Türkiye'den Fransa’nın "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısına sert tepki: "Hiç kimsenin haddine değildir"

Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "İslam dinini sözde 'aydınlatma' bahaneleriyle "Avrupa İslamı', 'Fransa İslamı' gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek anlamına gelmektedir. Anlamı 'barış' olan yüce dinimizi 'aydınlatma' bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmek hiç kimsenin haddine değildir" ifadelerine yer verildi.

Giriş Tarihi :04 Ekim 2020 , 20:23 Güncelleme Tarihi :04 Ekim 2020 , 20:28
Türkiye’den Fransa’nın Ayrılıkçılıkla Mücadele yasa tasarısına sert tepki: Hiç kimsenin haddine değildir

İÇİNDEKİLER

Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısına yönelik, "İslam dinini sözde 'aydınlatma' bahaneleriyle 'Avrupa İslamı', 'Fransa İslamı' gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek anlamına gelmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, 9 Aralık'ta Bakanlar Kuruluna sunulacak olan, "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısıyla Fransa'da "aydınlanmış bir İslam'ın oluşturulacağını" açıkladığı hatırlatıldı.

"Anlamı 'barış' olan yüce dinimizi 'aydınlatma' bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmek hiç kimsenin haddine değildir." ifadeleriyle tepki gösterilen açıklamada, bu tasarıya temel teşkil eden zihniyetin Fransa'nın sorunlarına çözüm getirmekten ziyade, vahim sonuçlara sebebiyet vereceğinin düşünüldüğü kaydedildi.

Açıklamada, "İslam dinini sözde 'aydınlatma' bahaneleriyle 'Avrupa İslamı', 'Fransa İslamı' gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek anlamına gelmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dini anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmadığı kaydedilirken, sosyolojik ve tarihi gerçeklerin yanlış okunmasından kaynaklanan bu zihniyetin, Avrupa ve Fransa'nın önemli sorunları olan ve giderek artan yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık ve İslam karşıtlığını daha da körüklemeye çalışmasının sadece kendi toplumlarını değil bütün insanlığı ortak bir kaygıya sevk ettiği vurgulandı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"İnsanlara ve dini konulara sırf güvenlik penceresinden bakmak yerine, dini ve ahlaki değerlere ilişkin toplumsal ihtiyaçların onurlu bir şekilde karşılanmasını teşvik edecek yapıcı söylemleri benimsemenin daha doğru ve faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu tasarıyla ilgili süreci yakından takip ederek, sakıncalarını Fransa'yla ikili ve çok taraflı platformlarda da gündeme getirmeye devam edeceğiz."



MACRON'UN AÇIKLAMALARI
Macron, iki gün önce düzenlediği basın toplantısında, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadeleye ilişkin hazırlanan yasa tasarısının 9 Aralık'ta Bakanlar Kuruluna sunulacağını belirterek, "Fransa'da, cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor." demişti.

"Ayrılıkçı" fikirleri savunan bir ideolojinin sorunlu olduğunu, bu kişilerin kendi yasalarını Fransa'nın yasalarından üstün gördüğünü savunan Macron, "İslam, dünyanın her yerinde kriz yaşıyor." yorumunu yapmıştı.