Şanlı zaferin 98. yılı! İşte 30 Ağustos'un kahraman kadınları

Asker Saime, Kılavuz Hatice, Tayyar Rahmiye ve daha adını bilmediğimiz çok sayıda kadın kahraman... Atatürk'ün 'O ulvi, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları' sözleriyle övdüğü Türk kadını, 30 Ağustos'taki şanlı zaferin kazanılmasında büyük paya sahip. Kimi eline silah alıp oğlu ve eşiyle omuz omuza düşmanla çatıştı, kimi cepheye sırtında mühimmat taşıdı, kimi de zekâsını kullanıp işgal güçlerini ateşe attı... İşte bugünümüzü ve geleceğimizi borçlu olduğumuz kahraman ninelerimiz...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Ağustos 2020 , 10:23 Güncelleme Tarihi :30 Ağustos 2020 , 10:23
Şanlı zaferin 98. yılı! İşte 30 Ağustos’un kahraman kadınları

İÇİNDEKİLER

Yurdumuzu işgal eden düşman birliklerine karşı mücadele edenler arasında en önemli unsurlardan biri de Türk kadınları oldu. Milli mücadelenin kadın kahramanları, Türk milletinin var olma savaşında yerlerini alarak cephelerde müdafaanın başarıyla sağlanmasına katkı sağladı. İşte, Atatürk Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan milli mücadelenin kadın kahramanlarından bazıları....

TAYYAR RAHMİYE: MÜFREZE KOMUTANIYDI

Güney cephesinde 9'uncu tümende gönüllü olarak bir müfrezenin komutanlığını yaptı. Osmaniye'de Fransız karargâhına saldırı için görevlendirilen müfreze, 1 Temmuz 1920'de harekete geçti. Fakat bu arada askerlerde bir duraklama meydana geldi. "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" diyerek erkekleri tahrik etti. Kendisi şehit olduysa da karargâh ele geçirildi.

ASKER SAİME: İSTİHBARAT TOPLADI

İstiklâl Harbi başladığında Darülfünun öğrencisi olan Münevver Saime, Kadıköy mitinginde yaptığı konuşmadan sonra tutuklama emri çıkınca, Anadolu'ya geçti. Garp cephesinde görev aldı ve özellikle cephe gerisinde ve istihbarat işlerinde çalıştı.

KILAVUZ HATİCE: DÜŞMANI ATEŞ HATTINA ÇEKTİ

Pozantı'da mücadele etti. 8 Mayıs 1920'de, gece, Fransız kuvvetlerine Kumcu Veli ile birlikte kılavuzluk ederek, onları Türkler'in ateş hattına soktu. Fransızlar, en kritik nokta olan Karboğazı'na sıkıştıklarını ancak gün ışıyınca anladı. Hatice kaçarak Türk tarafına geçti. Bu şekilde Fransız askerleri esir edildi.

KARA FATMA: OĞLUYLA OMUZ OMUZA ÇARPIŞTI

Erzurumlu Yusuf Ağa'nın kızı olan Fatma Seher Hanım, aynı zamanda merhum bir binbaşının da eşiydi. Milli mücadelede oğlu ile birlikte çarpıştı, İzmit'te görev yaptı. Adana, Dinar, Afyonkarahisar, Nazilli, Sarayköy ve Tire'de savaştı. Bir çatışma sırasında göğsünden yaralandı.

BİNBAŞI AYŞE: ÇETELERİ ÖRGÜTLEDİ

15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilince, ilk karşı koyma hareketine o da silahla katıldı. Yunan İzmir'e hâkim olunca Aydın'a geçti, çete kurdu, sonra da çetesiyle birlikte Köpekçi Nuri çetesine katıldı. Aydın muharebesinden sonra Koçarlı'ya çekildiler ve bundan sonra devamlı milli mücadelede görev aldılar.

ATATÜRK'ÜN ÖVGÜLERİ

Mustafa Kemal 21 Mart 1923 tarihinde yaptığı konuşmada, Türk kadınının Millî Mücadele'deki hizmetlerini şu sözlerle anlatır: "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesâisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını, 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi halâsa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gördüm' diyemez… Belki erkeklerimiz memleketi istilâ eden düşmana karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında isbât-ı vücut ettiler. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat menba'larını kadınlarımız işletmiştir… Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, mahsulâtı pazara götürerek paraya kaideden, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o ulvî, o fedakâr, o ilâhî Anadolu kadınları olmuştur. Binaenaleyh hepimiz bu büyük ruhlu ve duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyyen taziz ve takdis edelim."

.