İYİ Parti’nin “Sıkar abla” videosundaki 3 kişi partisinden istifa etti! Ali Türkşen: Hikaye anlatıyorlar!

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın; partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu ima etmesi, İYİ Parti’nin Ergenekon ve Balyoz sanıklarıyla çektiği tanıtım videosunu gündeme getirdi. Tanıtım videosunda Meral Akşener’in “Buraya FETÖ girebilir mi?” sorusuna “Sıkar abla” diyerek cevap veren Ali Türkşen İYİ Parti’ye ve Akşener’e sert sözler kullandı. Türkşen, “Bir FETÖ mağdurunu Meclis’e sokamıyorsanız hikâye anlatıyorsunuz…” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi :26 Ekim 2020 , 16:44 Güncelleme Tarihi :26 Ekim 2020 , 16:55
İYİ Parti’nin Sıkar abla videosundaki 3 kişi partisinden istifa etti! Ali Türkşen: Hikaye anlatıyorlar!

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın; partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu ima etmesi, İYİ Parti'nin Ergenekon ve Balyoz sanıklarıyla çektiği tanıtım videosunu gündeme getirdi.

TÜRKŞEN, MERAL AKŞENER'E "SIKAR ABLA" DEMİŞTİ
İYİ Parti'nin tanıtım videosunda; Balyoz davası sanığı emekli kurmay albay Ali Türkşen'in, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "Buraya (İYİ Parti) FETÖ girebilir mi?" şeklindeki sorusuna, "Sıkar abla" şeklinde cevap verdiği yer alıyor.

Videoda, Meral Akşener ve Ali Türkşen'in yanı sıra Balyoz davasında yargılanan emekli Tuğgeneral Ali Aydın, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde darbecilere karşı direnirken yararlanan ve 45 gün hastanede kalan emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ve Ergenekon davasında yargılanan gazeteci-yazar Vedat Yenener yer alıyor.


3 İSİM İYİ PARTİ'DEN İSTİFA ETTİ
Videoda yer alan Emekli kurmay albay Ali Türkşen, emekli Tuğgeneral Ali Aydın, emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ve gazeteci-yazar Vedat Yenener İYİ Parti'nin Kurucular Kurulu'nda yer aldı. Videoda yer alan üç isim, Meral Akşener'in genel başkanı olduğu İYİ Parti'den ayrıldı. Vedat Yenerer, partideki görevine devam ediyor.

TÜRKŞEN: "BİR FETÖ MAĞDURUNU MECLİS'E SOKAMIYORSANIZ HİKÂYE ANLATIYORSUNUZ…"
İYİ Parti Eski Kurucular Kurulu üyesi ve Balyoz davası sanığı emekli kurmay albay Ali Türkşen, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i eleştirdi.

Ali Türkşen; İYİ Parti Kurucular Kurulu üyelerinden Balyoz davasında yargılanan emekli Tuğgeneral Ali Aydın, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde darbecilere karşı direnirken yararlanan ve 45 gün hastanede kalan emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz ve Ergenekon davasında yargılanan Vedat Yenener ve kendisinin milletvekili seçilemediğini hatırlatarak, "Bu dört kişiden birini siz Meclis'e sokamıyorsanız hikaye anlatmayın bana… Hikaye anlatıyorsunuz" dedi.

Geçen gün sızdırmışlar bir görüntü var. Biz dört FETÖ mağduru böyle geçmişiz Meral Akşener'in arkasına. Meral Hanım (Meral Akşener) böyle diyor bana, 'Ali, bizim içimize FETÖ girebilir mi?'. Ben ne dedim; 'Sıkar abla'. Kırk kere çektiler onu ve yayınlamamaya karar verdiler. Ben 'sıkar abla'yı güzel söyleyemediğim için. Benim içimde 'sıkar ablalık' bir şey yok. Benim böyle ağzıma oturmuyor. Biz kendimize bir şey kazanalım diye yapmadık."

EMEKLİ TUĞGENERAL ALİ AYDIN DA İYİ PARTİ'DEN İSTİFA ETMİŞTİ
İYİ Parti Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı emekli Tuğgeneral Ali Aydın, 13 Temmuz 2018 tarihinde partisinden istifa etmişti.

