Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'de herkesle masaya oturup, müzakere edip herkes için adaletli bir şekilde hakça paylaşım için ortak bir çözümden yanayız. (Meis Adası'nda anlaşmalardaki) Limiti aşan silahlandırmalar olursa kaybeden Yunanistan olur." dedi.
Çavuşoğlu, Cezayirli mevkidaşı Sabri Bukadum ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkilerin her alanda mükemmel düzeyde devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin daha ileriye taşınması gerektiğinin altını çizdi.
Mevkidaşı Bukadum ile yaptığı görüşmelerde, Libya başta olmak üzere bölgesel konuların da gündeme geldiğini söyleyen Çavuşoğlu, Libya'daki gelişmelerin sınır komşusu olması sebebiyle Cezayir'i de etkilediğini kaydetti.
Çavuşoğlu, Libya'nın huzuru ve istikrarının herkes için önemli olduğunun altını çizerek şu ifadelere yer verdi:
"Libya'da tek çözüm siyasi çözümdür. Bunu başından beri söylüyoruz. Ateşkes için çok çaba sarf ettik. Bu konuları Cezayir ile de her zaman görüştük. Bundan sonra da iş birliğimizi her zaman devam ettireceğiz. Libya'daki siyasi süreci ve bir ateşkesin tesis edilmesini birlikte destekleyeceğiz. Son zamanlarda bazı girişimler oldu ama yine Hafter tarafının siyasi çözüme ve ateşkese inanmadığını, sadece askeri çözüm istediğini bir kere daha gördük. Tıpkı Moskova'da ve Berlin'de olduğu gibi ve Trablus'ta gördüğümüz gibi ama biz çabalarımızı birlikte sürdüreceğiz."
Çavuşoğlu, Antalya'nın Kaş ilçesine 2 kilometre mesafedeki Yunan adası Meis'e, "Blue Star" isimli feribotlarla asker taşınması sorusuna ilişkin, ağır silahlar olmadan iç güvenlik için polis ya da jandarma gibi güçlerin adada bulundurulabileceğini ancak bunun da "limitinin" olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Son zamanlarda özellikle Yunanistan'ın tek taraflı attığı adımlar, esasen Türkiye'yi dışlamaya yönelik adımlardır. Biz her zaman şunu söylüyoruz. Doğu Akdeniz'de herkesle masaya oturup, müzakere edip herkes için adaletli bir şekilde hakça paylaşım için ortak bir çözümden yanayız. (Meis Adası'nda anlaşmalardaki) Limiti aşan silahlandırmalar olursa kaybeden Yunanistan olur."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cezayir'deki Türk firmalarının yatırımlarının her geçen gün arttığını söyledi.
Türkiye ve Cezayir arasındaki ticaret hacminin 4 milyar doların üzerinde seyrettiğini belirten Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen iki ülkenin ticaret hacminde bir düşüş olmamasının geleceğe yönelik umutları artırdığını dile getirdi.
Serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasının her iki ülkenin de yararına olacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, böylece ticaret hacminin zaman içinde 5 ve 10 milyar dolara çıkmasının mümkün olacağını aktardı.
Çavuşoğlu, iki ülke arasında askeri ve savunma sanayisi konusundaki ilişkilerin geliştiğini, kültür iş birliği anlaşmasının imzalanması konusunda da müzakerelerin sürdüğünü belirterek, "Yunus Emre Kültür Merkezi'ni Cezayir'de de açmak istiyoruz. Maarif Vakfı, Cezayir'de okullar açmak istiyor." diye konuştu.
Kovid-19 salgını sürecinde iki ülkenin birçok alanda yardımlaştığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Kovid-19 sürecinde karşılıklı dayanışma içinde olduk. Tıbbi malzeme konusunda üzerimize düşen görevi yaptık, yardımları ulaştırdık. Ayrıca Türkiye'deki Cezayirlilerin Cezayir'e tahliyesi, Cezayir'deki Türklerin de Türkiye'ye tahliyesi konusunda örnek bir iş birliği sergiledik. Verdikleri destek için teşekkür ediyorum."
