEKNOLOJİYE SIRTIMIZI DAYAMADIK"

Soylu, bu durumun kendileri rehavete sokmadığının da altını çizerek, yapılan operasyonlarda dağlarda karış karış terörist arandığını belirtti.

"Teknolojiye sırtımızı dayamış, dağlarda teröristleri sadece teknolojiyle arayan bir anlayışın sahibi değiliz." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:

"Bugün istihbaratımız, dünyanın en güçlü istihbaratlarından birisi olarak, tüm istihbarat teşkilatlarımızın ortak çalışmasıyla belkide tarihimizin en güzel örneklerini vermektedir. Bugün bir kısmı alınan, planlaması yapılmış toplam 27 tane daha yerli malı insansız hava aracını da inşallah hem sahil güvenliğe hem jandarmamıza hem de polisimize en kısa zamanda kazandırmış olacağız. Bugün denizlerde doğal gaz ve petrol arıyoruz ama bunu kendi evlatlarımızın yaptığı gemilerle arıyoruz."

Bakan Soylu, Türkiye'nin, bu milletin nerelerden geldiğini bilmeyenleri, kendini dünyanın süfli bir takım anlayışlarına teslim eden, satan, pazarlayanları görünce üzüldüğünü belirterek, "Onların maalesef ülkemizin içerisinde olduğunu görünce hakikaten kahroluyoruz. Ülkesini tanımayan, anasını atasını tanımayan, milletini tanımayan." diye konuştu.

DHKP-C'Lİ TERÖRİSTİN POSTERİNİ ASAN İSTANBUL BAROSU'NA TEPKİ: YAZIKLAR OLSUN

"Bugün bir terör örgütü mensubunun fotoğrafını İstanbul Barosu'na asanları şiddetle telin ediyorum, kınıyorum, ayıp diyorum, yazık diyorum. Yazıklar olsun." ifadesini kullanan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Savcı Şehit Selim Kiraz'ı şehit eden, bu ülkeyi huzursuz etmeye çalışan, jandarmamızın dağda fellik fellik arayıp etkisiz hale getirdiği DHKP-C terör örgütü mensuplarının fotoğrafını bugün İstanbul Barosu'na asanların, bu milletin değerleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu buradan net bir şekilde söylüyorum. Şahsım adına da onlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Yazıklar olsun. İstanbul Barosu'na da yazıklar olsun, İstanbul Barosu'nun yöneticilerine de yazıklar olsun. Gerçi Emniyet mensubu arkadaşlarımız derhal o fotoğrafı oradan kaldırdılar ama bu milletin vicdanıyla oynamasınlar artık. Ne zaman bu millet onlardan vicdan beklemişse sırtlarını dönmüşler, hala sırtlarını dönüyorlar. Yazıklar olsun."

Soylu, işlerinin zor ve çetin olduğunu ifade ederek, "Çünkü maalesef ülkemizin içerisinde hala kendilerini başkalarına pazarlayan, başka ülkelere pazarlayan ve bu ülkenin maalesef değerlerinden çok uzaklaşmış olanlar var. Onun için hep birlikte ayağımızı yere sağlam basmalıyız." dedi.

İstiklal mücadelesinin kolay bir mücadele olmadığının altını çizen Soylu, şunları kaydetti:

"30 Ağustos geliyor, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, orada yürütülen mücadele kolay bir mücadele değildir. Bize emanet edilen ülke öyle birileriyle pazarlık masasında emanet edilmiş bir üke değildir. Her santimetrekare toprağı kanla sulanmış bir ülkedir. Bunun bilincinde olmayanlar, bunun ayırdında olmayanlar, bunun farkında olmayanlar elbette ki bu topraklarda olacaktır ama o bizi asli vazifemizden ayırmayacaktır."

"EVLATLARIMIZIN NASIL MÜCADELE VERDİKLERİNİ BİLİYORUZ"

Trafikte yeni uygulamaları hayata geçirdiklerini belirten Soylu, böylece can kayıplarında 2015 yılına göre yüzde 27 azalış elde ettiklerini aktardı.

Terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğine değinen Soylu, "Terörle mücadelede stratejimizi değiştirdik, yurt içi terörist sayısı 400 seviyesinde. Bugün milletimiz uykusundayken, evlatlarımız Kars'ta Kağızman'da kırsalda hem de 1'i turuncu, 2'si gri renk olmak üzere bir grubu daha imha ettiler. Allah onlardan razı olsun. Nasıl bir mücadele verdiklerini biliyoruz." dedi.

Gidilemez yerlere gittiklerini vurgulayan Soylu, "Onların sayesinde vatandaşımız huzur, güven içerisinde. Geçtiğimiz bayramı, Cudi'nin göbeğinde yüz yıllarca milletin bayram namazlarını kıldığı Sefine'de kıldık. Yıllardır hasretti oraya milletimiz, insanımız ama şimdi sizlerin sayesinde, ortaya koyduğunuz gayretle, cesaretle, bugün vatanını canından aziz bilen, şahadeti bir şeref mertebesi sayan, gözünü kırpmadan bu toprağı koruyan, kollayan evlatlarımızın sayesinde." diye konuştu.

Soylu, bugün jandarmanın, polisin, korucuların sadece 780 bin kilometrekarede değil, sınırların dışında da insanlığa ders verdiğinin altını çizdi.

