Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 7 ay sonra AK Parti Grup toplantısında konuştu. Türkiye'de koronavirüs salgınının başlamasının ertesi günü olan 11 Mart'ta yapılan son toplantının ardından dün yapılan ilk toplantıya izleyici alınmadı. Erdoğan Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli'ye verdiği destekler nedeniyle teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
Terör örgütünden birisini getirip Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) başına koyuyorlar. Bunun adı demokratik yaklaşım değil. Bunun adı, terör örgütlerinin STK'lara adeta el koymasıdır. TTB başta olmak üzere diğer meslek kuruluşlarındaki sorunlar tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır. TTB ve kimi meslek kuruluşları açıkça anayasaya aykırı faaliyet içinde. Çoklu baro sisteminde yapıldığı gibi aynı çalışmayı TTB ve diğer meslek odalarında da yapmak durumundayız.
İnsanları acımasızca katletmekten ormanları yakmaya, çocukları kaçırmaktan kadınlara tecavüze kadar her melanete bulaşmış terör örgütünü savunmak; Suriye'de halkını katleden zalim rejimi ve onunla hareket eden terör örgütünü yüceltmek; kendi devletinin sınırlarını güvenlik altına almaya yönelik harekatlarını itibarsızlaştırmaya çalışmak; vatan topraklarını kurtarma mücadelesi veren Azerbaycan'ı hedef almak; bir asır önce yaşanan trajedide bu topraklarda alçakça şehit edilen vatandaşlarını görmezden gelip, onları katledenleri yüceltmek; Milletin değerlerine savaş açmak; görev alanı dışındaki konularda bildiriler yayınlamak; hükümetin her yaptığına karşı çıkarak siyasetin en çirkef halini sergilemek bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Dünyanın neresinde bu şekilde hareket eden meslek kuruluşları var? Türkiye'nin artık bu ayıptan kurtulmasının vakti gelmiştir.
TTB ile ilgili, diğerleriyle de ilgili süratle adımları atıp buralarda da her fikrin, düşüncenin içinde yer aldığı Tabipler Birliği oluşturmamız lazım. 27-28 tane böyle kuruluş var. Hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluşlarıyla ilgili genel düzenleme, bunun yeterli olmadığı durumlarda da tek tek her meslek kuruluşuyla ilgili değişiklik için Meclis'imiz derhal harekete geçmelidir. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işlerinden biri bu konu olmalıdır.
'TÜRK'TEN NEFRET EDİYORLAR
Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını derhal almalıyız. TTB başındaki Türk ifadesi bunlara yakışmıyor. Ondan zaten nefret ediyorlar. Onun için bir an önce bunu bunların dilinden bunu almamız lazım.
AYM ÜYESİNE TEPKİ: AÇIKÇA SİYASETE SOYUNMUŞ
Başkan Erdoğan, AK Parti grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin AYM üyesi Engin Yıldırım'ın "Işıklar yanıyor" paylaşımını hatırlatması üzerine Erdoğan, "Bunu bireysel bir tweet olarak değerlendirmek doğru olmaz. Çünkü bu ifadesiyle bir bütünü adeta kolektif yapıyı ifade eden yaklaşım söz konusu. Çok talihsiz bir açıklama. Keşke yapmamış olsaydı. Kaldı ki bir üyenin üzerine böyle bir şey düşmezdi. AYM üyesinin böyle bir sürecin içinde farklı bir şekilde yer alması adeta siyasete soyunmuş olması; çok arzu ediyorsan istifa edersin, gelirsin siyasete girersin" dedi. Erdoğan, Yıldırım'ın özür dimesinin yetirli olup olmadığı sorusuna ise "Bunu şu anda AYM Başkanı ve heyeti düşünmeli. Gereğini de onlar yapmalıdır" yanıtını verdi. MHP lideri Bahçeli'nin AYM'nin yapısında değişiklik yapılması önerisine ilişkin, "Gelecek dönemde buna ilişkin bir çalışma görebilecek miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, "İnşallah" yanıtını verdi.
Erdoğan erken seçim tartışmalarına ilişkin ise "Bunlar, affedersin, çocuksu şeyler. Bunlar halen daha siyaseti anlamadılar. İlan edilen bir tarih var. Gelişmiş ülkelerde ilan edilen tarihin dışında hiç erken seçim, şu bu dedikodusu duyar mısınız? Bu, kabile devletlerinin işidir. Bunun vakti saati bellidir, Haziran 2023" dedi.
MARAŞ, KIBRIS TÜRKÜ'NÜNDÜR
1974 Barış Harekâtı'ndan beri kapalı olan Maraş bölgesinin iki ana cadde ile sahili geçtiğimiz günlerde Kıbrıs halkının kullanımına açıldı. Maraş bölgesinin açılması Kıbrıs için tarihi bir dönüm noktasıdır. Fakat bundan rahatsız olanlar var. Batı rahatsız, Yunanistan rahatsız, Güney Kıbrıs Rum rahatsız oluyor. Ama bakıyorsun içerde de rahatsız olanlar var. Bunlar bizi gerçekten üzüyor. Kapalı Maraş bölgesi Kuzey Kıbrıs Türkü'nündür. Bunun üzerinde spekülasyonlar yapmaya gerek yok.