Öte yandan Çavuşoğlu, terörle mücadelede iki ülke arasındaki iş birliğini artırma hususunda da anlaştıklarını belirterek, "Biz kardeş ülkelerde özellikle Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) gibi terör ağlarının bulunmasını istemeyiz. Bu konuda beklentilerimizi kardeşimize ilettik." diye konuştu.
CEZAYİR'DEKİ TÜRK YATIRIMLARI
Cezayir'deki Türk firmalarının yatırımlarının arttığını kaydeden Çavuşoğlu , "Cezayir'de Türk firmalarının yatırımları her geçen gün artıyor. Dış yatırımlar bakımından Türkiye birinci sırada. Cezayir'de yaklaşık 3 buçuk milyar dolarlık yatırımımız var. Bugün bu firmalarımızın karşı karşıya kaldığı konuları da kendilerine aktardık." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, son zamanlarda Cezayir'de ekonominin liberalleşmesi konusunda atılan adımları takdirle karşıladıklarını belirterek, Türk firmalarına da verdikleri destek için teşekkür etti.
Mevkidaşı Bukadum ile yaptığı görüşmelerde, Mali'deki durumu da ele aldıklarını bildiren Çavuşoğlu, (askeri darbenin ardından) Mali'nin bir an önce istikrara kavuşmasının Cezayir, Afrika ve Türkiye için de önemli olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, "Mali'nin huzura kavuşması için Türkiye olarak elimizden geleni yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
DOĞU AKDENİZ
Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimin sebebinin, Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı şekilde maksimalist taleplerde bulunması ve Türkiye'yi de Ege'ye ve Akdeniz'de dar bir alana hapsetmeye çalışması olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bizim bunları kabul etmemiz mümkün değil." dedi.
Türkiye'nin "hakça paylaşım" çağrılarına rağmen Yunanistan'ın tek taraflı adımlara devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "(Buna karşılık) Biz de sahada ve masada gerekli adımlarımızı attık." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Meis Adası'nın 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüde olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Yunanistan sadece Meis'te değil, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de son zamanlarda Avrupa Birliği'nin (AB) koşulsuz desteğiyle maalesef uluslararası hukuka aykırı bir şekilde kışkırtıcı adımlar atmaktadır. Biz daha önce de söyledik. Biz kimsenin hakkını yemeyiz ama hakkımızı da kimseye yedirmeyiz. Bu tür adımlar Yunanistan'a zarar verir. Bundan Yunanistan zararlı çıkar. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruyacağız. Bunda da kararlıyız."
Yunanistan'a çağrılarını yineleyen Çavuşoğlu, "Başkalarının kışkırtmasıyla ya da kullanmasıyla Türkiye'ye yönelik olumsuz adımlar atmayın. Aramızdaki anlaşmaları ve uluslararası hukuku yok saymayın. Bundan zararlı çıkarsınız. Ama bizimle diyaloğa varsanız, bizimle var olan sorunları diyalog yoluyla çözmeye varsanız, biz her zaman vardık. Yunanistan maalesef sorunu çözmekten yana değil, hasmane tutumla bizi kışkırtmaya çalışıyor. Bu kışkırtmanın sonu son derece tehlikelidir." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cezayir'deki Türk firmalarının yatırımlarının her geçen gün arttığını söyledi.
Çavuşoğlu, Cezayirli mevkidaşı Sabri Bukadum ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye ve Cezayir arasındaki ticaret hacminin 4 milyar doların üzerinde seyrettiğini belirten Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen iki ülkenin ticaret hacminde bir düşüş olmamasının geleceğe yönelik umutları artırdığını dile getirdi.
Serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasının her iki ülkenin de yararına olacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, böylece ticaret hacminin zaman içinde 5 ve 10 milyar dolara çıkmasının mümkün olacağını aktardı.
