Türkiye, Kovid-19 salgınına karşı verdiği mücadele ile dünyaya örnek olmaya devam ediyor. Özellikle salgının en çok hissedildiği
İstanbul'da, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 45 günde Sancaktepe ve
Atatürk Havalimanı yerleşkesinde inşaa edilen pandemi hastaneleri 3.5 ay gibi kısa bir sürede parmakla gösterilen hastaneler arasına girdi. Biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında hizmet veren iki salgın hastanesi, hem kovid-19 vakalarına uyguladığı başarılı tedaviler hem de sağlık turizmindeki başarısı ile adından söz ettiriyor. SABAH, 3.5 ay önce açılan salgın hastanelerine girdi ve sağlık çalışanlarının yoğun bakımdaki mesailerine ortak oldu. Burası diğer hastanelerin yoğun bakım servislerinden çok farklı. Çünkü hastalar tek kişilik odalarda. Hasta odalarına yüksek korumalı negatif basınçlı alanlardan geçilerek, giriliyor. Bu da sağlıkçıların bu hastalığa yakalanmalarını önlüyor. Yoğun bakımdaki hastalarının nabız, tansiyon ve oksijen seviyeleri an be an monitörden takip ediliyor. Aylardır koruyucu tulum giyip, kat kat maske takıp, siperliklerin altından çalışan sağlık görevlilerinin yaşadıkları zorluklara tanıklık ettik. O koruyucu ekipmanların içinde çalışmak hiç kolay değil. Bir dakika bile geçmeden terlemeye başladık. Onlar gün boyunca kendilerini bu kıyafetlerle korumak zorundalar. Her iki hastanenin başhekimleri tedavi gören hasta sayıları ve uyulması gereken kurallarla ilgili şunları söyledi:
DOLULUK YÜZDE 30'LARIN ALTINDA
Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz
Acil Durum Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurettin Yiyit: Vaka sayıları artıyor diye endişelenmeyin. En kötü senaryoya bile hazırlıklıyız. Şu anda doluluk oranımız yüzde 30'larda. 10 Haziran'da açıldık. O günden bu yana 3 bin 500 kişiyi yatarak tedavi ettik. Bunun 200'ü yoğun bakım hastasıydı. Şu anda hepsi yoğun bakım odasına çevrilebilme özelliği olan bin 8 yataklı hastanemizde 300 yatan hasta var. 436 yoğun bakım yatağının sadece 30'unda hastamız var. Günlük 2 bin 500 hastaya poliklinik hizmeti veriyoruz. Bu hastaların bin 200-bin 400'üne PCR (koronavirüs testi) yapıyoruz.Son günlerde risk grubundaki hastalar yani kronik hastalıkları olan ve 65 yaş üzerindeki hastalarda artış var. Ve yoğun bakımda genç hastaların sayısı arttı.
İstanbul'da en kötü senaryoya hazırlıklıyız. Beklenen en kötü senaryo ekim-kasım aylarında grip vakalarının artması ve Kovid-19 ile karıştırılması. Maske, mesafe ve hijyen kuralı gribin de bulaşmasını önleyecek. Biz Kovid- 19 ile ilgili tedavilerin kitabını bile yazdık.
EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIRIZ
Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener
Acil Durum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş:
İstanbullular, 'Kovid -19 vakaları artıyor, yeterli yatak ve yoğun bakım kapasitesi var mı' diye düşünmesin. Şu anda doluluk oranımız yüzde 50'inin bile altında.
Rakamlar düşüyor. Her şeye yeteriz. İstinye, Kağıthane, Eyüp, Bayrampaşa, Bahçelievler ve Bağcılar Devlet Hastaneleri'nin yanı sıra başka hastanelerden de peyderpey hastaları buraya çekiyoruz. 110 yabancı hasta hastanemizde tedavi oldu. 3 ayda koronavirüs şüphesiyle 55 bin kişi kontrol amacıyla hastanemize başvurdu. Yatan hasta sayısı 270. Şu anda 432 kapasiteli yoğun bakımımızda 25 hastamız yatıyor. Bunların da sadece 5'i entübe (solunum cihazına bağlı) edilmiş durumda. Herkesin gönlü rahat olsun. En kötü senaryoya bile hazırız.