Şimdi kapalı Maraş ile ilgili burası bizimdir havasına giriyorlar. Ben de Kuzey Kıbrıs'taki Türk kardeşlerime sesleniyorum. Bu topraklar sizin. Bu topraklara sahip çıkmanız lazım. Bu topraklara sahip çıkan siyasi iradeye de sahip çıkmanız lazım. Eğer bunu tam anlamıyla ortaya koyacak olursak inanıyorum ki Kıbrıs'ta gelecek çok farklı olacaktır.
CUMARTESİ YENİ REZERVİ AÇIKLAYACAĞIZ
Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kıbrıs Türkleri'nin haklarını, hukuklarını, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme şansının olmadığını, ortaya koyduğumuz sağlam duruşla herkese gösterdik. Oruç Reis sismik araştırma gemimiz bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla Akdeniz'deki görevine döndü. Barbaros Hayreddin Paşa gemimiz çalışmalarına devam ediyor.
Kanuni, bakım çalışmalarının ardından, Karadeniz'deki görevi için yola çıktı. Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin haberi milletimizi sevince boğmuştu. Bu gemimizin çalışmalarından yeni müjdeler geliyor. İnşallah cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.
Küresel ekonomi değerlendirmeleri, Türkiye'nin dünyadaki üretim ve tedarik pastasından aldığı payın yükseldiğini ve bunun daha da artacağını vurguluyor. Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan AB içinde üretim ve tedarik konusunda hızlı bir yükselişe geçmiş bulunuyoruz. İnşallah AB ile aramızdaki sıkıntıları en kısa sürede suhuletle neticelendirerek, bu olumlu grafiği daha da iyileştireceğiz.
30 YILDIR OTURDULAR, KONUŞTULAR, DAĞILDILAR
Minsk üçlüsü, Amerika, Rusya, Fransa hâlâ oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki topraklarını. İşgal altındaki bu topraklardan eğer dünyada insan hakları, demokrasi varsa ve siz de 30 yıldır bu Minsk üçlüsünün içinde bu sorunu çözmekle görevliyseniz yapmanız gereken nedir? Oyalama değil, bir an önce müzakereleri bitirip, bu toprakları sahiplerine terk etmektir, vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi? 30 yıldır oyalama. Acemler'in bir sözü var; "Oturdular, konuştular, dağıldılar." 30 yıldır bunu yaptılar.
Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarını kurtarmak için yürüttüğü şanlı mücadeleyi selamlıyoruz. Ermenistan'ın hem saldıran taraf hem ateşkesi bozan taraf olmasına rağmen ısrarla Azerbaycan'a baskı uygulayan ülkelerin amacı çatışmaları durdurmak değildir. Şayet öyle olsaydı şimdiye kadar Azerbaycan'daki sivil yerleşim yerlerine ağır silahlarla, balistik füzelerle saldıran Ermenistan'ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazımdı. Türkiye olarak hem imkanlarımızla hem tüm kalbimizle sonuna kadar Azerbaycan'ın yanında olacağız.
Azerbaycan, topraklarını işgalden kurtarmanın mücadelesini verirken anamuhalefetten ciddi bir ses çıktı mı? Görüşme talebinde bulunduklarında da Azerbaycan olumsuz cevap veriyor. Ermeni yönetimlerinin yanında yer alırsanız kusura bakmayın bu millet size "Hoşgeldin" demez.
3 KASIM'DA 1 MİLYON FİDANLI KUTLAMA
Başkan Erdoğan, iktidara gelişlerinin 18. yıl dönümünü geride bırakacakları 3 Kasım'da, bir milyon yeni üye kampanyalarını, 81 ilde 1 milyon fidan dikerek taçlandıracaklarını bildirdi. Erdoğan, pazar günü Şırnak, 24 Ekim'de Kayseri, 25 Ekim'de Malatya, 31 Ekim'de Van, 1 Kasım'da Samsun, 7 Kasım'da Kahramanmaraş, 8 Kasım'da Kocaeli il kongrelerine katılacağını açıkladı.
PUTİN İLE DAĞLIK KARABAĞ'I GÖRÜŞTÜ
Başkan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Azerbaycan- Ermenistan meselesi ile Suriye ve Libya'daki durumun değerlendirildiği görüşmede Başkan Erdoğan, Türkiye'nin, gerek Minsk Grubu içindeki statüsü gerekse ikili ilişkileri çerçevesinde Karabağ meselesinin kalıcı bir çözüme kavuşturulmasından yana olduğunu vurguladı.