Mezunlara, "Sadece bu ülkede jandarma olmuyorsunuz, sadece bu ülkede sahil güvenlik olmuyorsunuz." diye seslenen Soylu, "Dünyaya bütün medeniyetimizi nakşetmek için bir göreve başlıyorsunuz. Hiç merek etmeyin şehit olan arkadaşlarımız şu an sizle beraber, omuzunuzun yanında sizin muhafızınızdır." ifadesini kullandı.

Soylu, 13 Temmuz'da başlayıp şu an 7 ayrı bölgede 8 bin 400 personelle devam eden Yıldırım operasyonlarında 36 teröristin etkisiz hale getirildiğini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"56 mağara ve sığınak imha edilmiş, sadece bu operasyon kapsamında 21 milyon kök kenevir ele geçirilmiştir. Güney sınırımızda yaptığımız üç büyük operasyonla, Zeytindalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı ile ülkemize yönelik bir terör kumpasını dağıttık. Libya meselesinde attığımız adımla ülkemizin Orta Doğu ve Akdeniz güvenliğini farklı bir noktaya getirdik. Uyuşturucu ile mücadelede stratejimizi değiştirdik, madde bağlantılı ölümlerde 941'den 342'ye gerilettik."

KAÇAK GÖÇLE MÜCADELE

Afet yönetiminde de strateji değiştirdiklerini, bugün selden depreme kadar her afette hızlı ve etkin bir müdahale kapasitesine sahip oldukların belirten Soylu, hiçbir vatandaşı bu afetlerde yalnız bırakmadıklarını vurguladı.

Soylu, göç yönetiminde dünyanın korktuğu ve kapılarını kapattığı bir dönemde, insani bir anlayış ortaya koyduklarını dile getirerek, "Bugün kaçak göçle etkili şekilde mücadele ediyoruz. Geçen yıl 468 bin kaçak göçmen yakaladık. Sahil Güvenlik Komutanlığımız geçen yılın tamamında 4 bin 592 kişiyi denizlerden sağ olarak kurtardı, bu yıl ise daha ilk 8 ayda 8 bin 524 kişiyi sağ olarak kurtardı." dedi.

Türkiye'de 3,6 milyon Suriyelinin yasal olarak bulunduğunu anımsatan Soylu, "Milletimizin feraseti ve vicdanı, devletimizin yönetim becerisiyle, kamu düzenimizde herhangi bir sorun olmadan bu meseleyi yönetmeye devam etmekteyiz." diye konuştu.

Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sizlerin de katılmasıyla 15 Temmuz ihanetinden sonra bu akademiden 1549 subay, 12 bin 826 astsubay olmak üzere toplam 14 bin 375 arkadaşımızı mezun etmiş oluyoruz. Bu önemli bir yenilenme ve önemli bir kapasitedir. Aramızda bir kamera ve video bağlantısı olsa bile, sizlerdeki heyecanı, sizlerdeki duyguyu hissetmekte zorlanmıyorum. Eğitiminizi tamamladığınızı, bu üniformaya layık olduğunuzu biliyor ve görüyorum ama bir adetimiz var. Videodan da olsa yerine getirmek, sözü ağızdan duymak istiyorum. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nin 2019-2020 dönem mezunları, sizlere şunu söylemek isterim, bilmelisiniz ki bundan sonra bu ülkenin dağı, denizi, havası sizlere emanettir. Bayrağı, vatanı, devleti, milleti sizlere emanettir. Vatandaşın canı, malı, namusu sizlere emanettir. Kato, Gabar, Pülümür, İstanbul, Ankara, Antalya, Ege, Akdeniz sizlere emanettir. Mazlum, garip gureba, yetim, sizlere emanettir. Ecdad yadigarı ve şehitlerin emaneti olan o üzerinize giydiğiniz şerefli üniforma, artık sizlere emanettir."

Subay ve astsubaylara, "Hazır mısınız" sorusunu yönelten Soylu, "daima hazır" yanıtı üzerine, şunları kaydetti:

"Allah sizlerden razı olsun. Cenabı Hak hepinizi, hepimizi muvaffak eylesin. Yolunuzdan şaşırtmasın, ayağınıza taş değdirmesin. Sizlere nasihatim uzun değildir. Mesleğiniz dikkat mesleğidir, dikkatli olun. Hiçbir yanlış işin içerisinde olmayın. Hukuktan, ahlak ve vicdandan asla ayrılmayın. Yapacağınız her işin bu dünyada hesabı olacağı gibi, hiç unutmayın asıl mahşerde bir hesabı vardır. Bu anlayışla hareket ederseniz, yolunuzu şaşırmazsınız ve onurla teslim aldığınız bu üniformayı yine onurla gelecek nesillere teslim edersiniz."

Soylu, dört yıldır İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğunu, yapılan hataların rutine alışmaktan ve tedbirsiz davranmaktan kaynaklandığını gördüğüne dikkati çekerek, bu konularda dikkatli olunmasını istedi.

Teröriste gerektiği gibi muamele etmelerini, hiç acımamalarını isteyen Soylu, "Ama milletimizin huzurunda Yunus'un, Mevlana'nın ve medeniyetimizin söyledikleri gibi boynunuzu eğik tutun. Sizden benim de herkesin beklediği de odur." diye konuştu.

Soylu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın başarı dileklerini ve ailelerine selamlarını da mezun olan subay ve astsubaylara iletti.