ABD'li Wall Street Journal ve İngiliz The Guardian'dan 'Doğu Akdeniz' analizi: "Türkiye'nin mahrum kalması pek olası değil"

Wall Street Journal, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de askeri güç kullanması halinde ABD ile Avrupa Birliği'nin ortak bir tepki vermesi gerektiğini ifade eden bir yazı yayınladı. İngiliz The Guardian ise, Akdeniz'deki krizi Meis üzerinden bir bakış açısıyla ele alarak, "Adanın büyüklüğü, statüsü, konumu ve anakaraya olan uzaklığı hesaba katıldığında,"Uluslararası Adalet Divanı'nın Türkiye'yi 400 bin kilometrekarelik su alanından mahrum bırakması pek olası değil" değerlendirmesinde bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Eylül 2020 , 18:15 Güncelleme Tarihi :11 Eylül 2020 , 18:27
ABD’li Wall Street Journal ve İngiliz The Guardian’dan ’Doğu Akdeniz’ analizi: Türkiye’nin mahrum kalması pek olası değil



Doğu Akdeniz'de yapılan planları bozan Türkiye, Amerika ve Avrupa'nın hedefi haline geldi. Avrupa'nın farklı liderleri düzenli olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan açıklamalar yapmaya başladı. Amerikan medyası da Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı üzerine oturtulan kampanyaya katıldı.

Ülkenin en çok okunan gazetelerinden biri olan Wall Street Journal (WSJ) Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin askeri güç kullanması durumunda Amerika ve Avrupa Birliği'nin (AB) ortak hareket ederek Türkiye'yi baskı altına almasını istedi.

BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN SÖZÜNÜ HATIRLATTILAR
"Doğu Akdeniz'de hesaplaşma" başlığıyla yayınlanan başyazıda, Başkan Erdoğan'ın "Ya siyasetin, diplomasinin diliyle anlayacaklar ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar" sözlerine dikkat çekildi.

SKANDAL ÇAĞRI: "WASHİNGTON VE BRÜKSEL ORTAK HAREKET ETMELİ"
Söz konusu yazıda şu ifadelere yer verildi; "Geçmişte ABD ve Avrupa, bölgede tansiyonun idare edilmesi konusunda birlikte hareket etmişti. Bu kez Washington diyalog çağrısı yaptı ancak meseleyi Avrupa Birliği'ne havale etti. Brüksel ise bir yanda Fransa, Türkiye'ye karşı tansiyonu sembolik adımlarla yükseltirken, Almanya'nın adil bir arabulucu rolünü üstlenmesiyle bölünmüş bir halde bulunuyor. Ayrıca gösterdiği çabaların, Amerika'nın ekonomik ve askeri ağırlığı olmadan bir mesafe kat etmesi güç görünüyor. Erdoğan yönetimi altında, Türkiye, Batı ile ilişkilerinin avantajını kullanırken, Rusya ile yakınlaşmaya başladı. Türkiye, başta Karadeniz olmak üzere stratejik açıdan önemli bir NATO üyesi ve ilişkileri kurtarmaya da değer. Ancak bir başka müttefike bu şekilde gözdağı vermesinin de bir karşılığı olmalı. Eğer Erdoğan, güç kullanırsa ya da mültecileri Avrupa'ya doğru serbest bırakmakla tehdit ederse, Washington ve Brüksel ortak bir karşılık vermeli."



"TÜRKİYE'Yİ 400 BİN KİLOMETREKARELİK SUDAN MAHRUM BIRAKMASI OLASI DEĞİL"
The Guardian gazetesinde ise, "Akdeniz gazına hücum Yunanistan ve Türkiye'yi nasıl savaşa itiyor?" adlı bir başyazı yayımlandı. Ankara ve Atina'nın bugüne kadar attığı adımları kaleme alan gazete, iki ülkenin de haklı olduğu konular olduğunu belirtti. Fransa ile Yunanistan arasında artan diplomasiye değinen gazete, "Akdeniz'deki kriz Macron'un dahil olmasından sonra derinleşti" ifadesini kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in "Türkiye ve Yunanistan teknik görüşmeler konusunda anlaştı" sözlerini yeniden gündeme taşıyan The Guardian, Atina'nın NATO'nun uzlayışı çabasına itiraz ettiğini hatırlattı.



Atina yönetiminin yasa dışı kıta sahanlığı ısrarına deniz hukuku içtihatlarına atıflar yaparak yaklaşan gazete, "Bir adanın büyüklüğü, statüsü, konumu ve anakaraya olan uzaklığı gibi faktörler hesaba katılmalı. Meis Adası Türk kıyılarından 2 km, Yunan anakarasından 500 km uzaklıkta. Meis'in Türkiye'yi 400.000 km2 sudan mahrum bırakması pek olası değil" ifadelerini kullandı.