Emekli Tuğgeneral Ali Aydın, "Seçim sonrası 26 Haziran 2018 Tarihinde Genel İdare Toplantısı akabinde Sayın Meral Akşener yapmış olduğu basın açıklamasında, ellerinde Şehit Kanı bulunan HDP'yi 'Kürt Siyasi Hareketinin Temsilcisi' olarak nitelendirmesi hem Yüce Türk milletini hem de Yüce Türk devletine gönülden bağlı Kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklama da şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur" demişti.

Emekli Tuğgeneral Ali Aydın, şunları söylemişti:

"Ben ömrünü ülkücü ideolojiye ve Türk milliyetçiliğine bağlı olarak geçirmiş, hayatımın ve mesleğimin her safhasında bunun çilesine ve emeğine talip olmuş bir ülkücüyüm. 1980 darbesinden sonra muvazzaf Üsteğmenken MHP ve ülkücü kuruluşlar davasından uzun süre gözaltında kaldım, ağır işkence gördüm. 28 Şubat süreci akabinde Muvazaf Yarbay iken milli ve manevi değerlerime bağlılığım sebebiyle tahkikat geçirdim. Ve ne acıdır ki; malumunuz olduğu üzere; Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı, muvazzaf Jandarma generali iken, FETÖ Terör Örgütü'nün Milli Türk Subaylarının tasfiyesi amacıyla kurduğu kumpas olan; çağın iftirası Balyoz Davası'nda 11 Şubat 2011 tarihinde tutuklandım, 32 ay cezaevinde kaldım ve 18 yıl ceza aldım. Ben o buhranlı günlerde Amentü'ye inancım nasıl tam idiyse; doğruların ve masumiyetimizin elbet ortaya çıkacağına, hukukun tecelli edeceğine, meslek hayatım boyunca mücadele ettiğim ve ölene kadar mücadele etmeye devam edeceğim Aşağılık FETÖ Terör Örgütü'nün ve onun Vatan Haini tetkçilerinin Türk milleti ve adaletinin karşısında hesap vereceği günlerin geleceğine olan inancım tamdı."

"26 Ocak 2018 tarihinde Meral Akşener'in başdanışmanlığına atandım. Bu süreçte düzenli bir şekilde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı iç ve dış güvenlik tehditleri hususundaki gelişmelerleri, günlük ve yüzeysel siyasal değerlendirmeler olarak değil milli ve gerçekçi devlet çıkarlarımız doğrultusunda sayın Meral Akşener'e bilgi notu ve rapor olarak ilettim. Hem Genel idare Kurulu toplantılarında hem de Meral Akşener'le yaptığımız görüşmelerde eski bir kurmay subay olarak kurduğum 2 önemli cümle vardır. Bunlar;

– Stratejide yapılan hatanın taktik başarılarla giderilemeyeceği ve yığınakta yapılan hatanın muhabere boyunca devam edeceğidir.

Liderleri toplumlar ve şartlar var eder. 'Ben lider olacağım' diyerek lider olunmaz. Lider; bu stratejiyi yönetme kabiliyetine sahip olmalı, kararlı ve tutarlı olmalı, öngörüsü yüksek ve şeffaf olmalıdır. Şahsi hırslarını devletin ve milletin hakikatleri önüne geçirmemelidir. En önemlisi ise yola çıktığı arkadaşlarını yolda bulduklarına değişirse hem yolunu hem yol arkadaşlarını kaybedeceğini unutmamalıdır."

"Benim gibi FETÖ Terör Örgütü'ce mağdur edilen ve benle aynı hassasiyetlerle İYİ Parti'ye katılan bazı arkadaşlarımızın FETÖ ile mücadeleleri ve mağduriyetleri magazinsel siyasi söylemlerle dolgu malzemesi yapılmaya çalışılmıştır. Seçim sonrası 26 Haziran 2018 Tarihinde Genel İdare Toplantısı akabinde Meral Akşener yapmış olduğu basın açıklamasında; ellerinde şehit kanı bulunan HDP'yi 'Kürt Siyasi Hareketinin Temsilcisi' olarak nitelendirmesi hem Yüce Türk milletini hem de Yüce Türk devletine gönülden bağlı Kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklama da şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur."