Çavuşoğlu, iki ülke arasında askeri ve savunma sanayisi konusundaki ilişkilerin geliştiğini, kültür iş birliği anlaşmasının imzalanması konusunda da müzakerelerin sürdüğünü belirterek, "Yunus Emre Kültür Merkezi'ni Cezayir'de de açmak istiyoruz. Maarif Vakfı, Cezayir'de okullar açmak istiyor." diye konuştu.
Kovid-19 salgını sürecinde iki ülkenin birçok alanda yardımlaştığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Kovid-19 sürecinde karşılıklı dayanışma içinde olduk. Tıbbi malzeme konusunda üzerimize düşen görevi yaptık, yardımları ulaştırdık. Ayrıca Türkiye'deki Cezayirlilerin Cezayir'e tahliyesi, Cezayir'deki Türklerin de Türkiye'ye tahliyesi konusunda örnek bir iş birliği sergiledik. Verdikleri destek için teşekkür ediyorum."
Öte yandan Çavuşoğlu, terörle mücadelede iki ülke arasındaki iş birliğini artırma hususunda da anlaştıklarını belirterek, "Biz kardeş ülkelerde özellikle Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) gibi terör ağlarının bulunmasını istemeyiz. Bu konuda beklentilerimizi kardeşimize ilettik." diye konuştu.
CEZAYİR'DEKİ TÜRK YATIRIMLARI
Cezayir'deki Türk firmalarının yatırımlarının arttığını kaydeden Çavuşoğlu , "Cezayir'de Türk firmalarının yatırımları her geçen gün artıyor. Dış yatırımlar bakımından Türkiye birinci sırada. Cezayir'de yaklaşık 3 buçuk milyar dolarlık yatırımımız var. Bugün bu firmalarımızın karşı karşıya kaldığı konuları da kendilerine aktardık." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, son zamanlarda Cezayir'de ekonominin liberalleşmesi konusunda atılan adımları takdirle karşıladıklarını belirterek, Türk firmalarına da verdikleri destek için teşekkür etti.
Mevkidaşı Bukadum ile yaptığı görüşmelerde, Mali'deki durumu da ele aldıklarını bildiren Çavuşoğlu, (askeri darbenin ardından) Mali'nin bir an önce istikrara kavuşmasının Cezayir, Afrika ve Türkiye için de önemli olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, "Mali'nin huzura kavuşması için Türkiye olarak elimizden geleni yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
DOĞU AKDENİZ
Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimin sebebinin, Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı şekilde maksimalist taleplerde bulunması ve Türkiye'yi de Ege'ye ve Akdeniz'de dar bir alana hapsetmeye çalışması olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bizim bunları kabul etmemiz mümkün değil." dedi.
Türkiye'nin "hakça paylaşım" çağrılarına rağmen Yunanistan'ın tek taraflı adımlara devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "(Buna karşılık) Biz de sahada ve masada gerekli adımlarımızı attık." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Meis Adası'nın 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüde olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Yunanistan sadece Meis'te değil, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de son zamanlarda Avrupa Birliği'nin (AB) koşulsuz desteğiyle maalesef uluslararası hukuka aykırı bir şekilde kışkırtıcı adımlar atmaktadır. Biz daha önce de söyledik. Biz kimsenin hakkını yemeyiz ama hakkımızı da kimseye yedirmeyiz. Bu tür adımlar Yunanistan'a zarar verir. Bundan Yunanistan zararlı çıkar. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruyacağız. Bunda da kararlıyız."
Yunanistan'a çağrılarını yineleyen Çavuşoğlu, "Başkalarının kışkırtmasıyla ya da kullanmasıyla Türkiye'ye yönelik olumsuz adımlar atmayın. Aramızdaki anlaşmaları ve uluslararası hukuku yok saymayın. Bundan zararlı çıkarsınız. Ama bizimle diyaloğa varsanız, bizimle var olan sorunları diyalog yoluyla çözmeye varsanız, biz her zaman vardık. Yunanistan maalesef sorunu çözmekten yana değil, hasmane tutumla bizi kışkırtmaya çalışıyor. Bu kışkırtmanın sonu son derece tehlikelidir." ifadelerini kullandı.