"İYİ Parti Kurucular Kurulu, Genel İdare Kurulu ve Genel Başkan BaşDanışmanlığı görevlerimin tamamından istifa ediyorum. Siyasetten azade bir şekilde Türk Devleti ve milletine hizmet etmeye devam edeceğim."

ERYILMAZ: "AHLAKLI VE İLKELİ SİYASET YAPMAK İMKANSIZ"
İYİ Parti kurucusu ve Mehmet Fatih Eryılmaz da, 7 Temmuz 2018 tarihinde partiden ve partisindeki görevlerinden istifa etmişti.

Eryılmaz; yaptığı tüm itiraz ve eleştirilerin parti yetkilileri tarafından "doğru söylüyorsun, altına imza atarız ancak şimdi zamanı değil" denilerek oyalandığını belirterek, şunları söylemişti:

"O beklenen zamanın gelmesi için partinin ana siyasetinin, strateji ve söylemlerinin partinin yetkili kurullarında belirlenmesi için çalışmak gerekirken, parti yetkili kurullarında bulunanların ekserisi kendi yetki ve sorumluluk alanlarında gerekli kararlılığı göstermemiştir. Kendi yetki ve sorumluluk alanlarında bir fikir beyan etmeyi dahi genel başkanla ayrı düşmek ihtimali olarak değerlendirenler bunu siyasi ikballeri için bir tehlike olarak görmüşlerdir. Bu tavırsızlık parti içinde iyiniyetlileri yetkisiz ve yalnız bir hale getirirken kifayetsiz muhterisleri şahsi ikballeri için kazan kazan işbirliğiyle örgütlü bir hale getirmiştir. Halbuki burada düşünülmesi gereken kendi şahsi ikballeri değil, milletin ikbali olmalıydı"

"Coğrafyamızın bu kadar ısındığı bir dönemde milletin önüne bir alternatif koymak, milli bir tercih inşa etmek için yola çıktığını iddia edenlerin önce kendi ortaya koydukları ilkelere sadık olmak zorundadırlar. Kem aletle kemalat olmaz. Ortaya koydukları ilkeleri ilk kendileri çiğneyenler, çiğnedikleri ilkelerle beraber, ülkenin her yerinde bu harekete umut bağlayan masum insanların umutlarınıda yok etmişlerdir. Söylemlerin ve eylemlerin taban tabana zıt bir hale geldiği bu tabloda ahlâklı ve ilkeli siyaset yapmanın imkânsız olduğunu üzülerek gördüm ve İYİ Parti parti üyeliği, kurucular kurulu üyeliği ve genel idare kurulu üyeliklerinden, istifa ettim."

ÜMİT ÖZDAĞ'DAN BUĞRA KAVUNCU'YA FETÖCÜ İMASI
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü Enver Altaylı'nın yeğeni olduğunu hatırlatarak, "Kendisi FETÖ'nün yurt dışındaki en büyük sivil toplum örgütü olan Kazakistan Türk iş adamları derneğinin başkan yardımcılığını yapmış" ifadelerini kullanmıştı.

Özdağ, Kavuncu'nun bu görevi yıllarca yaptığını, 15 Temmuz'dan sonra devletin bu derneğin kapatılması için başvurduğunu ve derneğin kapatıldığını açıkladı.

Özdağ, "Çok net söylüyorum sivil toplum örgütünün eğer başkan yardımcılığını yapıyorsan, öncesinde ve sonrasındaki başkan FETÖ'cüyse, bu arada FETÖ'yle ilgili yıllar boyunca bir tane olumlu ve olumsuz açıklamanız yoksa, sosyal medya hesaplarınız bomboşsa bu şekillendirilmiş demektir. Hayatın normal akışına aykırıdır. Bunun doğru olmadığını düşündüğüm için daha partiye gelmeden önce bu uyarımı yaptım ve tekrarladım. Meral Hanım 'Devlette bilgi yok' dedi, ben de diyorum ki devlet her bilgiyi paylaşmaz. Açık bilgiler var bu bilgilere baktığınızda FETÖ'nün kendi yapılanması içerisinde kendi elemanları dışında kimseyi getirmediğini biliyoruz. Ben ne söylediğini gayet iyi bilerek yıllardan beri terör ve güvenlik konusunda çalışan biriyim" demişti.